Erkeğin Dönüm Noktası: Andropoz
Erkeğin Dönüm Noktası: Andropoz
Bizi Takip Et
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Üroloji Uzmanı Dr. Aslan Demir, andropoz hakkında bilgi verdi.
Dünya nüfusu bilindiği gibi devamlı bir artış göstermektedir. Yirminci yüzyılın başlarında beklenen yaşam süresi 50 yaş olmasına rağmen günümüzde bu süre 80’ li yaşlara kadar yükselmiştir. Sonuç olarak da yaşlı olarak tarif edilen bir kitle oluşmuştur ve bu kitlenin nüfus içerisindeki oranı zaman içerisinde daha da artacaktır.
Yaşlılık, yaşam tarzına, beslenme alışkanlıklarına, genetik faktörlere ve daha bir çok etkene bağlı olarak meydana gelen sosyal, fiziksel, bilişsel ve psikolojik fonksiyonlarda azalma halidir. Sıklıkla kabul gören yaşlılık sınır yaşı 65 yaş ve üstüdür.
65 yaş üstü toplumda tüm teknolojik ve bilimsel gelişmelere rağmen yaklaşık %25 oranında çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır. Cinsel fonksiyonlardaki azalma da yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak veya yaşlılık döneminde ortaya çıkan hastalıklara ve/veya bu hastalıkların tedavilerine bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir.
Cinsellik denildiğinde ise cinsel birleşme ile birlikte cinsellikle ilgili düşünceler, davranışlar ve her türlü aktiviteler bir arada düşünülmekte ve yaş ne olursa olsun cinsel aktivitelerin yaşamın vazgeçilmez bir bütünü olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Erkeklik hormonlarının kan seviyesi kişiden kişiye farKlılık götermektedir. Bu farklılıkta genetik, sosyoekonomik ve çevresel faktörler önemli rol oynamaktadır. Şişmanlık, sigara içimi, stres, ani gelişen veya uzun süreçli hastalıklar da önemli diğer faktörlerdir.
Yaşlanmayla birlikte cinsel ilgide dereceli bir azalma izlenmesinin yanında bu ilginin tamamen kaybolmadığı ve pek çok yaşlı erkekte hafif-orta derecede cinsel ilginin devam ettiği görülmektedir. Buna rağmen cinsel ilişki sıklığı yaşla birlikte belirgin derecede azalma göstermektedir. Buna ek olarak da 65 yaş üstü erkeklerde yaklaşık dörtte bir oranında sertleşme problemleri görülmektedir. Bunun yanında kültürel, etnik, sosyoekonomik ve benzeri faktörler yaşlanan erkekte cinsel istek ve davranışları etkileyebilmektedir. Ayrıca kişinin vücut şeklindeki ve kendisini algılamasındaki değişimler de cinsel yaşamı etkilemektedir. Cinsel performans ile ilgili endişeler ve cinsel becerideki azalmanın yanında huzursuzluk, kızgınlık, içe kapanma, boşanma, eşin ölümü, sağlık problemleri ve diğer birçok nedenler de sertleşme güçlüğüne yol açabilmektedir.
Yaşlanmaya bağlı olarak erkeklik hormonu olarak da tarif edilen testosteronun kandaki seviyesinin azalmasına erkek menapozu ve daha sıklıkla andropoz adı verilmiştir. Ancak yaşlanan erkeklerde cinsel fonksiyonlarda meydana gelen azalma, kadınların menapoz sonrasında yaşadıkları durum ile bire bir aynı değildir. Cinsel fonksiyonlardaki azalma erkeklerde kademeli, yavaş, ilerleyici ve kısmi olarak oluşmaktadır. Ayrıca erkekler arası farklılıklar da gösterir ve kadınların tersine erkeklerde üreme yeteneği azalmış da olsa devam edebilmektedir.
Yaşlanma ile birlikte doğal olarak ortaya çıkan hormon düzeylerindeki, sinir ve damar yapılarındaki değişikliklerin etkisi ile cinsel fonksiyonlarda bazı değişimler oluşmaktadır. Testosteronun çok büyük miktarı testislerde (erkek yumurtalıkları) yapılmaktadır. Bu üretim beyin içerisinde bulunan bazı merkezler tarafından çeşitli hormonlar aracılığı ile sürekli kontrol altında tutulmaktadır. Yaşlanma ile birlikte cinsel istekteki azalmanın testislerin işlevindeki ve sonuç olarak da testosteronun kandaki seviyesindeki azalmayla ilişkili olduğu bilinmektedir. Ayrıca bazı nedenlerden dolayı kanda bulunan mevcut hormonların vücutta oluşturabildiği etki derecesinin azaldığı ve sinirsel uyarılma yollarında da çeşitli değişiklikler olduğu da saptanmıştır.
