Estetikte Organik Yöntem
Estetikte Organik Yöntem
Bizi Takip Et
Estetik International’ın kurucusu Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, estetik operasyonlarda yüzde 100 organik estetik yöntemini kullandığını söylüyor. Op. Dr. Bülent Cihantimur, kişinin kendi kan ve yağından elde edilen tamamıyla organik olan, hiç bir katkı maddesi içermeyen ve Organik Kokteyl adını verdiği bu ürünler ve uygulama alanları hakkında bilgi verdi.
Nedir bu organik kokteyller;
1. PPP
Hastadan aldığımız kanı santrifüj ettiğimizde ortaya çıkan plazmaya Platelet Poor Plasma (Trombositten fakir plazma) diyoruz. Bu ürünü Plazma Gel hazırlamak için ve cilde serum gibi sürmek için kullanıyoruz.
2. PRP
Hastadan alınan kan özel bir santrifüj işleminden geçirilince elde edilmektedir. Platelet Rich Plasma (trombositten zengin plazma) diye tanımlanır. Plasmanın en değerli kısmıdır, çünkü içerisinde büyüme faktörleri bulunur ve enjekte edildiği her yerde hem yara iyileşmesini sağlar hem de ağrıyı azaltır.
3. PLASMAGEL
Hastanın kendi kanından hazırladığımız dolgu maddesidir. Kişinin kendi kanından hazırlandığı için çok güvenlidir ve istenilen miktarda hazırlamamız mümkündür. Bu nedenle de maliyeti uygundur. Ancak elde edilen dolgu maddesinin 1-3 ay gibi kısa surede erimesi gibi önemli bir dezavantajı vardır.
4. FATGEL
Kişinin kendi yağından hazırlanan müthiş bir ürün. Elde ettiğimiz yağ greftini mikser benzeri özel bir aletten geçirerek elde ediyoruz. Böylelikle yağ inceltilmiş ve kök hücreler serbestleştirilmiş oluyor. Çok ince iğnelerle her yerde kullanılabiliyor. PPP- PRP- PLASMAGEL
ile karıştırılabiliyor. Uygulaması yağ enjeksiyonundan daha kolay, ve kalıcılık oranı klasik yağ enjeksiyonuna göre çok yüksek.
5. MIXTGEL
Az önce bahsettiğim PRP, PLASMAGEL VE FATGEL karışımından hazırlanan özel bir kokteyl Diğerlerinin sahip olduğu avantajların toplamına sahip. Hazırlaması ve uygulaması çok kolay. Her bölgeye uygulanabiliyor. Uygulandığı bölgeye hem dolgunluk veriyor hem de cildin kalitesini artırıyor. Tama yakın kalıcı ve hiçbir riski yan etkisi olmayan müthiş bir ürün.
6. KÖK HÜCRE
Kök hücre öncü hücre,ana hücre demektir. Bu hücreler daha sonra aldıkları sinyaller ile ihtiyaç olan doku hücresine dönüşebiliyorlar. Bu deri, kemik, kas veya kıkırdak hücresi olabilir. Bu nedenle KÖK HÜCRE kavramı tıpta son 10 yılda çok çok önem kazandı. Çünkü tedavisi olmayan birçok hastalığın; iyileşmeyen yaralar, Diabet, Alzheimer, Parkinson vs. kök hücre tedavileri ile iyileştirilebileceğine dair birçok çalışma yapılmaktadır.
Yani kök hücre tıbbın tüm dallarında kullanılabilecek ve birçok hastalığın tedavisinde yararlanılacak bir potansiyele sahiptir. Şuanda dünyanın hemen hemen her yerinde kök hücre laboratuarları açılmakta ve bu konuda birçok araştırma yapılmaktadır. Peki, nerden ve nasıl elde ediliyor kök hücre. Birçok kaynak var vücudumuzda: embriyo, kordon kanı, plasenta, kan, kemik iliği ve yağ dokusu gibi. Bunlardan yağ dokusu dışındakilerden kök hücre hazırlamak hem daha zor, hem daha zahmetli, hem daha pahalı, hem de elde edilen kök hücre sayısı çok daha az.
Bu nedenle yağ dokusundan kök hücre elde etme fikri her gün daha fazla değer kazanıyor. yağ dokusu her insanın vücudunda fazlasıyla var ve bu doku içerisinde milyonlarca kök hücre bulunuyor. Üstelik elde etmesi diğer alternatiflere göre çok daha kolay ve ucuz.
Ben Kore’den getirdiğimiz bir teknoloji kullanıyorum. Tamamen kapalı bir sistemle 70 dk içerisinde bir ml de 1.000.000 dan fazla kök hücre içeren ürüne sahip oluyorum. Üstelik oldukça makul bir maliyetle…
7. CAL (Cell Asisted Lipotransfer)
Türkçesi kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi. Bu uygulama tüm dünyada son beş yıldır popüler olmaya başladı ve plastik cerrahinin geleceği bu uygulama olacak. Merkezimizde beş yıldır CAL uyguluyorum ve su anda hemen hemen yaptığım ameliyatların yüzde 90’da kullanıyorum.
Estetik sektörü ile biraz ilgili herkes yağ enjeksiyonunu duymuştur. Ve bana gelen hastaların neredeyse yüzde 99’u, yağ enjeksiyonu yaptırmak istemediğini çünkü yağların kısa surede eridiğini ve 3-6 ay sonar tekrarı gerektiğini söylüyorlar. Bunu hastalar söylüyor, doktorlar değil… ve bu bir gerçek…
Bu hastalarıma Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi öneriyorum, nedenlerini şöyle sıralayabilirim;
• Klasik yağ enjeksiyonu ile 3 seansta elde edebileceğimiz sonucu tek seansta elde edebiliriz. Yani tek seans yeterli olur.
