Gençlerin De Tansiyonu Çıktı! Sebebi Fast-food Ve Hareketsizlik
Sağlığım İçin Herşey’in bu haftaki konuğu Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı aynı zamanda Avrupa Hipertansiyon Derneği Geçmiş Dönem Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Erdine ile çocuklarda ve genç yetişkinlerde artan hipertansiyon hastalığını konuştuk.
Bizi Takip Et
Sağlığım İçin Herşey’in bu haftaki konuğu Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı aynı zamanda Avrupa Hipertansiyon Derneği Geçmiş Dönem Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Erdine, çocuklarda ve genç yetişkinlerde artan hipertansiyon hastalığı hakkında merak edilenleri yanıtladı.
Hipertansiyon genelde hep yaşa bağlı bir hastalık olarak biliniyor. Fakat çocuklarda ve genç yetişkinlerde de görülebilir mi? Görülüyorsa ne sıklıkla görülüyor?
Tabi ki hipertansiyon hepimizin bildiği gibi daha çok ileri yaş hastalığı olarak eskiden bilinirdi. Hatta halk arasında 70 yaşındaki bir kişinin tansiyonuna 100 ekleyince normal değer 170mm ya da 60 yaşındaki kişi 160mmHg olması gerekir gibi. Halbuki bu görüş değişmiş durumda ve bugün artık çocuklarda ve genç erişkinlerde de hipertansiyona çok sık olarak rastlıyoruz. Ve gerekli önlemlerin de çok daha erken dönemde alınması şart.
Peki yetişkinlerde olduğu gibi tansiyon eşiği 12’ye 8 mi çocuklarda da?
Çocuklardaki tansiyon değerleri tabii ki yetişkinlerdekine eş değer değil. 16 yaşın üzerindeki genç erişkinlerde ergenlerde aynen yetişkinlerdeki sınıflamayı kullanıyoruz. Avrupa Hipertansiyon Derneği’nin kabul etmiş olduğu sınıflamayı ve 140,90mmHg’nın üzerini yüksek olarak kabul ediyoruz.
ÇOCUKLARDA KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ DEĞERLENDİRİLMELİ
Ancak 16 yaşın altındaki çocuklarda biliyoruz ki çocukların bir gelişim süreci var. Boyu, kilosu ve cinsiyete göre de farklılıklar gösterebiliyor. O nedenle Avrupa Hipertansiyon Derneği’nin 2016 yılında yayınlamış olduğu ki hepimizin birlikte yazdığı tedavi genç erişkinlerdeki ve çocuklardaki hipertansiyon tedavi ilkelerine göre artık kabul edilen gerçek çocuklarda her yaşa göre ve cinsiyete göre ve boya göre belirli değerler var ve bunların yüzde aralıkları var. Bu yüzde aralıkların belirli %95’in üzerinde olması durumunda yüksek tansiyon olarak isimlendiriyoruz. O nedenle de bu yüzde aralıklarına göre mutlaka çocuklarda kan basıncı ölçümünün yapılıp değerlendirilmesi zorunlu.
16 yaş altında bile hipertansiyon hastalığı görülebiliyor. Peki anne ve babalar çocuklarında hangi belirtiler olduğunda hipertansiyondan şüphelenmeliler?
Hipertansiyonu artık sinsi bir katil olarak nitelendiriyoruz ve çoğunlukla bir belirti vermeyebiliyor. Ancak çocukluk çağındaki hipertansiyon olgularında genellikle altta yatan ki %85’inde böbrek rahatsızlıklarını görebiliyoruz veya doğumsal kalp hastalıkları olabilir.
Tıp dilinde aort koarktasyonu dediğimiz kalpten çıkan ana atardamarda herhangi bir darlık varsa veya hormonal bozukluklar böbrek üstü bezinin hastalıkları gibi ya da çocuklarda şeker
hastalığının bulunması veya kilo artışının olması.
Bu gibi sebeplere bağlı olarak hipertansiyonun çocuklarda da görüyoruz. Ancak bunların çoğu ikincil nedenler. Örneğin bir tiroit hastalığı varsa yüksek oranda çalışıyorsa tiroit bezi o zaman çocuklarda da hipertansiyonu görebiliyoruz.
Bu ikincil nedenlerin yanı sıra ki eskiden benim öğrencilik yıllarımda genelde çocuklarda hipertansiyon varsa mutlaka bir ikincil nedene bağlı denirdi. Ama artık bu görüş değişmiş durumda. Çocuklarda da birincil hipertansiyonu yani birinde esansiyel hipertansiyon dediğimiz hipertansiyonu kan basıncı yüksekliğini görebiliyoruz. Tabii ki oluşumunda çok çeşitli etkenler var. Niçin birincil hipertansiyonu görüyoruz diye.
