Düşük Yumurta Rezervi Nedir?

Düşük yumurtalık rezervini, belirtilerini ve düşük yumurta rezervini etkileyen faktörleri İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar anlattı.

Düşük Yumurta Rezervi Nedir?

Bizi Takip Et


‘‘ZAYIF YUMURTALIK REZERVLİ KADINLARDA YUMURTA SAYISI 3-4 TANEDİR’’

. Düşük yumurta rezervi nedir?

‘‘Kadın yumurtalarıyla birlikte doğar ve adet görmeye başladığında yaklaşık 400 bin tane yumurtlamaya hazır yumurtası olur. Yumurtlama dönemlerinde de menopoza girene kadar ortalama 400 kere yumurtlar. Ondan sonra yumurtası biter ve menopoza girer. Yumurtalık her ay bir miktar yumurtayı yumurtlamak üzere ayırır ve kullanılsın ya da kullanılmasın bunu atar. Tüp bebek tedavisi yapıldıkça yumurtaların kullanılarak bittiği ve erken menopoza girildiği söylemi doğru değildir. Çünkü tedavide yumurtalığın her ay verebileceği yumurta alınabilir. Yumurtalıktan bir sonraki ayki bütün yumurtaları istediğimiz zaman alabiliyor olsaydık yumurtası az diye bir kadın kalmazdı. Normal doğurgan yaştaki bir kadının yumurtalığına ultrasonla bakıldığında adet döneminde yumurtalığın içerisinde aday 15-20 tane yumurta görülür. Zayıf yumurtalık rezervli kadınlarda bu sayı 3-4 tanedir. Dolayısıyla kadın eğer az yumurtayla doğduysa ergenlik dönemine daha az yumurtayla girer. Çocuk sahibi olmak istediği dönemde de az yumurta sahibi olur. Böyle az yumurtayla doğurganlık çağına giren kadınların bir süre sonra yumurtası bittiği için erken menopoza girmesi söz konusu olabilir.

BELİRTİLERİ NELER?

Özellikle yumurtası az olanlarda ilk belirti adet kanaması başlamadan evvel ufak tefek kanama düzensizlikleri olmasıdır. Bir süre sonra artık yumurta iyice azalmaya başladığında adet gecikmeleri de başlar. Dolayısıyla özellikle evli olup çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar yılda bir kadın doğumcuya gidip kontrol olmalıdırlar. Çocuk sahibi olmayı erteleyecek olan çiftlerin de mutlaka bir kadın doğumcuya gidip çocuk sahibi olmak istediklerinde çocuk sahibi olabilecekler mi diye kontrolden geçmeleri gerekir. En tehlikesi de doğum kontrol hapı kullanmaktır. Çünkü doğum kontrol hapı kullanıldığında adetler hep düzgün gelir. Menopoza giren kadına bile doğum kontrol

hapı verilse adetler düzgün gelir. Kadın yumurtalığında bir şeylerin ters gittiğini anlayamaz. Dolayısıyla mutlaka kontrolden geçmek gerekir. Kadında, ultrasonla bakılarak ve AMH tahlili ile yumurtalıktaki rezervi söylemek mümkündür. AMH testi adetten bağımsız herhangi bir zamanda yapılabilir. Anadolu’da genç kızlar yanlış anlaşılabileceğinden korktukları için kolay kolay kadın doğumcuya gitmezler. Dolayısıyla en azından yumurtalık rezervini gösteren AMH tahlili yapılabilir. Bir buçuğun altındaki değerler azalmış yumurta rezervi olarak değerlendirilir.

KANSER HASTALARININ YUMURTALARI SAKLANABİLİR! 

Menopozu geciktirmek mümkün değildir ama yumurtalar, yumurtalık dokusu saklanabilir. Ya da çift evli de çocuk sahibi olmayı ertelemek istiyorsa yumurtaları toplanıp embriyo olarak saklanabilir. Böylece menopoza girmiş olsa bile kenarda duran embriyolarıyla ya da yumurtalık dokularıyla istediği zaman çocuk tedavisi olabilir. Özellikle kanser hastalarında kanser tedavisine başlamadan evvel radyoterapi ve kemoterapi yumurtalık rezervini negatif yönde etkileyebilir. Dolayısıyla yumurtalık rezervi azlığı sonradan olan tedavilerle de oluşabilir. Bu konuda doktorlar, kadınlar ve erkekler farkındalık içinde olmalıdırlar. Bugün için kanser tedavilerinin çoğunun başarıyla sonuçlandığı bilindiğine göre ilerde çocuk sahibi olmak istediklerinde başvurabilecekleri bir yumurtasının saklanmış olması gerekir. Özellikle meme kanserli olan kadınlarda radyoterapi ya da kemoterapi başlamadan evvel mutlaka bir zaman geçiyor. Burada eğer uyanık davranılır da yumurtalar ve embriyolar saklanırsa kadın her zaman çocuk sahibi olabilir..’’

