Doğumsal Kalp Hastalıklarının 5 Önemli Belirtisi
Doğumsal Kalp Hastalıklarının 5 Önemli Belirtisi
Bizi Takip Et
Çocuktur, oynar da yorulur da… Ama yorulma, bazen tehlikeli hastalıkların habercisi olabiliyor! Kalp hastalığı da onlardan biri. Doğuştan kalp hastalıkları çocuklarda en sık rastlanan kalp hastalığı grubunu oluşturuyor. Dünyada her yıl 1 milyondan fazla bebek doğumsal kalp hastalığıyla dünyaya gözlerini açıyor. Yapılan çalışmalar doğumsal kalp hastalıklarının bir kısmının kalıtsal olduğunu gösterirken, çevresel faktörler de hastalığa zemin hazırlayabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ender Ödemiş “Anne karnındaki bebekte kalp hastalığı olup olmadığı gebeliğin 18. haftasından itibaren fetal ekokardiyografi dediğimiz yöntemle araştırılabilir. Bu nedenle hamilelikte düzenli muayene asla atlanmamalıdır” diyor. Prof. Dr. Ender Ödemiş doğumsal kalp hastalıklarının 5 önemli belirtisini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
GÖĞÜS AĞRISI
Çok sık görülen en önemli belirtilerden biri göğüs ağrısı. Çocuklarda genellikle kas iskelet sistemi, solunum sistemi, sindirim sistemi gibi kalp dışı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkıyor olsa da altında gizli ve ciddi bir kalp hastalığı da yatabiliyor. Kalp hastalıklarına bağlı olan göğüs ağrıları egzersiz, nefes darlığı, çabuk yorulma, morarma ve ritim problemleri ile birlikte görülebiliyor. Çoğunlukla eforla ortaya çıksa da istirahat esnasında da keskin ağrılar olabiliyor. Ciddi damar darlıklarına bağlı olan göğüs ağrıları eforla birlikte bayılma ya da ölümle de sonuçlanabilecek ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
KİLO ALAMAMA
Özellikle bebeklik çağında kalp yetersizliğinin en önemli belirteçlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Normal sağlıklı bir bebek ilk 1 ay içerisinde ortalama günde 15-30 gram kilo alırken, sağlıklı bir bebeğin 6. ayda doğum kilosunun iki katına, 1 yaşında ise üç katına ulaşmış olması gerekiyor. Doğumsal kalp hastalığı olan bebekler genellikle dokulara yeterli oksijen ya da besin maddelerinin taşınamaması nedeniyle kilo alımında geri kalıyorlar. Bu bulguya kalp hastalıklarının diğer bulguları da eşlik ettiğinde çok daha önemli hale geliyor.
MORARMA
Özellikle dudaklarda ve ağız içinde morumsu renk değişikliği ile kendini gösteriyor. Ayrıca tırnak yataklarında da belirgin olabiliyor. Bebeklerde dudakların etrafında olan ve cilt altında mavimsi damarlanma şeklinde olan renk değişiklikleri genellikle normal. Çocuğun cilt rengine göre fark edilmesi zor olacağından önemli olan ağız içinde ve dudakların iç kısmında ya da dilde olan renk değişiklikler. Üşüyen ve iyi beslenememiş çocuklarda el ve ayakların uçlarında olan renk değişiklikleri ile karıştırılmamalı. Morarma bazen emme ve koşma gibi çocuğun efor harcadığı durumlarda artıyor. Uzun süre morarma olan bebeklerin el ve ayak parmaklarında çomaklama denilen kalıcı kemik şekil bozuklukları görülebiliyor.
ÇARPINTI
Kalp atışlarının çocuk ya da anne tarafından hissedilmesi çarpıntı olarak tanımlanıyor. Bu bazen kalp atışlarının normalden hızlı bazen de yavaş olmasına bağlı. Bazı durumlarda da düzensiz kalp atışları hissediliyor. Genellikle hızlı atışları için anne babanın çocuğun nabzını sayamayacak kadar hızlı attığını ifade ettiği durumlar ritim problemlerine işaret ediyor. Bunun dışında ateş, anemi ve tiroit bozuklukları da ritimde yükselmelere neden olabiliyor. Ancak psikojenik kökenli ergen çocukların, anksiyetiye bağlı olan kalp atışları ile ayırt edilmeli. Çocuğunuzun çarpıntı şikayeti varsa mutlaka bir EKG çektirerek altta yatan bir ritim hastalığı olup olmadığını öğrenin.
ÇABUK YORULMA
Prof. Dr. Ender Ödemiş “Çocuklarda çabuk yorulma kalp yetersizliğinin önemli bulgularındandır. Bebeklerde de kendini, anneyi iyi emememe ya da emerken nefes nefese kalma ile gösterir. Bazen bebeğin emme eforu sırasında alnında terlemelerin olduğu görülür. Zaman zaman nefes alırken de yorulacaktır. Genelde çabuk yorulan kalp hastalığı olan bebekler, annelerini 10 dakikadan uzun ememezler. Yorulma kendini ayrıca hızlı nefes alıp verme şeklinde de belli eder. Daha büyük çocuklar günlük aktiviteleri sırasında yaşıtlarına göre çabuk yorulup dinlenmek bazen de çömelmek zorunda kalırlar” diyor.
İçeriği Paylaşın