Ercan Saatçi: “Uyumak Vakit Kaybı, Yapacak Çok Şey Var”

Ercan Saatçi: “Uyumak Vakit Kaybı, Yapacak Çok Şey Var”

Ercan Saatçi: “Uyumak Vakit Kaybı, Yapacak Çok Şey Var”

Bizi Takip Et


RÖPORTAJ: Demet DEMİRKIR

Kendisine sağlık karnesinde 10 üzerinden 1 vermeyi uygun gören müzisyen ve yapımcı Ercan Saatçi, sağlıklı insanı “Ruh ve beden sağlığı yerinde olan insan” olarak tanımlıyor.

Uykuda geçen zamana çok kızdığını dile getiren Ercan Saatçi, yaratıcılığını hava karardıktan sonra geç saatlerde kullanabildiğini belirterek uykunun vakit kaybı olduğunu söylüyor.

“Hayatın, her haliyle yaşanmaya değer olduğunu, acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle; hayatı kabul etmek, şikayet etmemek, onu doyasıya yaşamak gerektiğini düşünen ve bunu hayat felsefesi olarak benimseyen Saatçi, Ömer Hayyam’dan “Şarap içen öldü de su içen ölmedi mi?” mısralarıyla cümlelerini destekliyor.

Alternatif tıbba inanan ve günlük hayatında da kullanan müzisyen Saatçi, bel fıtığı olduğunu ancak bunu alternatif tıp ile tedavi ettirdiğini söylüyor. Kendi kendine alternatif tıp uygulaması yapan Ercan Saatçi ile keyifli bir röportaj yaptık. “Sağlıksız bir adamla sağlıklı erkek röportajı yapıyorsunuz” diyen Ercan Saatçi röportajının detayları www.sagliklierkek.com ‘da…

. Size göre sağlıklı erkek neyi ifade ediyor, sağlıklı erkek nasıl olmalıdır?
“Ben insanı kadın erkek olarak ayırmıyorum. Sağlıklı insan olarak bakarsak ruh ve beden sağlığı yerinde olan insan sağlıklı insandır.”

“SAĞLIK KARNEME BİR VERİRDİM”

. Kendinize sağlık karnesi verecek olsaydınız kaç alırdınız, kırık ya da yüksek notları hangi konularda alırdınız?
“Ben on üzerinden bir verirdim kendime. Yaptığımız iş çok eğlenceli ve keyifli görünse de aslında mesleğimiz icabı hassasiyet ve algılarımızın eşiği çok yüksek. Bu yüzden kırılma, alınma gibi şeyler daha fazla ve bu da stres yaratıyor. Örneğin üç dört kez mide kanaması geçirmiş bir adamım. Psikolojinin bedene verdiği zararlar ben de çok. Sağlıklı yaşama beden olarak bakacak olursak hayatım boyunca akşam 12.00 gibi uyuyan, sabah 7.00’de uyanan bir adam olmadım. Sabaha karşı 4.00 ya da 5.00’te uyuyan ve 10.00-11.00 gibi saatlerde uyanan bir adamım. Sigara ve alkol kullanıyorum. Yediklerime hiç dikkat etmiyorum.”
. Peki dikkat etmeyi düşünüyor musunuz?

“Dikkat etmeyi hep düşünüyorum ama edemiyorum. Sabah çok faydalı bir kahvaltı, öğlen ve akşam hafif şeyler yesem güzel olur ama bunlar hep laf salatası, hiç olmuyor.”

“ALTERNATİF TIP UYGULUYORUM”

. Hiç ameliyat oldunuz mu, ciddi bir sağlık sorunuyla karşılaştınız mı ya da kronik bir rahatsızlığınız var mı?
“Apandisit ameliyatı oldum, söylediğim gibi mide kanaması geçirdim. Kronik rahatsızlığım belimde L4 L5 yırtık var yani halk tabiriyle fıtık denen şey onu da alternatif tıpla tedavi ettiriyorum, ameliyat olmadım.”

. Peki, ne yapıyorsunuz?
“Paris’te bir meditasyon yeri var yılda bir kez oraya gidiyorum. Ameliyatsız ve ilaçsız geçiyor.”

