Epilepsi Hakkında Doğru Sanılan 10 Yanlış!

Epilepsi Hakkında Doğru Sanılan 10 Yanlış!

Epilepsi Hakkında Doğru Sanılan 10 Yanlış!

Bizi Takip Et


Halk arasında ‘Sara hastalığı’ olarak bilinen epilepsi, merkezi sinir sisteminden kaynaklanan ve bilinen bir sebebe bağlı olmaksızın tekrarlayan nöbetlerle ortaya çıkan nörolojik bir hastalık. Dünya nüfusunun yüzde 1’inde görülen ve her yaştaki erkek ile kadının kapısını çalabilen epilepsi nöbetleri çok çeşitli olabiliyor. Öyle ki bazı kişilerde nöbet sırasında birkaç saniye boş bakma ve hareketsiz kalma gibi dalma nöbetleri yaşanırken, bazılarında ise bilinç kapanması, kollar ve bacaklarda tekrarlayan istemsiz kasılmalar ile hırıltılı solunum gibi ağır tablolar gelişebiliyor. Güzel haber ise ilaçlarla veya ihtiyaç halinde cerrahi yöntemle epilepsili hastaların çoğunda nöbetlerin kontrol altına alınabilmesi. Tedaviler sayesinde hastalar iş ve sosyal hayatta aktif bir yaşam sürebiliyor. Ancak toplumda ‘epilepsili hastalar diğer insanlar kadar akıllı değiller’, ‘Nöbet sırasında soğan koklatılmalı’ gibi epilepsi hakkında doğru sanılan yanlış bilgiler hastaların yaşam kalitelerinin düşmesine, doğru tedaviye ulaşamamalarına, hatta atak sırasında yapılan hatalı müdahaleler nedeniyle yaralanmalarına neden olabiliyor. Peki epilepsi hastalarının hayatını kabusa dönüştürebilen yanlış bilgiler neler? Acıbadem Bakırköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ayla Sifoğlu epilepsi hakkında toplumda doğru sanılan yanlışları anlattı, önemli uyarılarda bulundu.

YANLIŞ: EPİLEPSİ NÖBETİ GEÇİREN HERKES EPİLEPSİ HASTASIDIR

DOĞRUSU: Epilepsi nöbetiyle epilepsi hastalığını ayırmak gerekiyor. Dr. Ayla Sifoğlu “Tek bir nöbet geçirmek kişinin mutlaka epilepsi hastası olduğu anlamına gelmiyor”diyerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Nöbet, beyin hücrelerinin anormal ve aşırı elektriksel aktivitesi nedeniyle ortaya çıkıyor ve geçici bir beyin fonksiyon bozukluğu olarak nitelendiriyor. Bazı epileptik nöbetler ateş, kafa travması ile enfeksiyon gibi başka bir tıbbi nedenle oluşuyor ve tekrarlamıyor. Ayrıca senkop, kalp rahatsızlıkları veya duygusal temelli ataklar gibi epileptik olmayan tablolar da gelişebiliyor. Epilepsi tanısı için genellikle en az 2 kez tetiklenmemiş, yani enfeksiyon ve metabolik bozukluk gibi bir nedene bağlı olmayan nöbet gerekiyor”

YANLIŞ: EPİLEPSİ SADECE ÇOCUKLARDA GÖRÜLÜR

DOĞRUSU: Bazı epilepsi tipleri sadece çocukluk çağında görülmekle birlikte, daha önce sağlık sorunu olmayan yetişkin kişilerde de kafa yaralanmaları, inme ve enfeksiyon gibi nedenlerle epilepsi nöbetleri başlayabiliyor. Epilepsinin görülme sıklığı erişkinlerde yaşla artıyor ve 65 yaş üstü kişilerde neredeyse 10 yaş altı çocuklarda görüldüğü kadar sık görülüyor.

YANLIŞ: EPİLEPSİ ÖMÜR BOYU DEVAM EDEN BİR HASTALIK

DOĞRUSU:  Dr. Ayla Sifoğlu günümüzde epilepsi hastalarının yaklaşık yüzde 80’inde nöbetlerin ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabildiğini belirterek şu bilgileri veriyor: “İlaç kullanan hastalarda nöbet en az 2 yıl ortaya çıkmadıysa ilaçlar yavaş yavaş azaltılıp kesilebiliyor. Ancak bazı hastalarda ilaçlar bırakıldığında nöbetler tekrar görülebiliyor, bu durumda tedaviye yeniden başlanıyor. Ayrıca bazı epilepsi türleri yaşla ilişkili oluyor ve yıllar içinde ortadan kalkıyor. Epilepsiye Karşı Uluslararası Birlik (ILAE), en az 10 yıldır nöbet geçirmiyor ve en az 5 yıldır ilaç da kullanmıyorsa hastayı iyileşmiş kabul ediyor”

YANLIŞ: EPİLEPSİ ZİHİNSEL BİR HASTALIK VE EPİLEPSİLİ İNSANLAR DİĞER İNSANLAR KADAR AKILLI DEĞİLLER

DOĞRUSU: Epilepsinin zihinsel bir bozukluktan kaynaklandığı yönünde doğru olmayan bir düşünce var. Oysa epilepsisi olan kişiler de epileptik olmayanlarla aynı yetenek ile zekâya sahipler ve zorlayıcı iş alanlarında başarılı olabiliyorlar.