SAĞLIKSIZ BESLENME VE HAREKETSİZLİK HİPERTANSİYONA SEBEP OLUYOR
Çocuklarda hipertansiyon oluşumunun en önemli nedenlerinden bir tanesi aşırı kilo artışı ve
artık bugün nasıl bir covid pandemisi ile karşı karşıyaysak yine çocuklarda hatta erişkinlerde
de obezite dediğimiz şişmanlıkla aşırı kilo artışıyla karşı karşıyayız ve buna da yol açan
hareketsiz yaşam fiziksel aktivitenin çok yetersiz düzeyde olması sağlıksız beslenme ki çok
sık olarak rastlıyoruz.
Fast-food dediğimiz ve atıştırmalık yiyecekler ki bunların şeker oranı çok yüksek, sağlıksız yağ oranı çok yüksek ve hareketsiz olması aşırı gergin olmaları ve sürekli internet önünde çocukluk çağından itibaren bir internet bağımlılığını gözlemekteyiz. Ve bu da bir kaygı durumuna yol açmakta. Bu gibi etkenler kolaylaştırıyor. Bir diğer neden de çocukluk çağında erken doğum olması ki bugün artık tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar? Yani kan basıncı yüksekliğine bağlı olarak ortaya çıkan damar hasarları mı kan basıncı yüksekliğini tetikler yoksa yüksek kan basıncı mı damar hasarlarını veya organ hasarlarını tetikler gibi. Çocukluk çağında erken doğum ya da düşük tartılı bebeklerde çok daha sık olarak kan basıncı yüksekliğini görmekteyiz.
Çocuklarda ve genç erişkinlerde yine aynı belirtiler mi görülür yoksa farklı belirtiler var mıdır?
Genç erişkinlerde de benzer belirtiler görülebiliyor. Ancak genç erişkinlerdeki sebeplerde biraz önce saydığım nedenlerin aşırı kilo artışı ki genç erişkinlerde de çok görüyoruz. Bunun yanı sıra maalesef çok genç yaşlarda sigara kullanımının artmış olması ya da hiç istemediğimiz şekilde madde kullanımının ortaya çıkması veya kullanılan yüksek düzeyde kortizol gibi ilaçların kullanılması genç erişkinlerde de yüksek tansiyona yol açabiliyor. Tabii ki burada belki covid nedeniyle bazı hastalarımız çocuklar da olmak üzere kısa süreli de olsa kortizol tedavisi almak zorunda kalıyorlar. Kortizonun da vücuttaki tuz dolumunu artırması nedeniyle yüksek tansiyona yol açabiliyor.
Bu arada aşırı tuzlu gıdalar ki genç erişkinlerde de çok sık olarak görüyoruz. Çok tuzlu gıdalarla beslenilmesi ve hazır gıdalarla beslenilmesi sebze meyve tüketiminin az olması gibi sebepler gençlerde de maalesef internet bağımlılığını tekrar vurgulamak istiyorum. Sokakta ya da bahçede oynamak yerine ya da arkadaşlarıyla oynamak yerine sürekli internetin önünde olmaları son derece sakıncalı sonuçlar yaratabiliyor. Çünkü biz çocukluğumuzda sokakta oynuyorduk ve sosyalleşmiştik. Ama pandemi döneminde maalesef eve kapatmalar ya da sürekli olarak çevrim içi eğitimin yapılması çocuklarda ve genç erişkinlerde fiziksel aktivitenin de azalmasına bağlı olarak kilo artışına neden oldu. Tabii ki stres ve kaygı bozukluğu endişe artışı oldu. Bunların hepsi yüksek tansiyonu gerek çocuklarda gerek genç erişkinlerde tetikleyen etkenler.
Çocuklarda ve genç erişkinlerde hipertansiyonun karıştırıldığı başka hastalıklar var mı?
