Diz Hastalıkları

Diz Hastalıkları

Diz Hastalıkları

Bizi Takip Et


Hemen hepimizin kelime olarak bildiği ancak sanırım tam olarak önemini bilmediğimiz menüsküsler diz ekleminin içinde C şeklinde, biri iç biri de dış olmak üzere 2 adet kıkırdaktan oluşmuş yastıkçıklardır. Onların sayesinde diz eklemini oluşturan iki kemiğin birbirine uyum içinde ve zarar vermeden hareket etmesi mümkündür.

MENÜSKÜS PROBLEMLERİ

Dizde en sık rastlanan şikâyetlerin başında menüsküsler ile ilgili problemler gelmektedir. Dizdeki ani burkulmalar ve/veya dönmeler esnasında menüsküslerde yırtıklar oluşabilir. Menüsküs yırtığı belirtileri ise; dizde ağrı, takılma, merdiven inerken ağrı, çömelip kalkmada ağrı, bazen de kilitlenmeler şeklinde karşımıza çıkabilir.

Menüsküs yırtığı tanısı ortopedi doktorunun muayenesi ve sonrasında çekilen Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ile konur. Menüsküs yırtıklarının tedavisinde önceleri açık cerrahi girişimler yapılırken, günümüzde modern bir tedavi yöntemi olan artroskopi uygulanmaktadır. Artroskopi esnasında hastaya önce anestezi (genel, spinal/epidural veya lokal) uygulanır. Diz eklemine yaklaşık 5 mm çaplı optik sistemle (kamera) bağlantılı bir borucukla girilir. Diz içinin görüntüsü ekrana yansır. Bu şekilde diz içindeki menüsküs, bağ ve diğer yapıların muayenesi yapılır. Daha sonra yine 5 mm çapında ikinci bir delik açılıp bu delikten sokulan özel aletler vasıtasıyla yırtık menüsküse ekranda görerek müdahale edilir. Kaba bir benzetme ile giriş deliklerinden birisi cerrahın eli, diğeri ise cerrahın gözüdür.

Menüsküs yırtıklarının çoğunda yırtık bölümü çıkarmak tedavi için yeterlidir. Menüsküsün iyileşme potansiyeli olan dış bölüm yırtıklarında ise yine artroskopik olarak menüsküs dikilerek tamir edilir ve iyileşme beklenir ve bu daha ideal bir durum olup, yırtık tipi, yeri ve tazeliği buna izin veriyorsa mutlaka tamir şansı denenmelidir.

Menüsküsler hem yaşa hem de yaralanmanın mekanizmasına bağlı olarak değişik şekillerde yırtılabilir; uzunlamasına, enine ve yere paralel şekilde yırtıklar genelde karşılaştığımız yırtıklardandır. Kaza ya da darbeler sonucu dizin normal hareket yönünden farklı bir yönde hareketi ile yapı olarak sağlam bir menüsküs de yırtılabilir. Yapı olarak sağlam olmayan örneğin yaşlılığa bağlı ya da tekrarlayan küçük yıpranmalarla yapısı bozulmuş bir menüsküs çok daha kolay yırtılabilir. Yaşlılarda bu yırtıklar zamanla saçaklanarak iyice bozulur.

Genç hastalar daha çok spor yaralanması ile karşımıza çıkmaktadır. Özellikle halı sahaların ülkemizde yaygın olması ve çoğunun uygun şartlarda yapılmaması bilinçsiz, yeterince ısınmadan maça başlanması eklenince menüsküs yırtığı dahil birçok yaralanma ile karşılaşıılır. Yaşlılarda ise zamanla menüsküs dokusundaki olumsuz değişiklerin yanı sıra fazla kiloya ve dizdeki kireçlenmeye bağlı yırtılmalar gözlenmektedir.

Kesin olarak ayırt edecek bulgular olmamakla beraber şu belirtiler aklımıza menüsküs yırtığını getirmelidir; diz çökme, ayakta uzun süre durma ya da merdiven çıkma sırasında ağrı olması. Yırtık bir ucundan ya da tümü ile serbestleşmiş ise, mekanik belirtiler yani dizde takılma ve kilitlenmeler de görülebilir.

