Düşük Yapan Kadınlarda Anne Olma Şansı

Doğal yöntemlerle hamile kalma şansı olmayan pek çok evli çift tüp bebek yöntemiyle başarıya ulaşıp çocuk sahibi olabilmektedir. Doğal yöntemlerle izlenen gebeliklerde olduğu gibi tüp bebek yöntemiyle elde edilen gebeliklerde de gebeliğin düşük ile sonlanma ihtimali  vardır. Başarısız yani gebelik izlenmemiş tüp bebek uygulamalarının altında yatan birçok sebep olabilmekle birlikte, bir kez gebelik geliştikten sonra gebeliğin doğal yolla ya da tüp bebekle gerçekleşmesi düşük riskini değiştirmemektedir. Ancak büyük uğraşlarla tüp bebek tedavisinin ardından izlenen gebeliklerde yaşanan kayıp anne-baba adaylarını daha çok üzmekte ve umutsuzluğa sürüklemektedir. Geçtiğimiz ay uluslararası olarak yayınlanan bir araştırma bu çiftler için yüz güldürücü sonuçlar ortaya koymaktadır. Bahçeci Sağlık Grubu doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Ebru Öztürk; 100 binin üzerinde kadını kapsayan bu çalışmayla ilgili olarak “Tüp bebek tedavisi sonrası bir kez düşük yapmış olan kadınlarda canlı doğum oranlarının hiç gebe kalmamış hastalara oranla daha fazla olduğunu” vurgulamaktadır.

TÜP BEBEK TEDAVİSİ İLE GEBE KALIP DÜŞÜK YAPAN KADINLARDA DÜŞÜK YAPMAYANLARA GÖRE DOĞUM ORANI YÜZDE 10 DAHA YÜKSEK

İngiltere’de Aberdeen Üniversitesi’nde 100 binin üzerinde tüp bebek tedavisi uygulanmış kadının değerlendirildiği araştırmayla ilgili olarak “ İlk tüp bebek denemesinde negatif sonuç alanlarda, bir sonraki embriyo transferinde canlı doğum oranları yüzde 30 iken,   düşük yapan kadınlarda  bu oran  yüzde 40 olarak izlenmiştir” diyen Doç. Dr. Ebru Öztürk; bu oranların  çiftlerin tedaviye tamam mı devam mı kararında çok önemli olduğuna dikkat çekmektedir. Klinik uygulamalarında düşük yapan kadınların “Bir daha bu acıyı yaşayamam” diyerek sıklıkla tedaviye devam etmeme kararı aldıklarını belirten Doç. Dr. Ebru Öztürk ; “Bu karar alınırken tüp bebek tedavisinde gebe kalıp düşük yapanlarda düşük yapmayanlara göre canlı doğum oranlarının yaklaşık yüzde 10 daha yüksek olduğu göz ardı edilmemelidir” ifadesini kullanmıştır.

Gebelikte düşük genellikle 22. haftadan önce gerçekleşen gebelik kayıplarını ifade eder. Bu kaybın çeşitli sebepleri olabilmektedir. Embriyonun rahim içine tutunamaması, gebelik kesesinin oluşmaması, kanama, embriyonun gelişmemiş olması bu sebepler arasında sıralanabilir. Bunların dışında kadının rahminden kaynaklanan sorunlar, enfeksiyon gibi etkenler de düşük sebebi olarak kabul edilir.  Yardımcı üreme teknikleri ile oluşan gebeliklerde ilerlemiş kadın yaşı ve kötü sperm parametreleri de düşük riskini artıran faktörler arasında gösterilmektedir. Doç. Dr. Ebru Öztürk; “Tüp bebek tedavisi sonrası gebe kalıp düşük yaşayan hastalarımızdan,  tedavi sonrası gebelik testimiz baştan negatif çıksaydı bu kadar üzülmezdik  şeklindeki  sözlerini çok sık duymaktayız”diye belirtti.

Tüp bebek tedavisi ile elde edilen gebelikler düşükle sonuçlansa bile bir kez hamile kalabilen anne adaylarının ikinci denemelerinde daha umutlu olması gerektiğini, bilimsel verilerle bu umudun desteklendiğini vurgulayan Doç. Dr. Ebru Öztürk bu umutla daha rahat, kaygılarından uzak, yeni başarılı tüp bebek tedavilerinin uygulanabileceğini sözlerine ekledi.