“Epilepsi Hasta Okulu”

Hemen her yaş grubundan bireyde görülebilen epilepsi, Türkiye’de yaklaşık 800 bin kişinin hayatını olumsuz etkiliyor. Her yıl 30 bin kişiye teşhisi konulan bu hastalık, toplum genelinde var olan önyargılar, eksik ve yanlış bilgiler nedeniyle hasta ve hasta yakınlarının günlük hayatlarını olumsuz etkiliyor.

Epilepsi hakkında tüm bilinmeyenleri aydınlatmak, hasta ve hasta yakınlarının sorularını yanıtlamak ve doğru bilgiler paylaşmak amacıyla Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Belçika kökenli biyoteknoloji şirketi olan UCB Pharma’nın koşulsuz desteğiyle Epilepsi Hasta Okulu gerçekleştirildi. 90 kişinin katıldığı ve Prof. Dr. Tahir Kurtuluş Yoldaş, Uzm. Dr. Arzu Yılmaz, Uzm. Dr. Selda Güler, Avukat Arzu Kılınçarslan’ın katılımıyla düzenlenen hasta okulunda, ziyaretçiler yasal haklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi aldı.

Beyinde var olan elektriğin aşırı artması sonucu ortaya çıkan ve kişiden kişiye değişiklik gösteren epilepsi, bugün hemen her yaş grubundan ve cinsiyetten bireyi etkiliyor. En sık karşılaşılan nörolojik hastalıklar arasında yer alan epilepsi, kişiden kişiye farklılık gösteren nöbetler aracılığıyla kendini gösteriyor.

Düzenli ve doğru tedavi süreçleri ile hastalarda yüzde 90 ile yüzde 95 oranında yanıt alınan epilepsi, günümüzde toplum tarafından en çok önyargıya maruz kalan hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Hastalarda psikolojik problemlere ve travmalara neden olan epilepsi hakkında hastalığı hastaları doğru bilgilendirmek ve önyargıları engellemek için Epilepsi Hasta Okulu etkinliği gerçekleştirildi. Prof. Dr. Tahir Kurtuluş Yoldaş, Uzm. Dr. Arzu Yılmaz, Uzm. Dr. Selda Güler, Avukat Arzu Kılınçarslan’ın katılımıyla ücretsiz düzenlenen etkinlikte; “epilepsi nedir? epilepside güncel tedavi yöntemleri, nöbet anında yapılması gerekenler ve hastaların sahip olduğu yasal haklar” gibi konular hakkında merak edilenler aydınlatıldı.

Epilepsi hastalığının birçok hasta üzerinde önyargılar nedeniyle toplumsal baskıya neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tahir Kurtuluş Yoldaş, toplumsal bilincin sağlanması konusunda şunları söyledi: ‘’Hasta ve hasta yakınları da dahil tüm bireylerin bilinçlendirilmesi, epilepsinin en önemli konularından biridir. Şeker, astım vb. birçok kronik hastalıktan farksız olmasına karşılık epilepsi, maalesef toplum genelinde çok fazla bilinmiyor. Toplumda süregelen yanlış ve eksik bilgiler de hastaların günlük hayatlarında uğraştıkları hastalıklarının yanı sıra çeşitli psikolojik problemleri de beraberinde getiriyor. Epilepsiyi tanımalı, epilepsi nöbeti geçiren bir kişiye nasıl müdahale etmemiz gerektiğini bilmeli ve epilepsi hasta ve yakınlarına karşı var olan önyargıların ortadan kaldırılmasında üzerimize düşüne yapmalıyız.’’ dedi.