Çocuklarda ve genç erişkinlerde hipertansiyon tabii ki baş ağrısı örnek vermek gerekirse birçok hastalıkta görülebilir ya da çok idrara çıkmak gerek şeker hastalığı olsun gerek böbrek hastalıkları olsun veya hormonal hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir. O nedenle hipertansiyon diğer hastalıklarla ya da doğumsal bir kalp hastalığı olabilir halsizlik çarpıntı gibi belirtiler olabilir. Ama çarpıntıya yol açan o kadar çok neden var ki bunların hepsinin ayırıcı tanısının mutlaka hekimleri tarafından saptanması gerekiyor. Ve bu arada ailelere ebeveynlere de tabii ki anne babalara da eğitimcilere okullarda çünkü çocuklar artık okullarımız da açıldı. Zamanlarının büyük bir kısmını okullarda geçiriyor. Öğretmenlere de büyük bir görev düşmekte.
Ailesinde hipertansiyon olan çocuklar daha mı risktedir? Hangi çocuklarda ve genç erişkinlerde hipertansiyon hastalığı oluşma riski daha fazladır?
Hipertansiyonun oluşumunda tabii ki kalıtsal etmenler çok büyük rol oynamakta. Ya annesi ya babası veya yakın akrabalarında hipertansiyon olan çocuklarda ileriki yaşlarda kan basıncı yüksekliğinin ortaya çıkması son derece doğal. Hatta çocukluk çağında yüksek görülen kan basıncı 15mmHg artış olduğunda %18 oranında erişkin 35 yıl sonra kan basıncı yüksekliğini görebiliyoruz. Kalıtsal faktörler son derece önemli ama kalıtsal faktörlerin bir diğer önemi de bazen çocuklarda kalıtsal bozukluklara bağlı ki bu tek bir gene artık genleri de toplumsal olarak çok iyi biliyoruz bazı tıbbi terimleri. Anneden ya da babadan geçen kalıtsal faktörler tek bir gene de bağlı olabilir veya birçok gene de bağlı olarak hipertansiyon ortaya çıkabilir. Tabii ki bunların mutlaka ayırıcı tanısının yapılması zorunlu.
Risk faktörleri içerisinde aslında çocukların gençlerin yaşam koşulları da etkili. Hareketsiz yaşamları, sağlıksız beslenmeleri aynı zamanda da kalıtımsal öyküsü yani genetik olarak ailelerinden gelen kalıtımlar da etkili.
Bunun yanı sıra düşük doğum tartılı bebeklerde çok erken dönemde damar duvarında yapısal değişiklikler başladığı için zaman içerisinde kan basıncı yüksekliğine neden olabiliyor. Bugün artık biz erken damar yaşlanması dediğimiz olayı damar duvarındaki değişiklikleri saptayabiliyoruz. Çünkü çocukluk çağından itibaren başlayan damar sertliği süreci ki bu beslenme tarzı, kalıtım, hareketsiz yaşam gibi etkenlerle de çok daha kolaylaşabiliyor. Çocukluk çağında başlayan erken damar yaşlanması ileriki yaşlardaki hipertansiyon oluşumunu kolaylaştırıyor.
HİPERTANSİYON BAŞKA HASTALIKLARI TETİKLİYOR
Çocuk yaşta görülen hipertansiyon o dönemde tedavi edilmezse ileriki dönemlerde evre evre olarak hangi hastalıkları beraberinde getirir? Hatta hipertansiyon hastalığı ne kadar ilerler?
Tabii ki hipertansiyon sadece erişkinlerde değil çocuklarda da bir kalp ve damar hastalığı sürecinin bir başlangıcı ve zaman içerisinde hiçbir belirti göstermeyen organ hasarları ki kalp, böbrek, beyin, damarlar gibi yaşamsal organlarda ortaya çıkan yaşamsal organlar ne kadar erken dönemde koruyucu önlemleri alırsak ilaç tedavisine başlanması gerekiyorsa başlayarak kan basıncı kontrolünün sağlanmasıyla bu kalp ve damar hastalığı sürecini durdurabiliyoruz. Bir de hipertansiyon kardiyometabolik sendrom dediğimiz kalp ve kalp damar hastalıkları ve vücuttaki kan yağlarının yüksekliği kan şekerinin yüksekliği olumsuz yağlardaki yükseklik gibi metabolik faktörlerin de yükselmesiyle ya da şişmanlık gibi olaylarla iç içe giden bir hastalık ya da belirtiler bulgular topluluğu. O nedenle çok daha erken dönemde daha bebeklik çağından itibaren çocukların bebeklerin beslenmesi yaşam tarzı değişikliklerinin mutlaka yapılması çünkü birçok hipertansiyon hastasında çocuklarda herhangi bir ilaç tedavisine gerek kalmadan kan basıncının kontrolünü sağlayabiliyoruz.
İçeriği Paylaşın