Emin Çakmak: Türkiye, Sağlık Turizmi Gelirinde Üçüncü Sırada

Emin Çakmak: Türkiye, Sağlık Turizmi Gelirinde Üçüncü Sırada

Emin Çakmak: Türkiye, Sağlık Turizmi Gelirinde Üçüncü Sırada

Bizi Takip Et


Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Dönem Başkanı, Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı Emin Çakmak,  Atv Avrupa ekranlarında yayımlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programına konuk oldu.
Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi ne zaman kuruldu? Konseyin sağlık turizmindeki hedefleri nelerdir? Türkiye sağlık turizminde hangi aşamada? Türkiye’nin sağlık turizmindeki eksikleri nelerdir?  Dünyada sağlık turizmi nasıl başladı? Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin merkez ofisinin İstanbul’da olması ne anlama geliyor? Türkiye’ye tedavi olamaya gelmek isteyen kişilere neler öneririsiniz? Türkiye, sağlık turizminde dünyada kaçıncı sırada yer alıyor?
Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Dönem Başkanı ve Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı Emin Çakmak, Esra Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.
. Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi ne zaman kuruldu? Konsey’in çalışmaları ve bundan sonraki hedefleri nelerdir.”
“Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi’nin kuruluş tarihi 2005; bu sene onuncu senemizi dolduruyoruz. Sektör temsilcileriyle bir araya gelerek bu paydaşların tek şemsiye altında toparlayabilecek bir çalışama başlattık. Tamamen sivil toplum örgütü ve gönüllülük esasına dayanan bir anlayışla çalışmaya başladık.
İlk kuruluşumuzda 32 kurucu üyemiz; genel hastaneler, özel hastanelerimiz, özellikle uluslararası akreditasyonu olan hastanelerimiz ve uluslararası standartları olan özel butik kliniklerimiz bir araya geldi. Onun yanı sıra diğer paydaşlarımız olan oteller, seyahat acenteleri, asistan firmalar, termal ve medical SPA anlamında fizik ve rehabilitasyon tedavisi sunan termal otellerimiz ve SPA Wellness grubumuzu dahil ederek 7 grubu tek çatı altında toparladık. Konsey bugün Türkiye’nin 19 ilinde  faal üyeleri olan,  7 bölgede  bölgesel yürütme kurulu  organizasyonu olan  ve 85 ülkede  44 temsilcilik ofisi bulunan bir yapıya ulaştı.
 Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi bugün 317 üyesi ile Türkiye’nin ve dünyanın en büyük sağlık turizmi organizasyonu ve sivil toplum örgütü konumundadır.  Bizim ana hedefimiz, ülkemizi bir sağlık turizmi destinasyonu konumuna taşımaktı.  Bu amaçla son 10 yılda Amerika’dan  Dubai’ye, Kazakistan’dan Ukrayna’ya kadar birçok ülkede 350’ye yakın uluslararası etkinlikte Türkiye’yi tanıttık ve tanıtmaya devam ediyoruz.”
“DÜNYA TEK BİR ÜLKE OLSAYDI BAŞKENTİ İSTANBUL OLURDU”
. Dünyada sağlık turizmi nasıl başladı? Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin merkez ofisinin İstanbul’da olması ne anlama geliyor?
 “Sağlık turizmi 1950 – 1960 yıllarında başlamış; Londra’dan New York yani Atlantik ötesine uçuşlar başlayınca Avrupalı hastalar, Amerika’daki teknolojiden faydalanmak üzere oralara gitmişler. 1950’lerden sonra Almanya’nın gelişimiyle birlikte Orta Doğu’nun ve Afrika’nın Avrupa’ya göç etmesi sağlık turizmi adına bir gelişim sağladı.