. Evde kendi kendinize alternatif tıp adına bir şeyler uyguluyor musunuz?
“Evet yapıyorum. Belim ağrıdığı zaman sıcak bir duş alıyorum, ağrıyan bölgeyi sıcak tutmaya çalışıyorum. Kurulandıktan sonra lavanta yağı sürüyorum. Saç kurutma makinesiyle yanacak şekilde kurutuyorum. Daha sonra yaklaşık on dakika istirahat ediyorum ve hiçbir şeyim kalmıyor.”

“HER SENE İKİ KEZ CHECK-UP YAPTIRMAM GEREKİYOR”

. Aile hekimi ile hastaların tedaviye ulaşması daha kolay hale geldi. Siz aile hekiminizle tanışabildiniz mi, Türkiye’deki sağlık hizmetlerini nasıl buluyorsunuz?
“Aile hekimimle tanışmadım var mı onu da bilmiyorum. Kendi doktorum var ama çok ihmalkarım. Aslında her sene gidip iki kez check-up yaptırmam  gerekiyor fakat yaptırmıyorum. Yani sağlıksız bir adamla sağlıklı erkek röportajı yapıyorsunuz.”

. Türkiye’deki  sağlık hizmetleri hakkında ne söylemek istersiniz?
“Bence çok gelişti. Sağlık Bakanlığı çok iyi çalışıyor. On beş yıl öncesi gibi değil şimdi daha iyi durumdayız.  İnsanlar biraz zorlukta çekse artık tedavi olabilecekleri özel hastaneler bile var.”

. Sağlık konusunda evham ya da korkularınız var mıdır?
“Hayır, hiç yok.”

. Sağlığınızı ihmal eder misiniz örneğin hiç prostat kontrolü yaptırdınız mı?
“Hiç yaptırmadım prostat nedir bilmem.”

“ŞARAP İÇEN ÖLDÜ DE SU İÇEN ÖLMEDİ Mİ?”

. Bir röportajınızda “Hayatın, her haliyle yaşanmaya değer olduğunu öğrendim. Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle; hayatı kabul etmek, şikayet etmemek, onu doyasıya yaşamak gerekir” demişsiniz. Başınızdan geçen bir olay mı sizi böyle düşünmeye teşvik etti?
“Hayır, benim hayat felsefem bu. Mesela Ömer Hayyam’ın çok güzel bir sözü vardır. “Şarap içen öldü de su içen ölmedi mi?” der. Tabi bu şekilde yaşamamak lazım ama ben yaşama tarzımı seviyorum. Bazı dönemler kendime baktığım oluyor. Mesela 5 ay spor yapıp diyetimi uyguluyorum. Bazen ise aman dediğim oluyor, sevdiklerimle sevdiğim şeyleri yapmak hoşuma gidiyor.”

. Bir spor yazarısınız, siz de spor yapmayı sever misiniz? Fit bir vücudu neye borçlusunuz?
“Fit miyim bilmiyorum ama yağlı değilim. Bunu hiçbir şeye borçlu değilim. Spor yaparım ama çok sık değil; dönem dönem yapmayı tercih ederim. Yıl içerisinde 2-3 ay spor yaparım.”

“CİNSEL KONUDA BİLGİ VERMEMEK ÇOK ANLAMSIZ”

. Bir kız bir de oğlunuz var. Kaç yaşındalar? Kızınız ya da oğlunuzla cinsellikle ilgili konularda sorularına yaklaşımınız hangisi olur?

a- Babayla böyle şeyler konuşulmaz.
b- Kızım annesiyle; oğlum benimle konuşabilir.
c- Kızım ve oğluma merak ettikleri konuda yaşlarına uygun bir şekilde cevap veririm.
“Kızım 13 yaşında oğlum ise 6 buçuk yaşında. Kızım ve oğluma merak ettikleri konuda yaşlarına uygun bir şekilde cevap veririm. Bir anne ve babanın çocuklarıyla her şeyi paylaştığını ve her şeyi öğrettiğini düşünürsek cinsellik konusu da bu anlamda çok önemlidir. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklara cinsel istismarla ilgili bu kadar kampanyalar yapılıyorken bu konular hakkında bilgi vermemek çok anlamsız olur. Birisinin yanında şöyle oturulur, böyle oturulur konusu benim hiç umurumda olmaz ama kime güvenip güvenemeyeceğini bilmesi gerekir ve ben de bunu hep anlatırım. Benim çocuklarım insan haklarının tüm maddelerini bilir, ben onlara ders veririm.
Çocuklarımın sorduğu her şeye sınırsız cevap veririm, her şeyi çıplaklığıyla anlatırım.”

