Griple İlgili Doğru Bilinen 11 Yanlış

Griple İlgili Doğru Bilinen 11 Yanlış

Griple İlgili Doğru Bilinen 11 Yanlış

Bizi Takip Et


Grip, bir virüsün neden olduğu ve kolayca yayılan solunum yolu enfeksiyonu olarak tanımlanıyor. Semptomlar arasında öksürme, aşırı yorgunluk, bitkinlik, baş ağrısı, ateş, burun akması, ciddi ağrı ve sızılar, hapşırma ve boğaz ağrısı yer alıyor. Anadolu Sağlık Merkezi ile iş birliği içerisinde olan Johns Hopkins Medicine’den Epidemiyoloji Uzmanı Dr. Geetika Sood gribin çoğu insanda birkaç gün sürdüğünü belirterek “Ancak küçük çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi bozuk kişilerde çok daha ciddi bir hastalık gelişebilir” açıklamasında bulunarak griple ilgili 11 efsane ile ilgili açıklamalarda bulundu.

EFSANE: Aşıdan grip kapabilirsiniz.

GERÇEK: Grip aşısı her yıl enfeksiyonu bulaştıramayan grip virüsü bileşenlerinden hazırlanır. Aşının, grip virüsüne karşı koruma sağlaması için uygulanmasından itibaren bir ila iki haftanın geçmesi gerekir. Grip aşısı yaptırdıktan hemen sonra hastalanan kişiler ya aşıdan önce ya da hemen sonrasında grip enfeksiyonuna yakalanmıştır ya da farklı bir solunum virüsü kapmıştır.

 

EFSANE: Sağlıklı kişilerin aşı yaptırmasına gerek yoktur.

GERÇEK: 6 ay ila 19 yaş aralığındaki çocuklara, hamile kadınlara ve kronik hastalıkları olan ya da 49 yaşının üstündeki kişilere her yıl aşı yaptırmaları şiddetle önerilir; çünkü grip virüsüne en açık kişiler bu kategorilerdeki kişilerdir. Grip aşısı, virüsü bu kategorilere bulaştırma ihtimali olan sağlıklı kişilere, özellikle de sağlık çalışanlarına önerilir.

 

EFSANE: Her yıl grip aşısı olmanıza gerek yoktur.

GERÇEK: Grip virüsü her yıl şekil değiştirdiği (mutasyona uğradığı) için grip aşısı en yeni ve dominant suşlara karşı koruma sağlayacak şekilde yıllık olarak yeniden hazırlanır. Bu yüzden grip salgınına en çok neden olabilecek suşlara karşı koruma sağlamak için her yıl aşı yaptırmak önemli.

 

EFSANE: Hamile kadınlar grip aşısı yaptıramaz.

GERÇEK: Hamilelik, grip riskini arttıran bağışıklık, kalp ve akciğer değişikliklerine neden olabileceği için grip aşısı hamile kadınlara şiddetle tavsiye edilir. Griple bağlantılı ağır solunum enfeksiyonları ve yüksek ateşler, hamilelikle ilgili ciddi komplikasyonlara, hatta erken doğuma bile neden olabilir. Aşı, bebeğin aşı için çok küçük, ancak hastalığa çok açık olduğu ilk birkaç ay boyunca bebeği de koruyabilir.

 

EFSANE: Yumurtaya alerjisi olanlar grip aşısı yaptıramaz.

GERÇEK: Yumurta proteini içermeyen aşılar mevcuttur. Ancak yumurta alerjisi olan çoğu insan, yumurta içeren aşı yaptırdığında ciddi bir reaksiyon göstermeyecektir.

 

EFSANE: Grip yalnızca ağır soğuk algınlığıdır.

GERÇEK: Grip, ağır soğuk algınlığı semptomlarına neden olabilir, ama hafife alınmamalı. Virüs yalnızca ABD’de 36 bin ölüm ve 200 bini aşkın hastaneye yatışa neden oluyor.

 

EFSANE: Grip mide bulantısı, kusma ve ishal gibi sindirim sistemi semptomları içerebilir.

GERÇEK: “Mide gribi” ifadesi, mide bulantısı, kusma veya ishalli hastalıkları açıklamak için sıklıkla kullanılır. Bu semptomlar bazen griple ilişkili olabileceği gibi gribin başlıca semptomlarına nadiren dönüşür. Grip, mide ya da bağırsak hastalığı değil; solunum yolu hastalığıdır.

 

EFSANE: Kendinizi iyi hissediyorsanız, grip bulaştıramazsınız.