Her ne kadar teknoloji ilerleyip birçok MR gibi birçok yeni yöntem ortaya çıksa da yine de en önemli tanı aracı konuyla ilgili uzman bir hekimin muayenesidir. Ayrıntılı bir muayene ile tanıya çok büyük ölçüde ulaşılır. Daha kesin bir kanaate varmak için ise MR (manyetik dalgalar ile yumuşak dokuları gösteren ileri bir tetkik) kullanılmaktadır. Bazen MR da menüsküs yırtığı çıkmasına rağmen ağrının asıl sebebi yırtık olmayabilir. Hiçbir ağrısı olmayan birine bile MR çekilse menüsküs yırtığı çıkabilir. Yani dizi ağrıyan hastanın MR’ında yırtık görüldü diye muayene edilmeden artroskopi yapılırsa ve ağrı başka bir kaynaktan geliyorsa hasta ameliyattan fayda görmeyecektir. Bu nedenle ayrıntılı muayene edip en doğru karar verilmelidir.

Menüsküs yırtıklarında karışımıza iki yol çıkmakta; ameliyat ya da “ilaç-egzersiz-istirahat” birleşimi. MR ile saptanan takılma ve kilitlenmeler gibi mekanik belirtileri olan menüsküs yırtıklarında doğrudan artroskopi denilen kapalı ameliyat kararı vermek doğru olacaktır. Eğer hastanın tam ayrılmamış düşük dereceli yırtığı varsa hastanın şikâyetleri ilaçlarla ve doktor tarafından verilmiş özel egzersizlerle tedavi edilebilir. En az 1,5 aylık iyi uygulanmış bir tedavi sonrası şikâyetlerde azalma olmadı ise cerrahi düşünülebilir.

Günümüzde tedavi konusunda önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bunlardan en önemlisi artroskopidir. Daha önceleri menüsküs yırtıkları için açık cerrahi uygulanırken şu an artroskopi dediğimiz kapalı yöntemle bu hastalıkların tedavisi başarıyla mümkün olabilmektedir.. Yırtık olan menüsküs hastanın yaşı, yırtığın tipi göz önünde bulundurularak ameliyat sırasında cerrahın kararı ile yırtık kısım alınabilir ya da dikilir.

Menüsküsler kemiklerin birbirine uyumunu sağlamaktadır. Menüsküs alınmak zorunda kalındı ise kemiklerin uyumu bozulmakta, kireçlenme dediğimiz olay menüsküsü sağlam kişilere göre daha erken yaşlarda olmaktadır. Bunu geciktirmek için dize binen yükün düşük tutulması yani kilo alınmaması ve çok ağır kaldırılmaması gerekmektedir. Egzersiz bir yaşam tarzı haline gelmelidir.

DİZ KAPAĞI (PATELLA) PROBLEMLERİ

Diz eklemindeki problemlerin sık karşımıza çıkanlarından biri de patella denilen diz kemiği kıkırdağı ile ilgili problemlerdir. Dizin ön tarafında ağrı, merdiven inerken, çıkarken ağrı, uzun oturmalardan sonra bacağı düzeltme isteği gibi şikâyetlere yol açar.

Diz kapağı kemiği özellikle çömelip kalkma hareketleri esnasında büyük bir yük altında kalır. Kilosu fazla kimselerde bu yük daha büyüktür ve eğer kapak kemiğinin kıkırdağında da yapısal bir hassasiyet varsa kıkırdak aşınmaya başlar. Bu aşınma kendini ağrı ile belli eder. Problemin giderilmesinde özel egzersizlerin çok önemli rolü vardır. Bunun için üretilmiş özel dizlikler tedavide faydalı olmaktadır. İleri vakalarda belirgin yapısal bozukluk varsa diz kapağı kemiğindeki baskıyı azaltmak için özel bir takım ameliyatlar da uygulanabilir.

ÖN ÇAPRAZ BAĞ YIRTIKLARI

Özellikle sporcularda görülen diz yaralanmalarından biri de ön çapraz bağ yırtıklarıdır. Dizde şiddetli bir dönme, arkasından şişlik ile başlayan şikayet daha sonra dizde emniyetsizlik, yürürken veya koşarken dizin boşalması gibi belirtiler verir. Ön çapraz bağ ile ilgili değerlendirmede hastanın muayene edilerek, dizin gevşekliğinin değerlendirilmesi en önemli tanı aracıdır. MR tetkiki ile ön çapraz bağ yırtığı kesin olarak belirlenir. Ön çapraz bağ yırtığının tedavisinde, hastanın yaşı genç ise, aktif bir birey ise, sporcu ise veya günlük işlerinde dizinde boşalmalar oluyorsa tartışmasız bir biçimde ön çapraz bağ ameliyatı yapılır. Ön çapraz bağ ameliyatlarında dizin önünden (patellar tendon) veya iç yan tarafından (hamstring tendonlar) alınan tendonlar, yırtılmış olan ön çapraz yerine artroskopik olarak özel tespit sistemleri ile konur. Ön çapraz bağ rekonstrüksiyonu denen bu ameliyatlar yurdumuzda belli merkezlerde başarı ile uygulanmaktadır.