. Erkeklerin estetik ameliyatı olmasına, botoks yaptırmasını ve saç ektirmesine nasıl bakıyorsunuz? Siz yaptırır mıydınız?
“Hiç yaptırmadım yaptırmayı da düşünmüyorum, yaptırana da mani olmam. Ben mesleğim icabı estetiğe çok önem veren birisiyim. Bir kadının ya da erkeğin güzel görünmek uğruna çabaladığı her şeyi çok destekliyorum. Güzel olan her şeyi seviyorum. Ama bazıları da güzel olmak için güzelliklerini bozuyor. Saçlarım bu saatten sonra dökülmez, dökülürse de ektirmem, en azından şu an böyle düşünüyorum.”

. Bu aralar müzikle ilgili neler yapıyorsunuz?
“Bir müzik programı çekiyorum, başka bir televizyon kanalına yine bir müzik programı çekmeye başlayacağım. Müzik şirketinde birkaç albümün yapımı sürüyor. Beste yapmaya devam ediyorum, Türk pop müziğinin kilometre taşlarını oluşturan eski hitlere yenilerini eklemek adına müzik yapıyorum.”

. Bu müziklerin bir kısmı şarkıyı söyleyenler ile özdeşleştiriliyor. Birkaç örnek verir misiniz bu konuda?
“Mesela Sibel Bilgiç “Yoksun burda”, Burak Kut “Bebeğim” şarkısının müziği ve Ferhat Göçer “Yastayım” şarkıları… Bu şarkıları söyleyen kişiye ait diye düşünüyorlar ama bana ait aslında.”

“UYUMAK VAKİT KAYBI”

. Sanatçıların ve spor yazarlarının uyku ve beslenmeleri genelde düzenli olmaz. Siz ne gibi sıkıntılar yaşıyorsunuz?
“Ben halimden mutluyum, uykuda geçen zamana çok kızıyorum. Yaratıcılığımı hava karardıktan sonra daha iyi kullandığıma inanıyorum. Çok uyumanın keyifli bir yanı var ama o şekilde çok vakit kaybettiğimizi düşünüyorum, yapılacak çok şey var…”

. Teknoloji ile aranız nasıl? Kablosuz internet, cep telefonu gibi pek çok şeyden radyasyon kaynaklanıyor. Bu konuda birtakım önlemler alıyor musunuz?
“Hayır almıyorum. Teknoloji ile aram süper, teknolojiyi çok yakından takip ederim, hafta sonu çocuklarım ben de kaldığı zaman oğlum telefon kullanmıyor ama kızım telefon hep başucunda yatar. Ona, “Telefonu uzaklaştır” derim ama kendim uygulamam açıkçası.”

. Telefonu yastık altında uyuyanlardan mısınız?
“Hayır, ama 1 metre uzağımda oluyor.”

“AKUSTİK BİR ORTAMDA YAŞAMAYI İSTERİM”

. Teknolojinin olmadığı bir yerde yaşamak gibi arzularınız oluyor mu? Yoğun bir telefon trafiği olduğu zaman bundan sıkıldığınız zamanlar olur mu?
“Oluyor, hem de çok sık oluyor. Tamamen doğal, akustik bir ortamda yaşamayı isterim. Bunu yaptığım zamanlar da oluyor… Telefonu vs.yi kapatıp Bodrum’a kaçıyorum.”

. İnsanlara sağlıklı erkek olmak adına ne önermek istersiniz?
“Bu konuda ahkam kesecek insan ben değilim.”


İçeriği Paylaşın