Duygusal Şiddetin Mağdurları Çoğunlukla Kadınlar ve Çocuklar
Duygusal Şiddetin Mağdurları Çoğunlukla Kadınlar ve Çocuklar
Bizi Takip Et
Duygusal şiddetin, bir ilişkide genellikle biri tarafından diğerini kontrol altında tutmak için kullanıldığını ve mağdurların çoğunlukla kadınlar ve çocuklar olduğunu belirten Medicana Konya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hatice Harmancı, şiddetin oluşumunu etkileyen faktörler ve sonuçları hakkında önemli bilgiler verdi.
Aile içi şiddetin; çeşitli kültür, sınıf, eğitim, gelir düzeyi, etnik köken ve yaş sınırlarının ötesinde, tüm ülkelerde saptanan bir olgu olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Harmancı, mağdurların çoğu zaman kadınlar ve çocuklar olduğunu söyledi.
Eşlerin birbirine uyguladığı duygusal şiddet ve doğurduğu sonuçlar hakkında şu bilgileri verdi:
- Kişilerde fiziksel yaralanma,
- Ekonomik ya da diğer kaynakların kısıtlanması,
- Aşağılanma ve kişinin yıpranması ile gözlenebilen ve hayattan zevk alamama,
- Ağrı, bitkinlik, sosyal içe çekilme, depresyon, korku ve özgüven eksikliği,
- Dikkat ve üretkenlikte azalma ile sonuçlanabilen psikolojik, fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal istismarı içeren geniş bir çerçevede incelenmektedir.
EBEVEYN – ÇOCUK İLİŞKİSİNE YENİDEN BAKILMALI
Kadın haklarının ağır derecede ihlal edilmesi konusu ile başarılı bir şekilde mücadele edilmesi için, aile içi şiddetin toplum tarafından reddedilmesi ve profesyoneller arasında bu duruma karşı tutumların kesin bir dille sergilenmesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Harmancı, “Şiddet ve kültürel faktörlerin etkisi ile kadınların şiddete verdikleri tepkiler ve ebeveynlik rollerini nasıl etkilediğinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için, daha önce kötü muamelede bulunan ebeveynler ve çocuklarıyla olan ilişkileri hakkında yapılan çalışmaların ayrıntılı irdelenmesi gerekmektedir” dedi.
ŞİDDETİN OLUŞUMUNU BUNLAR ETKİLİYOR
Aile için şiddetin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan etkenler hakkında da bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Harmancı, faktörleri şöyle sıraladı:
- Sosyoekonomik eşitsizlik veya istikrarsızlık
- Çocukların fiziksel olarak cezalandırılmasını ve şiddeti teşvik ettiren sosyal ve kültürel etkenler
- Ebeveyn çocuk ilişkisinde çocuğun değersizleştirilmesi
- Aşırı alkol kullanımı ya da alkole ulaşılmasının kolaylaştırılması
- Uyuşturucu madde kullanımı
- İstenmeyen gebelik
- Ebeveyn ve çocuk arasındaki bağın zayıflığı
- Geniş aile
- İşsizlik
- Eş ile çatışma ve şiddet yaşama
- Yeterli aile desteğinin olmaması
- Fiziksel ya da ruhsal hastalığın varlığı
- Çocuk yetiştirme becerilerinde yetersizlik
- Şuça katılım
- Katı düşünme, empati azlığı
- Gerçekçi olmayan beklentilerin varlığı
- Genç yaş
- Özürlülük (engellilik)
- Yetişkin aile üyeleri tarafından problemli olarak algılanan kişilik ve mizaç özelliklerinin varlığı
İçeriği Paylaşın