Dünya AIDS Günü İçin Gilead’dan “Cesurum Hayata” Kampanyası
Birlikte HIV’den Güçlüyüz” platformu bu yıl Dünya AIDS Günü için düzenli HIV testinin önemine dikkat çekmek ve HIV ile mücadelede cesaret, güç, fedakârlık ve azimle çalışanları kutlamak amacıyla “Cesurum Hayata” farkındalık kampanyasını başlattı.
Bizi Takip Et
Toplumdaki HIV farkındalığını artırmayı ve toplumun HIV ile ilgili doğru bilgiye erişimine katkı sağlamayı amaçlayan “Birlikte HIV’den Güçlüyüz” platformu bu yıl Dünya AIDS Günü için düzenli HIV testinin önemine dikkat çekmek ve HIV ile mücadelede cesaret, güç, fedakârlık ve azimle çalışanları kutlamak amacıyla “Cesurum Hayata” farkındalık kampanyasını başlattı.
Geçtiğimiz yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden
olan HIV, geliştirilen tedavi yöntemleri ile günümüzde tedavi edilebilen kronik bir enfeksiyon
halini aldı.
Toplumun çok geniş bir kesiminde halen HIV ve tedavi edilmediği takdirdedönüştüğü Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) ile ilgili yeterli bilgi ve farkındalık mevcut değil. Bu yüzden de Türkiye ve içinde bulunduğu bölgede hastalık yayılımı hızlı seyrediyor. Oysa tanı koyulduğunda, tedaviye erişim ve tedaviden başarılı sonuç alma oranları Türkiye’de çok yüksek.
CESURUM HAYATA FARKINDALIK KAMPANYASI BAŞLATILDI
Toplumdaki HIV farkındalığını artırmayı ve toplumun HIV ile ilgili doğru bilgiye erişimine katkı sağlamayı amaçlayan “Birlikte HIV’den Güçlüyüz” platformu bu yıl Dünya AIDS Günü’nde düzenli HIV testinin önemine dikkat çekmek, HIV ile mücadelede cesaret, güç, fedakârlık ve azimle çalışanları kutlamak amacıyla “Cesurum Hayata” farkındalık kampanyasını başlattı.
Kampanya kapsamında hazırlanan “Cesurum Hayata” temalı videolarda yer alan; Armağan Çağlayan, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Uzmanı Prof. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu, Pozitif-İz Derneği Kurucu Üyesi Çiğdem Şimşek ve Pozitif Yaşam Derneği Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmetcan Yazıcıoğlu, kendi hayatlarındaki cesaret hikayelerinden yola çıkarak izleyicilere ‘Sen de cesurum hayatade ve en ufak bir şüphen varsa HIV testini yaptırmayı ihmal etme’ mesajını vererek, HIV yayılımını durdurmak için HIV testi yaptırmanın önemine dikkat çektiler.
Cesurum Hayata kampanyasının tanıtımı nedeniyle düzenlenen toplantının açılışında
konuşan Gilead Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin şunları söyledi:
“Gilead, HIV alanında geliştirdiği ilaçlar ile HIV enfeksiyonunu çaresiz bir hastalık olmaktan
çıkartıp, kronik bir sağlık durumuna dönüştürmeyi başardı. 33 yıldır dünyada HIV ile yaşayan
insanların sağlıklı bir şekilde hayatlarını sürdürebilmeleri için tedaviler geliştiriyor. Dünyanın
her yerinde STK’larla, devletlerle, sağlık kurumlarıyla birlikte HIV ile enfekte kişilerin hayatlarını daha iyi devam ettirebilmesi için bilinçlendirme ve farkındalık kampanyaları yürütüyor.
Biz de Türkiye’de 2017 yılında bir kamuoyu araştırmasına destek verdik. Başkent Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü araştırma sonunda Türkiye’de yaşayan her 4 kişiden 3’ünün HIV ile ilgili bilgi sahibi olmadığını anladık. Araştırmaya katılanların %75’i HIV ile yaşayan kişilerin herkes gibi sağlıklı bir yaşam sürebileceğini bilmiyordu. Bu durum bize bir sorumluluk daha yükledi ve 3 yıl önce “Birlikte HIV’den Güçlüyüz” platformunu kurduk. Hekimlerimizle, hekim derneklerimizle, STK’ların değerli temsilcileriyle, kamu ve medya ile birlikte yürürsek toplumda fark yaratırız diye düşündük.
Bu platform çatısı altında önce Nihat Odabaşı ile 14 ünlü gönüllüyü de içine alarak “En büyük
Hastalığım’ kampanyasını lanse ettik. Geçen yıl da RAP sanatçısı Tankut Manas TEST
adında bir şarkı besteledi ve HIV şüphesi olanları test yaptırmaya davet etti. Bu yıl da
‘Cesurum Hayata” kampanyasını hayata geçiriyoruz.
Cesurum Hayata projesi ile, HIV konusunda toplumsal farkındalığı artırırken, aynı zamanda
yıllardır HIV alanında cesaretle çalışan hekimlerimizin ve sivil toplum temsilcilerinin mücadelelerine dikkati çekmek, onların sesini tüm topluma duyurarak gösterdikleri cesareti
birlikte alkışlamak istiyoruz. Onların hikayelerinin hepimize cesaret vermesini ve izleyenleri
test yaptırmaya yönlendirmesini hedefliyoruz.”
DÜNYA AIDS GÜNÜ PANELİ
Kampanyaya destek veren tüm kurum ve paydaşların katılımıyla gerçekleşen lansman gecesinde Armağan Çağlayan’ın moderatörlüğünde bir de panel yapıldı. Panele konuşmacı
olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Serhat Ünal ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı
Prof. Dr. Volkan Korten, Pozitif-İz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Önder Bora ve Pozitif
Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Canberk Harmancı katıldı.
Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, toplumun bu enfeksiyonu yeterince tanımadığına dikkat
çekerek, şunları söyledi:
"HIV KRONİK BİR HASTALIK HALİNİ ALDI"
“HIV bir virüstür. İnsana bulaştığı zaman savunma sistemini çökertir. Zamanında tanı
konulmamışsa, tedavi edilmemişse ilerleyebilir. AIDS bu hastalığın son evresidir. Doğru tanı,
takip ve tedaviyle HIV enfeksiyonu ölümcül olmaktan çıkmıştır. Artık kronik bir hastalık halini
almıştır. Ancak korkudan gelen bir bilgisizlik ve önyargı var. En önemli sorun farkındalığın az
olması. Toplumda yeterli farkındalık olsa, kişilerin şüpheli davranışları olduğunda kendileri de test yaptırabilirler. HIV’den muaf kimse yoktur. Herkese bulaşabilir. Özellikle pandemi
döneminde insanları test yapmaya yönlendirmek ve tanı almalarını sağlamak enfeksiyonun
kontrolünde kritik öneme sahip.”
"TESTLER YÜZÜNDEN YETERİNCE TANI KOYAMIYORUZ"
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Volkan Korten ise “Toplumda HIV ile yaşayan 100 kişi varsa, bunun % 95’inin tanı alması hedefleniyor. Avrupa ortalaması % 50’lerde, gelişmiş ülkelerde % 80’lerde. Bizde ise bu aran % 40’larda. Bu da HIV ile mücadele açısından bir sıkıntı teşkil ediyor. Testler çok koordineli yapılamadığı için yeterince kişiye tanı koyamıyoruz. Bizim asıl problemimiz bu.
Türkiye’de bir kez tanı aldıktan sonra tedaviye erişim ve izlem altında tutma olanaklarına sahibiz. Ülkemizin en büyük sorun enfekte olan bireyleri tanıyamıyoruz. İnsanlar test yaptırmaktan korkuyor. En önemli nedeni de sistematik bir tarama organizasyonuna sahip olmamamız. Toplumda bulaşı azaltmak için mutlaka tanı koyabilme yüzdemizi arttırmamız ve bu kişileri tedavi altına almamız gerekli. Bunun için de başta anahtar gruplara yönelik olmak üzere test politikamızı genişletmeli ve güçlendirmeliyiz’’ dedi.
"HIV TEDAVİSİ OLAN BİR ENFEKSİYON"
Pozitif-iz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Önder Bora, şöyle konuştu:
“Ülkemizde tüm sağlık kurumlarında HIV testi yapılıyor. İstanbul’da ve birkaç şehirde daha
bulunan gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinde ise anonim olarak HIV testi yaptırabiliyorsunuz. Bu merkezlerde HIV testi yaptırdığınızda isim veya T.C. kimlik numarası
vermek zorunda değilsiniz. Tanı pozitif çıkarsa bu bir kodla Sağlık Bakanlığı’na bildiriliyor.
HIV tanısı almak çok önemli. Çünkü HIV, tedavisi olan bir enfeksiyon. Ancak tanı alınmadığı
ve tedavi edilmediği zaman ağır sonuçları olabiliyor. Hiç kimse test yaptırmaktan çekinmesin
diyoruz. Şüpheli durumlarda herkesin test yaptırması çok önemli. Günümüzde başarılı ilaç
seçenekleri sayesinde HIV ile yaşayan kişiler herkes gibi sağlıklı ve uzun bir ömür
sürdürebiliyor. Çalışabiliyor, evlenebiliyor ve enfekte olmayan bebek sahibi olabiliyor. Hayatın
her alanında var olmaya devam edebiliyorlar.”
"TÜRKİYE'DE YILDA 8 MİLYON HIV TESTİ YAPILIYOR"
Pozitif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Canberk Harmancı ise şunları söyledi:
“Türkiye’de yılda 8 milyon HIV testi yapılıyor ama bu testlerin 18-45 yaş arası aktif cinsel hayatı olan kişilere yapılması lazım. Partnerinizin kim olduğunun bir önemi olmaksızın korunmasız tüm cinsel ilişkiler HIV ile karşılaşmanıza neden olabilir. Bugün HIV’e dair en zayıf noktamız enfeksiyonla karşılaşma riskini bilmeyen veya yanlış bilen bireylerin korunmayı kolayca ihmal etmesi. HIV tanısı alanlar bazen internetten bazen de hekimlerin yönlendirmesiyle bize başvuruyor. HIV olduğunu öğrenenler travma sonrası stres bozukluğu yaşayabiliyor. Biz onlara elimizden gelen desteği sunuyoruz. Ancak tedavi protokollerinin psiko-sosyal desteği de içermesi gerekiyor. Tanı alıp doğru tedaviye ulaşmanız hayatınızı hiç değiştirmeden sağlıkla yaşamanızın anahtarı olacaktır.”
ARMAĞAN ÇAĞLAYAN’DAN ‘CESARET TESTİ’
Lansman gecesi, Armağan Çağlayan’ın geceye katılan hekimlere ve sivil toplum kuruluşu
temsilcileri ile yaptığı ‘Cesaret Testi’ ile devam etti.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, Pozitif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Canberk Harmancı ve Pozitif-İz Derneği Kurucu Üyesi Çiğdem Şimşek Armağan Çağlayan’ın HIV’e ilişkin zor sorularına cesaretle verdikleri yanıtlarla HIV alanında yaşadıkları tecrübelerini paylaştılar.
İçeriği Paylaşın