Son 15 yıldır Türkiye’nin de gelişmeleri ve insan kaynağıyla buluşmasıyla birlikte ciddiülkemiz yer sağlık turizminde yer edindi.  İstanbul, dünyanın merkezi; Napolyon bile ‘Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu’ demiş.
İstanbul; tarihi ve kültürel yapısıyla birlikte mistik bir şehir insanlar sağlık turizmi için bir ülkeye gittiklerinde sağlık hizmetinden hoşnut kalmakla birlikte şehrin genel havasından, turistik ve tarihi yapısından da hoşnut kalmak istiyorlar.
Ülkelerine döndüklerinde yakınlarına, komşularına ‘gittik, tedavi olduk ama şehir de görülmeye değer; size de tavsiye ediyoruz’ diyebilsinler istiyoruz.
İstanbul, son dönemlerde zincir hastane yatırımları ve üniversite hastanelerinin de devreye girmesiyle beraber ciddi anlamda hem bir turist destinasyonu konumunda hem de sağlık turizmi destinasyonu konumunda olduğunu gösterdi.
Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin merkez ofisi, dönem başkanlığımda İstanbul’a alındı. Artık dünyanın 52 ülkesinin üyesi olduğu Konsey, İstanbul’dan yönetiliyor.”
Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin merkez ofisi, benim dönem başkanlığımın bitişinden sonra da İstanbul olarak devam edecek. Ofis değişmeyecek.”
“SAĞLIK TURİZMİNDE GELİR BAKIMINDAN AMERİKA VE ALMANYA’DAN SONRA 3. SIRADAYIZ” 
.  Türkiye, sağlık turizminde dünyada kaçıncı sırada yer alıyor?
 “Sağlık turizmi dediğimiz zaman insanların aklına tıp turizmi geliyor ama bizim konseyimiz bunu daha farklı bir algıyla yönetmeye çalışıyor. Çünkü sağlık turizmi sekiz sekmentten ibaret; tıp turizmi dışında ileri yaş turizmi, aktif ileri yaş turizmi dediğimiz alanlarımız da var. SPA Wellnes, termal turizmi, sağlıklı beslenme ve spor turizmi var.
Bugün ileri teknolojimiz ve birikimimiz nedeniyle bu sekmentlerin arasında tıp turizminde birinci sıradayız.  Gecen sene gerek tıp turizmi gerek termal turizmi, SPA Wellenss ve ileri yaş turizmi ile 750 bine yakın yabancı ülkemize geldi. Bu sayıyla dünya sıralamasında Amerika, Almaya, Tayland ve Hindistan’dan sonra sayısal bakımından 5. sıradayız. Ancak tıp turizmindeki fiyatlarımızın Tayland ve Hindistan’dan daha yüksek olmasından dolayı gelir bakımından Amerika, Almanya’dan sonra Türkiye 3. sırada yer alıyor.”
. Tayland ve Hindistan hangi alanlarda ön plandalar?
“Hindistan ve Tayland yıllardır potansiyeli olan ülkelerdir. İnsan kaynakları; doktor ve hemşire olarak yeterlilik sağlamışlar. Bununla birlikte lobilerini de çok iyi kullanmışlar ve son 30 yıllardır ciddi bir sağlık turizmi destinasyonu olmuş ve ciddi bir yatırımları var. Türkiye’deki hastanelerimiz kadar şık güzel ve kaliteli teknolojik yatırımları var. Yurtdışındaki lobilerini de çok iyi organize ederek yönlendirmeyi çok iyi yapmışlar.
Konsey başkanı olarak rakip ülkelerimi incelemek için Tayland, Singapur,  Malezya, Hindistan  gibi ülkeleri ziyaret ettiğimde gördüğüm ki  hospitality dediğimiz olay yani karşılama, ağırlama çok iyi dizayn edilmiş. Gelen hastanın kültüründe hitap etme, oturduğu bekleme salonlarında  o kültüre ait gazete bulundurma ve o insanın kültürüne uygun dekaresyon ve hizmet sunuluyor.
Arap ülkesinin  bölümüyse başı örtülü  hostesler  hizmet ediliyor. Eğer bir Japon bölümü ise Japon kültürüne uygun koşullarda hizmet ediliyor.”
. Türkiye’nin sağlık turizmindeki eksiklikleri nelerdir, ne tür düzenlemelere ihtiyaç var?