Bunların neticesinde sertleşme de etkilenmektedir. Sertleşmenin oluşumunda önemli olan diğer bir etken de penisin (erkek cinsel organı) yapısıdır. Yaşlanma ile birlikte hem adale yoğunluğunda hem de adalenin gerilebilme kabiliyetinde azalma görülmektedir. Ek olarak diğer bazı değişikliklerin etkisi ile de penil duyarlılık azalır ve cinsel birleşme için gerekli olan yeterli sertliğe ulaşma süresi uzar. Bu dönemde direkt fiziksel temas ile sertleşmenin sağlanması daha rahat olabilmekteyken, görsel, işitsel ve penise dokunmaksızın yapılan uyarılarla sertleşmenin sağlanması daha güç olabilmektedir. Ayrıca uykuda oluşan sertleşmelerin sayısında ve uyarılma olmaksızın kendiliğinden oluşan sertleşmelerin kalitesinde de azalma görülür. Yaşlanma ile birlikte boşalma öncesi uyarılma süresi de uzarken, orgazm esnasında oluşan adale kasılmaları da daha zayıftır. Ayrıca meni miktarında da bir azalma görülürken, boşalma esnasında duyulan tatminde azalma ve ikinci bir sertleşme için gereken sürede de uzama mevcuttur.
Yaşlanan erkekte andropoz belirtileri nelerdir ?
Psikolojik olarak zihinsel yorgunluk, huzursuzluk, sinirlilik, dikkati toplamada güçlük, genel iyilik halinde bozulma, depresif ruh hali gözlenebilmektedir.
Fiziksel olarak genel kırgınlık, güçsüzlük, adale hacminde ve gücünde azalma, memelerde büyüme, kıllanmada azalma, karın bölgesinde yağlanma artışı görülebilmektedir.Ayrıca kişide aşırı terleme, ateş basması hissi, uyku düzeninde bozulma ve uykusuzluk hali, çarpıntı hissi olabilmektedir. Cinsel yönden istekte azalma, sertleşebilme yetisinde azalma, ikinci sertleşme için gerekli olan zamanın uzaması, meni atım gücünde azalma ve meni miktarında azalma gözlenebilmektedir.
Andropoz tanısı nasıl konulur ?
Yukarıda bahsi geçen yakınmaları olan kişilerin bir üroloji uzmanına baş vurması önemlidir. Doktoru tarafından genel, detaylı bir sorgulamadan sonra yapılacak fizik muayene ve yapılacak çeşitli kan tahlilleri ile tanı mümkün olabilecektir. Ayrıca unutulmaması gereken önemli bir nokta da bu yaş grubu kişilerde prostat kanseri açısından da mutlaka detaylı bir değerlendirmenin gerekliliğidir. Bu açıdan da ürolojik incelemelerin yapılmış olması kişi açısından bir avantaj sağlayacaktır.
Yaşlanan erkekteki sertleşme probleminin tedavisi:
Yaşlanan erkekte, yaşlanma sonucu ortaya çıkan sertleşme problemleri ile şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kan yağ oranları ve benzeri tüm vücudu etkileyebilen hastalıklarda görülebilen sertleşme sorunlarının ayırımının tedavi öncesinde yapılması gerekmektedir.
Sertleşme problemi olan kişilerde tedavi olarak ağızdan ilaç uygulaması, vakum cihazı kullanımı, seks terapisi, penise iğne yapılarak ilaç uygulanması, damar cerrahileri ve mutluluk çubuğu olarak da bilinen penil protezlerin takılması seçenekler arasında yer almaktadır.
Tek başına yaşlanma ile ortaya çıkan sertleşme problemlerinde temel neden erkeklik hormonlarının azlığı olduğundan öncelikle “eksik olanı yerine koyma” tedavisi uygulanmaktadır. Bu amaçla değişik yollarla kullanılabilen çeşitli ilaçlar bulunmaktadır. Ancak bu grup ilaçların kullanımında yağ metabolizması bozukluğu olanlarda, karaciğer veya kalp işlevlerinde bozukluğu olanlarda ve prostat kanseri riski taşıyanlarda çok dikkat edilmelidir. Bu grup ilaçların prostat kanseri gelişimine neden olmadığı, ancak mevcut kanser varlığında kanserin hızlı gelişimine neden olduğu bilinmektedir. Bunun haricinde günümüzde sertleşme problemi olan kişilerde istenmeyen etkileri düşük, oldukça etkili ilaçlar da bulunmaktadır.
Sonuç olarak yaşlanma ile birlikte ortaya çıkabilen sertleşme problemleri yanında tüm vücudu etkileyebilen genel belirtiler de ortaya çıkabilmektedir. Bu problemlerin çözüme kavuşturulabilmesi için bu konuda yardım istemekten çekinmeyiniz ve üroloji uzmanınıza başvurunuz. Ayrıca unutmayınız ki hangi yaşta olursa olsun gerçek anlamda ve etkin bir sertleşme için doğru yerde, doğru zamanda ve doğru eşle olmak çok önemlidir.
Kaynak: Anadolu Sağlık Merkezi web sitesi
(www.anadolusaglik.org)
İçeriği Paylaşın