Dünya Göz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Oftalmik Plastik Cerrahi Uzamanı Op. Dr. İskender Alkın Solmaz, Atv Avrupa ekranlarında yayımlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey “ programına katıldı.
Oftalmik plastik cerrahi (oküloplastik cerrahi) nedir? Göz kapağı düşüklüklerinde genetiğin, cilt yapısının, cilt renginin bir etkisi var mıdır? Göz kapağındaki sarkmalara, göz çevresindeki kırışıklıklara, göz altındaki torbalara ve morluklara ne gibi tedaviler uyguluyorsunuz? Göz kapağı çevresi ameliyatlarında özellikle kapak düşüklüklerinin yok edilmesi için nasıl bir teknik uyguluyorsunuz? Göz cerrahisinde hangi tür anestezi uygulanıyor? Hangi tür göz çevresi kırışıklıklara botoks uyguluyorsunuz? Çocuklarda ptozis nasıl bir sorundur? Gözyaşı kanalı tıkanıklığında tedavi seçenekleri nelerdir?
Op. Dr. İskender Alkın Solmaz, Esra Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.
. Oftalmik plastik cerrahi (oküloplastik cerrahi) nedir?
“ Oftalmik plastik ve rekonstrüktif cerrahi ya da oküloplastik cerrahi, gözün etrafındaki dokuların; göz kapaklarının, kirpiklerin, kaşların gözyaşı kanallarının yani göze yardımcı bu yumuşak dokuların hastalıkları ve cerrahi de dahil tüm tedavileri ile uğraşan bir branştır.
Gözün etrafındaki bu yumuşak dokular, gözü korumaya yardımcı organlar ama bir taraftan da gözle birlikte fonksiyon gören organlardır. Dolayısıyla burada bir mikro cerrahiden, bir yumuşak doku cerrahisinden ama aynı zamanda bir plastik cerrahiden söz etmek mümkündür.”
. Göz kapağı düşüklüklerinde genetiğin, cilt yapısının, cilt renginin bir etkisi var mıdır?
“ Göz kapağı düşüklüğünde, göz altı torbalarında yaşlanmanın etkisi var şüphesiz ama bir taraftan da genetik çok çok önemli. 20 yaşında gözaltı torbalarını ameliyatla aldığımız hastalarımız var. 50 ila 70 yaşında hiçbir kapak problemi yaşamayan hastalarımız da var.
Burada iki nokta çok önemli, birincisi; yaşın ilerlemesi, ikincisi; genetikle birlikte yer çekimi. Hepimiz yer çekimine maruz yaşıyoruz. Dolayısıyla dokular aşağıya doğru düşme eğiliminde, göz kapakları çok ince ve hassas yapılar ve devamlı olarak da fonksiyonel oldukları için bir süre sonra bu dokular kendilerini bırakabiliyor.
Üst göz kapağı için konuşursak, aşağıya doğru inmeye başlayan cilt fazlası yumuşak dokular ve içerden dışarıya doğru çıkmaya başlayan yağ bezecikleri olarak kendilerini gösterebiliyor. Kaş aşağıya doğru gelmeye başlıyor.
Alt kapaklar yine aşağıya doğru iniyor. İçerdeki yağ dokusu dışarıya doğru çıkıyor. Bunlara yerinde ve zamanında müdahalelerle, ufak dokunuşlarla güzel sonuçlar alabiliyoruz.”
“GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ KİŞİYE ÖZEL OLARAK PLANLANMASI GEREKİYOR”
. Göz kapağındaki sarkmalara, göz çevresindeki kırışıklıklara, göz altındaki torbalara ve morluklara ne gibi tedaviler uyguluyorsunuz?
“Kapak estetiğini hastayla bire bir planlamak gerekiyor çünkü yüz bir bütündür. Gözler de yüzün en önemli parçalarından bir tanesidir. Burada yapılacak işlemlerin çok çok dikkatli ve her hastaya özel olarak planlanması gerekiyor. Hastanın üst kapak estetiğine mi ihtiyacı var, alt kapaktaki torbaların alınmasına mı ihtiyaç var? Kaşı çok mu aşağıda ya da kaşı çok mu yukarıda? Kapaklarında bir şekil bozukluğu gevşeklik, içeriye, dışarıya doğru dönme var mı? Gözyaşı kanallarının durumu nedir, gözyaşı kanalları fonksiyonel mi, tıkanıklık var mı? Gözde aşırı sulanmayla karşı karşıya kalınıyor mu? Bunların hepsini oturup dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekiyor. Ondan sonra cerrahi planlanabilir.
