Erkeksiz Çocuk Sahibi Olmak Mümkün mü?

Erkeksiz Çocuk Sahibi Olmak Mümkün mü?

Erkeksiz Çocuk Sahibi Olmak Mümkün mü?

Bizi Takip Et


Türkiye’de her 100 çiftten yaklaşık 15′inin sorunu olan kısırlık, dünyada da yüz binlerce çiftin sorunu. Ancak, özellikle ‘kök hücre’ gibi geleceğin tedavileri, kısırlık sorunun çözümünde de umut veriyor. Bugün uygulanan tüp bebek yöntemlerinde, menisinde sperm bulunmayan erkekler de çocuk sahibi olabiliyor. Testislerden biyopsiyle sperm bulmaya yarayan bu yöntemler yüzde 50 başarı oranı sağlanıyor.

Son yıllardaki en önemli gelişmelerden biri de bu grup hastalarda başarı oranını artırma yönünde. Artık vücuttan alınan kök hücrelerin hatta normal hücrelerin, doku örneklerinin sperm yerine kullanılması gündemde yer alıyor. Acıbadem Sağlık Grubu Tüp Bebek Merkezleri Koordinatörü ve Acıbadem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Tıraş, kök hücre tedavisinin kısırlık probleminin çözümüne etkisi ve erkeksiz çocuk sahibi olmak mümkün mü? hakkında bilgi verdi.

. Kısırlık tedavisinde gelişmeler nereye gidiyor?
Klonlama dünyanın birçok ülkesinde etik açıdan yasaklanıyor. Klonlama yasaklanınca çalışmalar kök hücrelere kaydı. Kök hücreler vücudun birçok dokusunda bulunup değişik dokulara gidebilme özelliğine ve yeni doku yaratabilme, adapte olabilme potansiyeline sahip. Şimdi üzerinde durulan konulardan biri, bunların spermi olmayan kişilerde nasıl kullanılabileceği. Yeni çalışmalar yakın gelecekte erkeksiz doğuma imkân verecek.

. Bu nasıl olacak?
Şu anki teknolojide menisinde spermi olmayan erkeklerde testislerden biyopsi alıyoruz. Bu biyopsiden hareketli sperm hücreleri (en son aşamaya gelmiş, olgunlaşmış sperm) bulunup yumurtanın içine mikroenjeksiyon yapılıyor. Ama bu erkeklerin yarısının testislerinde canlı sperm bulunamıyor. Şimdi ise bununla ilgili çalışmalar, ‘Daha erken aşamadaki sperm hücreleri yumurtayı döllemede kullanabilir mi?’ üzerinde yoğunlaşarak, spermatagonyum dediğimiz kök hücrelerin kullanımına doğru gidiyor. Kök hücrelerin bir diğer muhtemel kullanım alanları şöyle olacak: Tüp bebek tedavilerinde elde edilen ve kullanılmayan embriyolardan (döllenmiş yumurta ve sperm) elde edilen hücreler var. Bunlar vücutta her türlü dokuya dönüşebiliyor. Dolayısıyla bunları alıp erkek gamet hücrelerine dönüştürebilme üzerinde duruluyor. Eğer bu yapılırsa o zaman, ‘Vücuttaki kök hücrelerden döllemeyi sağlayacak sperm oluşturabilir miyiz?’ sorusu yanıtlanmış olacak.

. Normal hücrelerin sperm yerine kullanılma çalışmaları ne durumda?
İnsan hücreleri somatik hücreler ve gamet dediğimiz yumurta ve sperm hücreleri olarak ikiye ayrılıyor. Gamet hücrelerinin en önemli özelliği ve diğerlerinden farkı, kromozom sayıları yarıya iniyor. Kadından gelen yumurtayla erkekten gelen sperm, 23′er kromozom birleşip 46 kromozomlu yeni bir canlı oluşturuyor. Buradaki temel sorun mayoz bölünme dediğimiz iki aşamalı bir bölünme olması. Yumurta ve sperm bu mayoz bölünmeden geçip 23′e iniyor. En büyük teknolojik problem, acaba vücudun bir dokusundaki hücreyi alıp kromozomlarını yarıya indirebilir miyiz konusuydu. Deneysel çalışmalarda bu başarılmış durumda.

. Bu çalışmalar ne zamandır yapılıyor?
Yaklaşık 20 yıldır yapılıyor. Son zamanlarda bu işlem başarıldı ama bazı teknik problemler var. Bunlardan biri, hücrelerin kromozomları yarıya indikten sonra yaşatılabilmesi ve sperm yerine kullanıldıkları zaman yumurtayı dölleyebilmesi lazım. Şimdi bu aşamalar üzerinde çalışılıyor. Bu konuda önümüzdeki 5 – 10 yıl içinde önemli gelişmeler olacak.

