Doğru Nefes Almak Yaşamımızı Nasıl Etkiliyor?

Mavi Işığın Dansı kitabının yazarı, Doğal Terapi Uzmanı ve Organicum Yönetim Kurulu Başkanı Işık Görgün doğru nefes alıp vermenin yaşamımıza etkisini anlattı.

Doğru Nefes Almak Yaşamımızı Nasıl Etkiliyor?

Bizi Takip Et


Mavi Işığın Dansı kitabının yazarı, Doğal Terapi Uzmanı ve Organicum Yönetim Kurulu
Başkanı Işık Görgün doğru nefes alıp vermenin yaşamımıza etkisini anlattı.

‘‘NEFES ALIRKEN O NEFESİN FARKINA VARMALIYIZ’’

. Doğru nefes alıp vermenin yaşamımıza etkisi nedir?

‘‘Nefes, yaşamın kaynağıdır. Nefesin olmadığı bir yerde yaşam da olmayacağı için bütün sistemin aktive olmasını sağlayan en önemli kaynaklardan biridir. Nefes enerjisi bizim bedenimizle beynimiz arasındaki uyumun yeniden birleşmesi ve bütünselleşmesi anlamına geliyor.

Doğru nefes almayı ve bunu tüm organlarımızda tüm bedenimizde gezdirebilmeyi öğrendiğimizde gülümseme enerjisi, pozitif enerji kendiliğinden aktive oluyor. Bu, enerjinin doğru şekilde vücutta akmasını sağlamak anlamına geliyor. Yani bunu sağlayabildiğimizde tüm organlarımıza aynı oranda oksijen alışverişini sağlamış oluyoruz. Beynimize, kalbimize aynı şekilde bir rahatlık hissi gelmesini sağlıyoruz. Bunu da sağlayabilmek için sadece nefes alırken o nefesi izlemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Yani nefesin farkına varmak gerekiyor.

Siz nefesin farkına vardığınızda o hücreler arasındaki geçiş çok daha hızlı ilerliyor ve o geçişi sağlayan her organizmamız beden ve beyin arasındaki uyumu da yüksek oranda sağlamış oluyor. Bunlar yine elektromanyetik alan boylarımıza etki ediyor ve bizim daha kaliteli, daha mutlu ve daha sevgi dolu olmamıza da neden oluyor. Yani hepsi koşulsuz sevgiye açılıyor.

Doğru nefes alma pozitif enerji çemberi oluşturmamızı sağlayacak yöntemlerin başında gelir. İkincisi renk terapisi, üçüncüsü spor yapmak, dördüncüsü de kendimize zaman ayırmaktır. Ama zaman ayırırken teknolojik cihazları bir 15 dakika kenarda bırakmak ve kimseyi yargılamadan, ‘olan iyidir’ cümlesini motto edinmek gerekir. Tabii yargılamamak her şeyi kabul etmek demek değildir.’’

SEVMEK, SEVİLMEK HAYATIMIZI NASIL ETKİLİYOR?

. Sevmek, sevilmek, sevildiğini hissetmek hayatımızı nasıl etkiliyor?

‘‘Bizim varlık sebebimiz koşulsuz sevgi enerjisidir. Bugün birçok kişinin bu kadar anti-depresan kullanmasının birinci nedeni yalnızlık hissiyatı, ikincisi sevgisizliktir. İkisini de özellikle bu pandemi döneminde insanlar çok fazla yaşıyor. Bedenimizin varlık sebebi olan sevgiyi kaybettiğimizde yaşamsal fonksiyonlarımız yarıya düşüyor. En önemlisi daha çabuk hastalanıyoruz.

Biz sevgi enerjisi üretebilir ve bu sevgi enerjisiyle birlikte daha geniş alana yayılırsak o zaman yalnızlık, hastalık kalmayacak, yaşlılık bile kalmayacak. Kendimizden memnun, huzur ve güven içerisinde yaşayan topluluklar oluşturacağız. Dünyaya sevginin ve sevincin enerjisini yaymak için geldiğimizi unuttuğumuzda insanlığın da sonu gelmiş olacak. Ama unutmayacağız. Çünkü her hücre düzeyinde var oluş nedenimiz koşulsuz sevgiye bağlı. Sevginin güçlü enerjisini almak için hayattan olağanüstü şeyler beklemeden birlikte olmamız gerekiyor. Sadece maddiyatla daha mutlu olacağına inanan çok büyük bir kesim oluştu. Ama o maddiyatla olan ilişki bir süre sonra bittiğinde çok büyük bir boşluk ve yalnızlık duygusu ortaya çıkıyor.

Bizi mutluluğa, huzura, güvene, ilahi enerjiye, sağlıklı hayata ve insanlarla iyi iletişim içinde olmaya, özgüvene taşıyacak olan sadece koşulsuz sevgiyi kendisine yüklemeye alışkanlık haline getirmektir. Bunun için gün içerisinde sadece 10-15 dakika kendinizle vakit geçirmeniz o sevginin açılışına büyük etki edecektir. Hayat için şükür etmeyi de belki çok unutuyoruz. Her gün evden çıkarken, bugün hayatımıza girecek bütün mucizelerden ve her türlü güzel haberden tanrım sana sığınırım, demeyi unutmamalıyız. Bunlar her şeyin değişmesini, gününüzü iyi enerjiye evriltmeyi sağlayan küçük tılsımlardır.’’


İçeriği Paylaşın