Evlilik ve Cinsellik

Evlilik aile olmak için yapılır. Ailelerin hepsi kutsaldır, hiçbir aile diğerine göre üstün değildir. İnsan evlendikten sonra anne veya babasının ailesini daha üstün görmemeli ya da `ailem` dediğinde kendisi, eşi ve varsa çocuklarını ima etmelidir.

Aile olmanın şartları vardır. Öncelikle eşler kayıtsız şartsız birbirlerinin çıkarlarını gözetmelidir. Her yerleşik kurum gibi, evlilik kurumu da kurallar içerdiğinden başlangıçta sıkıcı gelebilir. Oysa kurumlarda üretim vardır, gelişme ve büyüme vardır. Elbette sevgililik ya da arkadaşlık ilişkileri daha renklidir, çünkü sorumluluk yoktur. Araya hukuk girdiğinde kurallara uymak gerekir. İşte bu noktada evlilik içinde cinsellik önem kazanır. Eşlerin birbirlerine daha sıcak, anlayışlı ve sabırlı davranışları ancak tensel temas ile gerçekleşmektedir. Cinsellik her şey değil ama çok şeydir! Eşler bunun bilincinde olmak zorundadır. Cinselliğin tek düze yaşanmamasını sağlamada kadınların rolü önemlidir. Evlilikler sadece brokoli, balık, börek ve tavuk paylaşarak geçmez. Karı-kocanın cinsel yaşamı onların kurumunun sağlam temeller üstüne oturmasını da sağlayacaktır.

Çocuk sahibi olduktan sonra kurum içinde en büyük hasar eşlerin yataklarına gelmektedir. Eşini kaybettikten sonra çocuğunun yatağını ayıran kadın artık çok gecikmiştir. Aslında kendini önemli bir yükten kurtarmış hissetse de, bir süre sonra sadece akrabaları, davetler ve arkadaşları ile hayatın geçemeyeceğini göreceklerdir.

Evlilikte cinsellik çok değerlidir. Kadın beğenilip beğenilmediğini test ederken, erkek genellikle sevilip sevilmediğine bakar. Karıkoca cinsel yaşantılarına özen göstermeli, renklendirmek için ellerinden geleni yapmalıdır. Kadınerkeğin cinselliği birbirlerinden ilgi gördükçe gelişir, emek harcamayan tarafı keşfeden eş bir süre sonra eşine karşı kayıtsız kalacak bu da soğukluk başlatacaktır.

Minik tatiller ve otel odaları evlilik içi sıcaklığı başlatmada önemli duraklardır. Buraları atlattığını düşünen eşler aslında kendilerine zarar verir; cinsellik gibi bir konuyu inkar edenler de aynı yanılgı içindedir.
Uzun yıllara dayanan meslek yaşantımda, mutsuz evliliklerde aksayan en önemli konunun cinsellik olduğunu gördüm. Bu, sadece eşlerin erotik yaşantıları değil, birbirlerine dokunmakta dahi gösterdikleri çekinceleri idi. Evliler için gerekli olan arkadaşlıklar değil dostluklardır. Çünkü dostluklar zor kurulur. Bir de araya hukuk girmişse uğruna mücadele ettiğiniz kurum için özveriler şarttır.

Doç. Dr. Özkan Pektaş / Psikiyatr
www.ozkanpektas.com