Gözde Üveit Hastalığının Nedenleri

Behçet vücutta birçok organını tutabilen ve temelde damar harabiyetine yol açan bir hastalık olarak biliniyor. Behçetin etkilediği organların başında ise göz geliyor. Gözde üveit hastalığına sebep olan behçet hastalığı şüphesi bile üveit tedavisine başlamak için yeterli kabul ediliyor. 

Dünyagöz Feneryolu’ndan Prof. Dr.Tayfun Bavbek, geç kalınan tedavilerde 2 yıl içerisinde görmenin kaybedilebileceğini vurguluyor.

Üveit, gözün iris, kirpiksi cisim ve koroid dediğimiz tabakalarını tutan bir iltihaplanma olarak biliniyor. Ön, orta ve arka üveit olarak sınıflandırılıyor. Ön üveitler gözde şiddetli ağrı, görme bozukluğu, kırmızılık, kamaşma, ışığa bakamama ve sulanmaya, orta üveitler sinek uçuşmasına yol açıyor. Arka üveitlerin görme sinirini ya da görme merkezini tutması sonucu ani ciddi görme kayıplarıyla karşılaşılabiliyor. 

100 ÜVEİTLİ HASTADAN 30’U BEHÇET HASTASI

Dünyagöz Feneryolu’ndan Prof. Dr.Tayfun Bavbek, Türkiye’deki 100 üveitli hastadan 30’unun behçet hastası olduğunu ifade etti. Bir kişinin behçet hastası olduğunu kabul etmek için aranan kriterlerden birinin gözün etkilenip etkilenmemesi olduğunu belirten Prof. Dr. Tayfun Bavbek, “Behçet hastalığı gözün tüm tabakalarını etkiliyebilir. Görme siniri tutulumu, görme merkezinde ödem, göz içi kanaması, katarakt, damar iltihabı en çok görünen problemlerdir” dedi. 

BEHÇET HASTALIĞI ERKEKLERDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR    

Prof. Dr. Bavbek, behçet hastalığına bağlı üveitlerde hastanının 5 ile 10 yıl arasında ilaç kullanabileceğini söyleyerek, “Behçet hastalığında tedaviye yanıt oranı yüzde 80’den fazladır. Onun için erken tanı son derece mühimdir” diye konuştu. Prof. Dr. Bavbek, üveit hastalığının görülme sıklığı olarak kadın erkek arasında fazla fark olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Ancak üveitin çeşidine göre değişir. Behçet hastalığında ise Türkiye’de iki erkeğe karşılık bir kadında rastlanır. Bu nedenle behçet hastalığına bağlı üveit erkeklerde daha çok görülüyor.” 

BEHÇET HASTALIĞINI BİR TÜRK HEKİM BULDU

Behçet hastalığı, Türkiye, Irak, Afganistan, Japonya, Kore gibi ülkelerde çok sık görülmesi nedeniyle ‘İpek Yolu Hastalığı’ olarak biliniyor. Ağızda tekrarlayan aftlar, cinsel bölgede yaralar, vücudun bazı bölgelerinde sert ve ağrılı kızarıklar ile göz iltihaplanması başlıca belirtileri arasında yer alıyor. Hastalığı bulan ve adını koyan ise bir Türk hekimi olan Ordinaryüs Prof. Dr. Hulusi Behçet’tir. Hastalık 1937’den bu yana dünyada onun adıyla anılmaktadır.