Botoks yardımcı olarak kullandığımız ürünlerden bir tanesidir. Radyofrekans planlanabilir. Bunların hepsini hastaya göre bire bir planlamakta fayda var. Bu planlama yapıldığında en iyi sonucu alabiliyoruz.”
. Göz kapağı çevresi ameliyatlarında özellikle kapak düşüklüklerinin yok edilmesi için nasıl bir teknik uyguluyorsunuz? Bu tür ameliyatlarda iz kalır mı?
“ Gözler yüzün parçası hatta yüzün en önemli parçalarından bir tanesi ayrıca iki göz, neredeyse yüzün yüzde 50’sini oluşturuyor. Dolayısıyla göz kapaklarında, gözün etrafındaki dokularda, kaşlarda, kirpiklerde yapılacak cerrahi müdahalelerin çok çok iyi ve düzgün planlanması gerekiyor ve burada mikro cerrahi yöntemlerle hareket etmek gerekiyor. Onun için mümkün olduğunca gizli kesiler, yerini belli etmeyecek yaklaşımlar bizim en çok özen gösterdiğimiz şeylerden bir tanesidir.
Üst göz kapağının üzerinde göz kıvrımı dediğimiz bir çizgimiz var. O çizginin içerisinden girerek ameliyatların büyük çoğunluğunu gerçekleştirebiliyoruz. Aynı şekilde üst göz kapağının ters çevirip kapağın içerisinden de çalıştığımız durumlar olabiliyor. Kapak düşüklüklerini, kapaklardaki aşağıya doğru inmeye başlayan dokuları, kapaktaki şekil bozukluklarını dışarıdan veya içerden tamir edebiliyoruz. Dışarıdan yaptığımız operasyonlarda ilk bir – iki gün hafif bir şişlik oluyor.
Ameliyattan sonra yüzde 90 hastayı gözleri açık bir şekilde gönderiyoruz. Bir hafta – 10 gün sonra, ufak estetik dikişleri alıyoruz; çok belirgin bir iz kalmıyor.
Alt kapaklar için yine aynı şey geçerli, çok özel bir durum yoksa, çok aşırı sarkmış, dökülmüş bir cilt yoksa, yüzün orta kısmı çok aşağıya doğru dökülmüyorsa; o zaman, alt kapaklarda daha çok kapağın içerisinden girmeyi tercih ediyoruz. Dolayısıyla dışarıdan baktığımızda en ufak bir kesi, yara herhangi bir izle karşılaşma durumu olmuyor.”
“GENELİKLE LOKAL ANESTEZİ UYGULUYORUZ”
. Göz cerrahisinde hangi tür anestezi uygulanıyor?
“ Genelde lokal anestezi uyguluyoruz. Lokal anesteziyi tercih etmemizin nedenlerinden bir tanesi de hastanın ameliyat esnasında bize yardımcı olması. Göz kapaklarının her ikisinin simetrik olmasını istediğimiz için hastanın gözünü açtırarak ve kapattırarak işlemi gerçekleştiriyoruz.
Kapak düşüklüğüyle gelen 5 yaşında bir çocuk ve ameliyat olması gerekiyor. Çünkü kapak göz bebeğini örtüyor. O gözde bir tembellik gelişme riski var. Bu da oküloplastik cerrahisi kapsamına girer. 6 aylık bir bebekte bile göz kapağı düşüklüğü olsa, göze ışık girmesi gerektiği için kapak düzeltme işlemi yapılır; böyle durumlarda genel anesteziyi tercih ediyoruz.”
. Hangi tür göz çevresi kırışıklıklara botoks uyguluyorsunuz?
“Boktoks en çok gözün etrafında kullanılan bir yardımcı materyal bu bakterial toksindir. Çok düzgün olarak kullanmak gereklidir. Botoks, yaptığımız yerdeki kasları geçici bir süreliğine paralize eder. Dolayısıyla aşırıya kaçılmadan, dikkatli planlandıktan sonra yapılan işlemlerden doğru sonuçlar alınıyor.
Kaz ayakları, alındaki çizgiler botoksun en çok kullanıldığı yerlerdir.
Bir hastaya kapak ameliyatı yaptık, alt kapaktaki torbalarını aldık. Bu işlemlerin beraberinde kaz ayaklarına da bir parça botoksla silmekte yarar var ama aşırıya kaçmadan. Aşırıya kaçılmadığında hasta mimiklerini yapabiliyor dolayısıyla ‘maske’ denilen yüz ifadesi oluşmuyor.