GERÇEK: İnfluenza virüsü taşıyan insanların yaklaşık yüzde 30’unda semptom görülmez.

 

EFSANE: Griple birlikte bir ya da iki günden uzun süren yüksek ateşiniz varsa antibiyotik kullanımı gerekli olabilir.

GERÇEK: Antibiyotikler bakterilere karşı iyi sonuç verse de grip gibi viral enfeksiyonları tedavi etmede etkili değildir. Yine de grip virüsünün komplikasyonu olarak bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir. Grip semptomlarınızın devam ettiğini ya da ağırlaştığını düşünüyorsanız doktorunuza danışın.

 

EFSANE: Grip olduysanız aşı işe yaramamış demektir.

GERÇEK: Sıtma ve çocuk felci aşıları gibi yüzde 100 koruma sağlayan aşıların aksine grip aşısı yalnızca yüzde 60 ila yüzde 90 civarında etkilidir. Çünkü her yıl grip virüsünün birden çok suşu dolaşır ve bilim insanlarının hangi suşların dominant olacağını kesin olarak tahmin etmesi zordur. Grip aşısından sonra, aşının bileşenlerine dahil edilmemiş bir suşla enfeksiyona yakalanabilirsiniz. Yine de aşı belli bir ölçüde etkili olacak ve semptomlarınız daha hafif olacaktır.

 

EFSANE: Grip aşısı, gripten korunmak için yapmanız gereken tek şeydir.

GERÇEK: Aşı yaptırmanın yanı sıra, ellerinizi sık sık yıkayarak ve gribe yakalanmış kişilerle temastan kaçınarak gribe karşı korunmayı maksimum düzeye çıkarabilirsiniz. Aşıdan önce grip olduysanız antiviral ilaçlar için doktorunuza danışın.

 

GRİBİN TEDAVİSİNİ HIZLANDIRAN 6 ÖNERİ

Johns Hopkins Medicine ile iş birliği içerisindeki Anadolu Sağlık Merkezi’nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko gribin tedavi sürecini hızlandıran 6 öneri paylaştı.

  • TEDAVİNİZİ AKSATMAYIN: Doktorunuzun verdiği tedaviyi aksatmadan uygulayın. Kendi teşhisinizi kendiniz koyup gelişigüzel ilaç kullanmayın. Özellikle tedavi amacıyla alınan antibiyotiklerin faydasından çok zararı olmaktadır. Grip için reçete edilen ilaçlar; doğrudan enfeksiyona yönelik olmayıp, belirtileri düzeltmeye, hastalığın daha kolay geçirilmesine ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olmak içindir. Antibiyotikler değil; doktorun reçete edeceği ateş düşürücüler, burun solunumunu rahatlatan spreyler, boğaz ağrısı ve yanması için gargaralar ve pastiller, vücut direncini artırmak amacıyla vitaminler kullanılmalıdır.
  • İSTİRAHAT EDİN: Bu dönemde hasta kişi yatağında yatmasa bile kesinlikle vücudu yorucu-yıpratıcı egzersiz ve hareketlerden uzak durmalı, mutlaka birkaç gün istirahat etmelidir. Grip ciddi derecede işgücü kaybı ve okul çağındaki çocuklarda da ders kaybına neden olmaktadır. İstirahat edilmezse hem tedavi süreci uzuyor hem de hastalığın oluşturacağı yan etki riskleri artırılmış oluyor. Hasta kişilerin istirahat etmesinin bir diğer avantajı da çalıştıkları kurumlarda başka kişileri hasta etmeyecek ve hastalığı yaymayacak olmalarıdır.
  • YETERLİ SÜRE BOYUNCA UYUYUN: Uyku düzeni vücut sıhhati için en önemli detaylardan biridir. Uyku esnasında, özellikle çocuklarda, hücreler yenileniyor ve melatonin hormonu salgılanıyor. Günlük ortalama 7 saat uyunması organizmanın savunma sistemini güçlendirecektir.
  • SIVI TÜKETİMİNİZİ AZALTMAYIN: Bol su için. Özellikle karışık bitki çayları da (ıhlamur, kuşburnu, ahududu, yasemin, papatya, böğürtlen…) tüketebilirsiniz. Elbette her fazla şeyin zararı olduğundan, aşırı sıvı tüketiminden de kaçınmalısınız.
  • İYİ BESLENİN: Sağlıklı beslenmek, hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önemli.
  • BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN GÜÇLENMESİ: Stresten uzak durmak, düzenli uyku, yeterli süre dinlenme ve sigaradan uzak durmak önemli.

İçeriği Paylaşın