YANLIŞ: NÖBET SIRASINDA KİŞİ DİLİNİ YUTABİLİR VEYA BOĞULABİLİR

DOĞRUSU: İnsanın dilini yutması fiziksel olarak imkansızdır. Nöbet sırasında meydana gelebilecek en kötü şey, çene kaslarındaki istemsiz kasılma nedeniyle kişinin dilini ısırması olabilir.

YANLIŞ: EPİLEPSİ NÖBETİ GEÇİREN HASTAYA SOĞAN VE KOLONYA GİBİ KESKİN KOKULAR KOKLATILMASI NÖBETİ SONLANDIRIR

DOĞRUSU: Epilepsi nöbeti geçiren kişilere koklatılan soğan ve kolonya gibi şeylerin hiçbir yararı olmuyor, hatta hastanın solunumu üzerine olumsuz etki yapabiliyor.

YANLIŞ: NÖBET GEÇİREN VE ÇENESİ KİTLENEN KİŞİNİN AĞZINI AÇMAK GEREKİR

DOĞRUSU: “Nöbet geçirmekte olan kişinin ağzını açmak için zorlamak onun yaralanmasına neden olabiliyor” uyarısında bulunan Sifoğlu şunları söylüyor: “Çene kasları istemsiz ve çok güçlü kasıldığı için kaşık gibi bir şeyle zorlamak dudak- diş eti yaralanması ile diş kırıklarına yol açabiliyor, hatta yardım etmeye çalışan kişinin parmaklarında da yaralanma olabiliyor. Nöbet geçiren birine yardım etmek için etrafında çarpıp yaralanabileceği eşya gibi şeyleri uzaklaştırmak, varsa gözlüğünü çıkarmak, yan çevirerek ve mümkünse başının altına yumuşak bir şey koyarak nöbetin sonlanmasını beklemek, nöbet birkaç dakikadan fazla sürerse 112 acil yardım hattını aramak gerekiyor”

YANLIŞ: EPİLEPSİLİ KADINLAR HAMİLE KALAMAZLAR YA DA SAĞLIKLI ÇOCUK SAHİBİ OLAMAZLAR

DOĞRUSU: Epilepsi genellikle kadının hamile kalma yeteneğini etkilemiyor, çocuğun gelişimi üzerinde de çok az bir etkiye sahip oluyor. Anne anti-epileptik ilaçlar kullanıyorsa, doğumsal kusurların ortaya çıkma riski yüzde 2 ila 10 arasında seyrediyor. Ancak Nöroloji ve Doğum uzmanlarının yakın takibiyle risk azalıyor ve bebeğin sağlıklı olma şansı çok daha fazla artıyor.

YANLIŞ: EPİLEPSİLİ KİŞİLERİN ÇOCUKLARINDA DA EPİLEPSİ OLUR

DOĞRUSU: Yaklaşık 100 kişiden 2’sinde, yaşamları boyunca bir noktada epilepsi gelişiyor. Eğer babada epilepsi varsa bu oran biraz daha fazla oluyor. Annenin epilepsisi varsa risk halen 100’de 5’ten daha düşük oluyor. Her iki ebeveynde de epilepsi varsa, risk biraz daha yükseliyor. Çoğu çocuk ebeveynden epilepsi miras almıyor, ancak bazı epilepsi tiplerinin çocukta görülme olasılığı daha yüksek oluyor.

YANLIŞ: EPİLEPSİ İLE NORMAL, AKTİF BİR HAYAT YAŞANAMAZ

DOĞRUSU: Epilepsi yaşam tarzını etkileyebiliyor, ancak bu aktif bir yaşama engel olmuyor.Hastalar yaşam tarzında aşırı uçlardan kaçınarak, hekim ile işbirliği yaparak ve tedaviye özen göstererek yaşamın her kesiminde, örneğin iş hayatında bilim insanı, yönetici, politikacı, olarak veya değişik sanat alanlarında her seviyede bulunabiliyorlar. Bunları her zaman fark etmiyoruz çünkü çoğu insan, bugün bile, başkalarının ne düşüneceğinden çekindiği için epilepsiden bahsetmiyor.


İçeriği Paylaşın