Gözlük ve Lenslere Trifokal Merceklerle Veda Edin

Gözlük ve Lenslere Trifokal Merceklerle Veda Edin

Gözlük ve Lenslere Trifokal Merceklerle Veda Edin

Bizi Takip Et


Gözlük veya lens kullanan çoğu kişi, dünyanın tüm güzelliklerini gözlükleri veya lensleri olmadan, kendi gözleriyle görmek ister. Ancak bu sebeple yapılan müdahaleler arasında en yaygını olan lazer tedavisi, kişiden kişiye farklılık gösteren göz yapıları sebebiyle her hastaya uygulanamıyor. Dünyagöz Ataköy’den göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Baha Toygar, lazer tedavisi uygulanamayan hastalarda kırma kusurlarını düzeltmenin yanı sıra, yaşa bağlı yakını görememe ve katarakt tedavileri için de kullanılabilen trifokal mercekler ile ilgili detaylı bilgiler paylaşıyor.

Gözlük ve lenslerden kurtulmak herkesin hayali. Ancak bu doğrultuda uygulanan lazer operasyonları, göz yapısı uygun olmayan hastalara uygulanamıyor. Göz içindeki merceğin çıkarılması sonrasında, yerine yerleştirilen trifokal göz içi mercekleri ise hastalar tarafından ömür boyu kullanılabilirken, görme kusurlarının yanı sıra, yaşa bağlı yakını görememe ve katarakt rahatsızlıklarının çözümü için de kalıcı bir çözüm sunuyor.

Yaşa bağlı yakını görememe sorununu ve katarakt problemlerini çözmede kullanılan; yakın, uzak ve astigmat problemlerine aynı anda çözüm üreten trifokal mercekler sayesinde hastaların gözlük ve lenslerinden sonsuza kadar kurtulabileceğini belirten Op. Dr. Toygar, “Gözlerimizin içindeki doğal mercekler, farklı hastalıklar ve geçen yılların etkileri ile saydamlıklarını yitirerek, görmede ciddi problemler oluşmasına yol açabilir. Bu merceklerin yerine yerleştirilen göz içi mercekler arasında, her türlü uzaklık arasındaki geçişin mükemmel olarak yapılmasını sağlayan trifokal mercekler, hastalara görme konusunda çok büyük avantajlar sunuyor. Trifokal mercek ameliyatları; yakın, uzak ve astigmat gibi görme sorunlarına karşı çözüm olarak, göz yapısı uygun olan hastalara önerdiğimiz bir tedavi yöntemidir. Bu merceklerde bulunan halkaların bir bölümü uzağı, bir bölümü ise yakını ve orta mesafeyi görmede yardımcı olurken, astigmat probleminin de düzeltilebilmesini mümkün kılıyor. Gözde görmeyi sağlayan sarı noktanın üzerine hem uzaktaki hem yakındaki görüntüler, trifokal mercekler sayesinde net olarak düşer. Kısa sürede adapte olunabilen bu durum sayesinde hastalar, uzak ve yakın gözlüklerinden kurtulabilirler” şeklinde konuşuyor.

KATARAKT AMELİYATINDA DA KULLANILABİLİR

Trifokal mercek tedavilerinde, göz içindeki doğal merceğin alınıp yerine birden fazla odak kabiliyetine sahip merceklerin konumlandırıldığını söyleyen Op. Dr. Toygar, “Bu tedavinin en büyük getirilerinden bir tanesi ise, katarakt rahatsızlığından şikâyet eden hastalara gerçekleştirilen ameliyat sonrasında, hastanın kataraktını tedavi etmenin ötesine geçerek, uzak ve yakın gözlüğü kullanımını da en aza indirmesidir. Kullanılan çok odaklı lensler, eski iki odaklı (bifokal) merceklere göre yakın, orta ve uzak mesafelerde net görüş sağlar. Aynı zamanda trifokal mercekler, gece görüşlerindeki parlamaları daha aza indirger. Yerleştirilen merceklerin ömür boyu kullanılabiliyor olması, alerji yapmaması ve göz dokusuna uyumlu olması ise en büyük avantajları” diyor.

HASTA SEÇİMİ VE ÖN MUAYENE ÖNEMLİ

Tedavi uygulanacak hastanın ihtiyaçlarının doğru belirlenmesinin önemine dikkat çeken Op. Dr. Toygar, “Hasta için uzağı mı yakını mı görmenin daha önemli olduğuna dikkat edilmesi gerekiyor. Her şeyden önce, detaylı bir göz muayenesi yapılması lazım. Her hastanın göz yapısı bu ameliyata uygun olmayabilir. Hastanın pupil boyutlarının yanı sıra, kataraktı olan hastaların mesleki durumu, yaşı, okuma alışkanlıkları gibi etkenler dahi hasta seçimini etkileyen faktörler. Ameliyat öncesinde, doktor tarafından hastaya bilgilendirmenin de detaylı olarak yapılması, ameliyatın başarısını direkt olarak etkileyecek faktörlerden bir tanesi. Doğru hasta seçimi, uygun teknik, ameliyatın gerçekleştirildiği kurum ve hekimin tecrübesinin yanı sıra, kullanılan merceğin doğru seçilmesi ve belirli bir kalitenin üzerinde olması sayesinde bu ameliyatlarda yüksek bir başarı oranı yakalanmaktadır. Ameliyat sonrasında ise hastalar, yaklaşık 3-4 haftalık bir süreç boyunca damla kullanmalı ve gözlerine özen göstermeliler. Görme, yaklaşık 1-2 gün içerisinde normal seviyelerine ulaşırken, hastalar bu kısa sürenin ardından normal hayatlarına dönebiliyorlar.” diyerek sözlerini tamamlıyor.


İçeriği Paylaşın