. Yeni yöntemler kimler için uygulanabilecek?
Hem kök hücrelerden sperm elde edilmesi, hem somatik hücrelerden dölleme yeteneğine sahip hücrelerin bulunması, hem de spermatogonyuma kadar gelen spermlerin kullanılması… Bu çalışmaların üçü de özellikle testislerinde sperm elde edilemeyen hastalar için ümit kaynağı olabilir.

. Genetik ayıklamayı sağlayacak mı?
Bunlarla ilgili çalışmalar da var. Bugün mikroenjeksiyon yöntemiyle spermleri seçerken genetik yapılarını kontrol etmiyoruz. Embriyo aşamasında problem çıktığından embriyoya bakıyoruz. Bu embriyolarda yakın gelecekte belki gen tedavisi gündeme gelecek. Örneğin ailesinde meme kanseri varsa meme kanseri genlerine embriyoda bakıp bu genlerin olmadığı embriyolar verilecek. Böylece o embriyoda gelecekte meme kanseri gelişmesi önlenmiş olacak. Bu hem gen hem de tüp bebek teknolojisiyle uygulanabilecek. Bunların hepsinin 10 – 15 yıl içinde pratik kullanıma geçeceğini düşünüyoruz.

. Spermi bulunmayan erkeklerde kök hücre tedavisi çözüm olabilecek mi?
Azospermi yani menide sperm olmaması durumunda bugünün teknolojisi TESE adı verilen bir cerrahi yöntem ile testislerden sperm bulunduğu takdirde mikroenjeksiyon işlemi ile gebelik olasılığı tanımaktadır. Bir tür tüp bebek uygulaması olan bu işlem maalesef cerrahi olarak testis içinde sperm bulunmayan olgular için herhangi bir çözüm getiremiyor.

Kök hücreler tüm organ ve dokularda olgun hücrelerin kaynağını oluştururlar. Testis içinde de spermatogonia adı verilen ve spermatojenik serinin en ilkel hücresi olan kök hücreler vardır. Azospermik erkeklerde özellikle nedeni yapım bozukluğuna bağlı olduğu zaman testis içinde kök hücreler de dahil olmak üzere spermatojenik serinin hiçbir hücresi bulunamaz. Bu özel durumda ise speramtojenik seri hücreleri belirli bir aşamaya geldikten sonra olgunlaşmalarını durdururlar ve olgun sperm hücresi haline dönüşemezler. Spermatid aşamasında olan bu duraklamalarda bu hücrelerin vücut dışında olgunlaştırılmaları veya doğrudan mikroenejeksiyon amaçlı kullanımları denenmiş ise de az sayıda gebelik rapor edilmiş ve bu gebeliklerin kaynağına şüpheyle bakılmıştır.

Bugün için artık spermatitlerin döl hücresi olarak kullanımları bırakılmıştır. Testis içinde kök hücreler de dahil spermatojenik seriye ait hiçbir hücre bulunmadığı durumlarda hayvan deneylerinde bir vericiden alınan kök hücrelerin testis içine nakli ile gebelikler rapor edilmiştir. Farelerde yapılan deneylerde donör kök hücreleri ile elde edilen gebeliklerde yavru sayısı, yavruların ağırlıkları ve gelişimleri normal kontrollere oranla daha düşük bulunmuştur.

Ayrıca testiküler kök hücre nakli (TKHN) sonrasında elde edilen embriyoların blastokist aşamasına geldiklerinde daha az sayıda hücre içerdikleri saptanmıştır. Bu bulguların nasıl bir sorun yaratacağı bugün için tam olarak kesinleşmemiş ve çalışmalar halen devam etmektedir.

Bugün için TKHN kanser nedeni ile kemoterapi görecek olan veya kemik iliği nakli yapılacak olan genç erkeklerde üreme potansiyelinin devamı için kullanılabilir bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Depolanan kök hücreler kanser tedavisinin tamamlanmasından sonra testis içine nakledilerek sperm yapımı tekrar başlatılabilmektedir. Burada da en önemli çekince kök hücre transplantasyonu ile kanser hücrelerinin vücuda tekrar verilme ve kanserin aktive edilme olasılığıdır. Ancak özel filtrelerden geçirilen kök hücrelerin nakli ile bu problemin minimize edilebileceği düşünülmektedir.
TESE işleminde de sperm bulunmayan azospermik erkeklerde ise kök hücreler dahi kaybolmuş olduğundan bu teknik en azından kendi kök hücrelerinin nakli bugün için mümkün değildir. Ancak vericiden alınan kök hücrelerin testis içine nakli belki gelecekte yapılabilecektir.


İçeriği Paylaşın