6 ayda bir botoks yenileniyor; Kuaföre gitmek gibi düşünün. 6 ayda bir yaptırın ki çizgiler derinleşmesin yoksa 10 yıl sonra gelindiğinde çizgiler artık vadi gibi derinleşmiş olur; onlara botoks bile faydalı olmaz. O yüzden zamanında ve küçük dokunuşlar önemlidir.”
. Çocuklarda ptozis nasıl bir sorundur?
“Üst göz kapağımız hareketlidir ve bunu yukarıya kaldıran kas var. Bu kas yer çekimine karşı doğuştan itibaren açılıp kapanıyor; sürekli çalışıyor.
O kas doğuştan yerine bağlı olmadığında ya da olması gerektiğinden zayıf olduğunda çocuğu 5-6 yaşına kadar takip ederiz. Bu durumdaki çocuklar, göz kapağı düşük olduğu için, gözbebeği kapağın altında kaldığığı için başlarını yukarı kaldırarak görmeye çalışırlar.
5-6 yaşına kadar çocukta bir baş pozisyonu yoksa, görme yetisini kaybetme riskiyle karşı karşıya değilse ameliyat acil değil demektir. İlkokula başlamadan önce yani sosyal ortama girmeden önce ameliyat yapılmamalıdır.
Ancak kapak düşüklüğü göz bebeğini örtüyorsa, astigmat yüksek ise ve göz çok iyi aydınlanmıyor ise 6, 8 aylık veya 1 yaşında ameliyatta alırız.”
. Ptozis ameliyatında genel anestezi mi uygulanıyor? Bu ameliyatlarda İz kalıyor mu?
“Burada genel anestezi uyguluyoruz. Çok belirgin bir iz kalmaz; kapağın üzerindeki kıvrımdan gireriz. Kapak düşüklüğü olan çocuklarda genelde kapak üstündeki kıvrım zaten yoktur. Diğer kapakla simetrik bir şekilde yeni bir kıvrım oluştururuz. Eğer göz kapağını kaldıran kazlardan çalışan bir kas varsa, o kası kuvvetlendirerek ilerlemeyi tercih ederiz. Kas hiç çalışmıyorsa veya o kası çalıştıran sinir hiç çalışmıyorsa, bu kapağı alıp alındaki kasın altına doğru asarız.
Eğer bir çocukta erken yaşta bir asimetri fark ediyorlarsa mutlaka bir göz hekimine hatta daha iyisi eğer bulundukları bölgede varsa bir ofdermik plastik cerraha ya da oküloplastik cerraha götürmelerinde fayda var.”
. Gözyaşı kanalı tıkanıklığında tedavi seçenekleri nelerdir?
“Gözyaşı, göz kapakları içindeki gözyaşı bezleri tarafından devamlı olarak salgılanır. Gözyaşı, gözü; besler, oksijenlendirir, temizler, mikroplardan arındırır yani göz için hayati öneme sahip bir yapıdır. Gözyaşı sadece sıvı değildir; içerisinde değişik enzimler, vitaminler, yağlar vardır.
Gözyaşı, ufak bir gözyaşı kanalı ile gözyaşı kesesi ve oradan genize doğru akar. Gözyaşı kanal tıkanıkları değişik şekillerde görülebilir. Çocuklarda en sık gördüğümüz şekli, gözyaşı kanalındaki ufak kapakçıkların tam iyi açılmadığı doğum sırasında ya da öncesinde veya kısmen kapalı kaldığı durumlarda ortaya çıkar. Bunları 1 yaşın kadar takip ediyoruz. Tedavide masaj öneriyoruz.
Bir yaş civarında gözyaşı kanalı tıkanıklığı geçmiyorsa, sulanma devam ediyorsa artık dokular sertleşmeye başlıyor demektir. Masajdan çok fazla fayda alamayacağız demektir. Sondalama dediğimiz bir yöntemle gözyaşı kanalın içerisine doğru girerek özel sondalarla o kapakçıkları açıp orayı rahatlatabiliriyoruz.
Hafif anestezi altında gözyaşı kanallarını açıp çocuğu hemen annesine verebiliyoruz. Çocuğun yaşı ne kadar küçükse bu yöntem o kadar başarılıdır. Bir süre sonra artık sondalama çok fayda etmemeye başlayabilir. O zaman başka yolları düşünmek gerekiyor.
Erişkinlerde göz enfeksiyonları, kullanılan ilaçlar gözyaşı kanalını tıkayabilir. Erişkinlerde genellikle gözyaşı kanal ameliyatını tercih ediyoruz. Tıkalı yolu iptal edip yeni bir yol açıyoruz yani by-pass yapılıyor.”