• Klasik yağ enjeksiyonunda en önemli sorun verilen yağ volümünün 3-6 ay gibi bir sürede yalnızca yüzde 25-30 kalıcı olması diğer kısmının erimesidir. Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferinde kalıcılık oranı yüzde 60-80 dır.
• Klasik yağ enjeksiyonunda bir diğer önemli sorun verilen yağ hücrelerinin ölmesi ve enjekte edilen bölgede kist ve sertliğe neden olmasıdır. Yağı kök hücre ile zenginleştirdiğimizde kök hücreler yağların enjekte edilen bölgede iyi bir şekilde kanlanarak canlı kalmasını sağlamaktadır. Böylece kist ve sertlik komplikasyon oranı çok aza inmektedir.
Bu organik kokteylerin oluşması ve uygulanması konusunda dünyaca ünlü hekimlerle sonuç larımızı paylaşıyoruz, tüm hastalarımıza önererek, merkezlerimizde en yeni ve en trend uygulamaları gerçekleştiriyoruz. Bu uygulamaları da paylaşmak isterim.
1. Fat Gel ile kirpik altı dolgunlaştırma
Fat Gel’i nasıl hazırladığımı yukarda tarif etmiştim. Yaklaşık 3-5 dk süren bir işlemle, ince bir iğne ile bu kokteyli kirpiğin hemen altında tarsal plak dediğimiz yapı üzerine yaklaşık 0.3-0.5 cc enjekte ediyorum. Böylelikle alt göz kapağı ile kirpiklerin daha dolgun, canlı durmasını ve yaşla birlikte aşağı doğru sarkmış olan alt göz kapağının toparlanmasını sağlıyor.
2. Mixt Gel ile burun estetiği
İnanılmaz bir uygulama, birkaç yıl içinde çok popüler olacak, kokteyli hazırlama süresini saymazsak 5 dk içinde çok etkileyici sonuçlar alıyoruz.
Bu kokteyl ile hangi burunları güzelleştirebiliriz:
a. Küçük düzeltme gerekenler, mesela biraz ucu kalksın, çok az kemeri düzelsin diyenler
b. Daha önce burun ameliyatı olmuş ve bazı yerinde çöküntüsü olanlar
3. Silikon out , CAL in
Bu bir rüya mı acaba, yoksa gerçek olacak mı? Elde ettiğim sonuçlar tamamen gerçek ligi yönünde. Sadece kişinin kendi yağı kullanılarak meme büyütme mümkün. Şu anda dünyada yağ transferi ile birçok cerrah hastanın kendi yağını kullanarak, memeyi büyütebiliyor. Hastanen kendi dokusunun kullanılması, kıvamının meme dokusu ile aynı olması ve hiç kesi olmadan yapılabilmesi gibi büyük avantajları mevcut. Dezavantaj olarak ; silikondaki gibi istenilen kadar büyüklük sağlayamamak ve ikinci bir seansın gerekli olma ihtimali sayılabilir.. Şuanda ben özellikle doğum sonrasında memede az miktarda hakim kaybı olanlarda ve daha önce silikon ameliyatı olmuş ama kötü sonuçlanmış vakaların düzeltilmesinde birinci seçenek olarak CAL kullanıyorum. Ama gelecek 10 yılda silikon’un out, CAL in olacağına kesinlikle inanıyorum.
4. Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi ile YENİ MEME
İşte en önemli endikasyon. Eğer bu gerçekleşirse estetik cerrahide devrim olacak. Meme kanseri nedeniyle memesi alınmış kadınlara kendi yağı kullanılarak yeniden meme yapılabilmesinden bahsediyorum. Hiçbir kesi yapmadan, büyük riskli ve zahmetli ameliyatlara gerek olmadan.
Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi ile Meme Rekonstrüksiyonu şuanda Amerika’ da, İtalya’da, Almanya’da, Japonya’da ve Kore’de bazı cerrahlar tarafından uygulanmakta ve gerçekten müthiş sonuçlar alınmaktadır. Hem meme ile aynı kıvamda ve doğal şekilli meme yapılmakta hem de kök hücreler sayesinde, meme derisi de yeniden eski sağlıklı görünümüne kavuşturulmaktadır. Birden çok seans gerekmesi ve kök hücre hazırlama işleminin pahalı olması nedenleriyle henüz çok yaygınlaşamamıştır. Ama gelecek 10 yılda yeni meme yapmak için tek yöntem olacağını düşünüyorum.
5. Mixt Gel ile gözaltı morluğu tedavisi:
Göz altı morlukları kişiyi yorgun gösteren ve bir çok kişinin düzeltmek istediği bir durumdur.
Alt göz kapağında morluk oluşmasındaki en önemli neden zaten çok ince olan gözkapağı cildinin iyice incelmiş olmasıdır. Cilt incelince altındaki kas ve kemik yapının rengi alt gözkapağı cildine yansımaktadır. Alt göz kapağına mixt gel enjeksiyonu ile hem bu bölgedeki çöküklük giderilmekte hem de cildin kalitesi artırılmaktadır. İkisinin doğal sonucu olarak da morluk giderilmektedir.
İçeriği Paylaşın