“Sağlık Bakanlığı’nın bünyesinde Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu kuruldu. Biz özel sektör olarak Sağlık Bakanlığımızın bu işin kurallarını koyan, denetleyen ve doğru yapılmasını sağlayan bir konumda olmasını ama bu işin pazarlaması, satışı ve uygulamasında özel sektör ve sivil toplum örgütleriyle beraber hareket edilmesini istiyoruz.
Yönetmelikte beni üzen bir taraf oldu. Sivil toplum örgütlerinden bizler gibi 10-15 yılını bu işlere vermiş kurumlar, o kurula dahil edilmemiş; bu büyük bir eksiklik. Umut ediyorum önümüzdeki dönmelerde giderirler çünkü bizler sahadayız gelen yabancı misafirin sorunlarını, sıkıntılarını bizler görüyoruz, bizler yaşıyoruz.
Bizim aslında aşmamız gereken, önem vermemiz gereken eğitim bölümümüz var. Lisan bilen eleman eksiğimiz var. Tayland’da, Hindistan’da herkes İngilizce konuşuyor. Hastanelerdeki personelin tamamı İngilizce konuşuyor.
Bizim en büyük eksikliğimiz lisan; sağlık personelimizin -hemşirenden doktorumuza kadar- mutlak en azından genel İngilizce ve tıp İngilizcesini iyi bir seviyeye taşınması gerekir.
Önümüzdeki 20 yıl sağlık sektöründe en önemli sekment tıp turizmi olmayacak; aktif ileri yaş turizmi olacak. Çünkü 20 yıl sonra çevremizdeki birçok gelişmemiş ülke kendi yatırımlarını, kendi eğitim eksiklerini ve insan kaynaklarını tamamlayacaklar.
20 yıl sonraki hedefimizi koymamız gerekiyor. 2023’ten sonra Türkiye’nin konumu ne olmalı? En büyük avantajımız Avrupa’nın yaşlanan nüfusu. Avrupa’da aktif ileri yaşta yani 50-55’ten sonra emekli olmuş ve ekonomik özgürlüğü olan insanlar var. Avrupa’nın şu andaki  yaşlı nüfusu 125 milyon; bu nüfus  50-55 yaş üstü. Bu  125 milyon nüfusun  sadece yüzde 10’unu Türkiye’ye alabilsek, 300 milyar Euro gibi bir gelir sağlamış oluruz. 2023 hedefimiz 20 milyar dolar. Bu hedef için önümüzde 10-15 senemiz var. Bu süreçte aktif ileri yaş turizmine hizmet edecek personelin ve eğitim elemanlarının yetiştirilmesi gerekiyor.”
. Yurtdışında yaşayan Türkler ya da yabancılar, Türkiye’ye tedavi olmaya gelmek istediklerinde doktorlarını ve hastanelerini nasıl seçebilirler?
“Yurt dışından Türkiye’ye tedaviye gelecek vatandaşlarımız veya yabancılar, Türkiye Sağlık Geliştirme Konseyi’nin resmi web sitelerine (Türkçe ve İngilizce)  girebilirler. Web sitemize girildiğinde bizi temsil eden ve bizim üye kurumlarımızı, akredite kurumlarımızı temsil eden network ofislerimizin listesi var. Dileyen kişiler ülkesindeki network ofisine başvurduğunda doğru hastaneye ve doğru doktora yönelmesini sağlıyoruz.”
. Türkiye’ye tedavi olamaya gelmek isteyen kişilere neler öneririsiniz?
“Sağlık turizmi anlamında sağlık bakanlığımızın garantörlüğü söz konusu. Türkiye’ye tedaviye gelen kişiler Sağlık Bakanlığı Alo Sağlık hattından 4-5 lisanda destek alabilirler ve şikayetlerini belirtebilirler. Seçimlerini doğru yapmalarını ve doğru kanallarla bu hizmeti almalarını tavsiye ediyoruz.
Aslında teknoloji o kadar ilerledi ki tavsiye edilen doktorun geçmişini veya yapmış olduğu performans ve ameliyatların sonuçlarını öğrenebiliyorsunuz; daha önce ameliyat olmuş veya tedavi olmuş insanların ağzından yazılmış belge ve bilgilere ulaşılabiliyorsunuz.
Dolayısıyla tavsiyem biraz araştırsınlar; kurumu araştırsınlar, kurum memnuiyetini araştırsınlar ve özellikle seçtikleri doktorun memnuiyetini araştırsınlar.”

İçeriği Paylaşın