DİZ EKLEMİ KİREÇLENMESİ (GONARTROZ)

Diz eklemini oluşturan kıkırdakların bozulması ve eklemin deforme olması ile ortaya çıkar. Özellikle fazla kilolu kimselerde orta yaş ve daha sonrasında görülür. Diz eklemi ağrılıdır. Şiş ve şekli bozulmuştur. Hastanın yürümesi, merdiven inip çıkması ağrılıdır. Zamanla geceleri yatarken bile ağrılar oluşur. Dizin durumu muayene ve röntgen ile değerlendirildikten sonra, diz kireçlenmesinin tedavisinde öncelikle özel diz egzersizleri, kilo verme, ilaç tedavisi uygulanır. Eklem içine yapılan kıkırdak güçlendirici ilaçlar, özel dizlikler tedavide kullanılmaktadır. Belli dönemlerde fizik tedavi uygulanabilir. Menüsküs yırtığı ile birlikte olan uygun vakalarda artroskopik girişim özellikle mekanik bulguların varlığında ve belirgin aks bozukluğu yoksa kısmen faydalı olabilmektedir. İleri derecedeki diz kireçlenmelerinde total diz protezi ameliyatı uygulanmaktadır. Bu ameliyatla bozulmuş olan eklem yüzeyleri çıkarılıp yerine metal ve polietilen maddelerle yapılmış özel protez konur. Hastanın bu sayede ağrısız yürümesi amaçlanmaktadır.

ARTROSKOPİ

Artroskopi, menüsküs yırtıklarının tedavisinde, erken dönemdeki eklem kireçlenmelerinin temizlenmesinde (özel durumlarda ve mekanik belirtilerle beraber ise), eklem içerisindeki serbest kemik ve kıkırdak parçalarının çıkartılmasında, ön ve arka çapraz bağları yaralanmalarında, dizde enfeksiyon veya ödem durumlarında, diz kapağı kemiğinin sorunlarında, eklem kıkırdağı hasarlarının tedavisinde ve eklem içerisi kırıkların tedavisinde uygulanabilir.

Basit bir menisküs yırtığının artroskopik yöntemle tedavisi sonrasında iyileşme hızlıdır. Pek çok hasta koltuk değneğine ihtiyaç duymadan aynı gün içerisinde ayağa kalkıp artroskopi yapılan bacağı üzerine yük vererek yürüyebilir, ev içerisinde işlerini görebilecek hale gelebilir. Birinci haftadan sonra ev dışında kısa yürüyüşler yapabilir, üçüncü haftadan sonra ise normal günlük yaşamına dönebilir. Diz içerisinde artroskopi ile yapılacak işlemler arttıkça bu süre bir miktar uzamakla birlikte açık cerrahi ile karşılaştırılacak olursa oldukça kısa sürede iyileşme sağlanır.

Artroskopinin açık ameliyatlara karşı bazı avantajları vardır. Bunlar; ameliyat 1 cm’den küçük kesilerden yapıldığı için büyük bir cilt kesisi olmaz. Hastanede yatış süresi kısadır, genellikle aynı gün ya da ertesi gün hasta taburcu edilir. Kesi küçük olduğu için yara iyileşmesi sorunları ve enfeksiyon gibi istenmeyen problemler çok nadir görülür. Tekrar işe dönme süresi çok daha kısadır. Açık ameliyatlarda bu süre 1-2 ayı bulabilirken artroskopi sonrasında masa başı işi yapanlar birinci haftada ayakta çalışma zorunluluğu olanlar ise 2-3 haftada işe dönebilirler. Açık ameliyattan farklı olarak uzun süreli koltuk değneği kullanımı genelde gerekmez. Hasta ameliyat sonrası eğer menüsküs dikişi, kıkırdak ameliyatı veya bağ tamiri yapılmamışsa tam yük vererek üzerine basabilir.

Prof. Dr. Sinan Karaoğlu
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Acıbadem Kayseri Hastanesi
www.acibadem.com.tr


İçeriği Paylaşın