‘‘ÇİKOLATA KİSTLERİ AMELİYATLARINI İŞİNİN EHLİ OLANLAR YAPMALI’’

. Düşük yumurta rezervini etkileyen diğer faktörleri nelerdir?

‘‘Özellikle yumurtalığın içerisinde gelişen, yumurtalıkta yer kaplayan kisti alırken özellikle laparoskopik cerrahide yumurtalık dokusu fazla tahrip edilirse sonra yumurtayla ilgili sıkıntı yaşanacaktır. Dolayısıyla tüp bebek tedavisi ile uğraşanlar kadının çikolata kisti varsa her zaman cerrahi yapmazlar. Çünkü bir kadının çikolata kistinin olması hamile kalamayacağını göstermez. Yumurtalıkta 4-5 santimlik bir kist görüldüğünde önce rahim filmi çekmek gerekir. Çünkü çikolata kistleri karnın içerisinde yapışıklık yapıp tüpleri tıkadıkları için hamile kalmayı engellerler. Eğer kadının tüpleri açıksa çikolata kisti olsa bile kadın tüp bebek tedavisiyle hamile kalabilir. Çikolata kistleri tekrarlayabileceği için çikolata kistleriyle ilgili ameliyat yapmayı her zaman ikinci planda tutarız. Eğer çikolata kisti 6 santimin üstündeyse, kadının normal hayatını etkileyecek kadar ağrı yapıyorsa, tüpü tıkadıysa ve rahme bebek tutunma şansı azalıyorsa o zaman tüpe müdahale için karnın içine girmişken çikolata kistine de müdahale edilir. Eğer yumurtalık rezervi ameliyattan sonra azalabilir diye düşünüyorsa ameliyattan önce yumurta toplanabilir. Hatta rezervi az olanlarda bir değil birkaç defa yumurta toplanabilir. Embriyoları kenara koyup dondurduktan sonra ameliyatı yapabiliriz. Ameliyattan sonra kadın sağlığına kavuştuğunda da embriyo transferini düşünebiliriz.

Dolayısıyla çocuk sahibi olmayanlar mutlaka işinin ehli insanlarda ameliyat olmaları gerekir.’’

KADININ YAŞI DA ÇOK ÖNEMLİ!

. Kariyer planları nedeniyle anne olmayı erteleyen kadınlar ileride düşük yumurta rezervi sorunuyla karşılaşmamaları için ne yapmalıdırlar?

‘‘Kadınların yaşı büyüdükçe de yumurtaları azalır; yumurtlaya yumurtlaya biter. Aynı zamanda yumurta kalitesi de düşer. Mesela gençliğinde polikistik overli olup 42-43 yaşında 20-30 yumurta toplayabildiğimiz kadınlar var. Ama o yumurtalardan oluşan embriyoların gebelik getirme gücü yaşa uygun olur. Yani 42 yaşında bir kadından 20 tane yumurta toplasanız ve bunlardan çok güzel embriyolar elde edebilseniz bile rahmin içerisine koyduğunuzda gebe kalma şansı yüzde 20-25 civarındadır. Yumurtanın çok olması bizi biraz rahatlatır. Çünkü transfer ettiklerimizin içlerinden nasıl olsa iyi bir embriyoya denk gelebiliriz. Dolayısıyla kariyer için doğurganlığı erteleyenler ya da evliliği gecikenlerde mutlaka yumurtanın alınıp embriyo haline getirilip dondurulması çok faydalıdır. Bugün 35 yaşında bir kadının transfer olduğunda yüzde 70’e yakın gebelik şansı var olmaktadır. Yumurtası olan kadına gebe kalamazsın demek mümkün değildir. Çünkü bir kadının bir sürü yumurtası da olsa az yumurtası da olsa kadınlar ayda sadece bir tane yumurta atarlar. Eğer bir kadın düzgün adet görüyorsa attığı yumurtayla hamile kalabilir. Yeter ki yumurta iyi olsun. Bizim bütün tedirginliğimiz yumurtası az olanlarda yumurtanın bitmesidir. Eğer yumurtası az olan kadın başvurduğunda 4-5 yumurta ya da 8-10 yumurta çıkar diyebiliyorsak ve yeni evli ise bir sene deneyin olmazsa gelin diyebiliriz. Ama böyle bir kadın 5 senelik evli ise zaman harcanmamalıdır.’’


İçeriği Paylaşın