Güneş Işığı Uyku İhtiyacını Azaltıyor
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, kalıcı yaz saati uygulamasının psikolojiye etkilerine ilişkin önemli bilgiler verdi.
Bizi Takip Et
Avrupa ülkeleri geçtiğimiz hafta sonu kış saati uygulamasına geçti. Ülkemizde 2016 yılından bu yana saatler geri alınmıyor. Uzmanlar ise bu durumun psikolojiye etkileri olduğunu söylüyor. Beynin çalışmasını gün ışığına göre ayarladığını belirten Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, “Gözünüze güneş ışığı geliyorsa beynimizdeki melatonin azalıyor. Bunun sonucunda uykuya geçmek zorlaşmış oluyor. Karanlık bir ortamda ise melatonin seviyemiz artıyor ve beynimiz uykuya hazır olduğumuz mesajını gönderiyor” dedi. Kaya, biyolojik saatimiz ile güneş saatinin devamlı birbirleri ile eşzamanlı olmak ve uyum göstermek zorunda olduğunu vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, kalıcı yaz saati uygulamasının psikolojiye etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye’de her sene ekim ayından başlayıp mart ayına kadar saatlerin 1 saat geriye alınarak kış saati uygulamasına geçildiğini hatırlatan Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, “2016 yılında bu uygulama kaldırıldı. Sürekli olarak kalıcı yaz saatine geçildi. Halkımız zaman zaman bu uygulamayı eleştirdi. Özellikle sabahları işe ve okula giden insanların yaşadığı zorluklarını, kaygılarını, sıkıntılarını haber programlarında sık sık görmeye başladık” dedi.
BİYOLOJİK SAATİMİZ VE GÜNEŞ SAATİ UYUM GÖSTERMEK ZORUNDADIR
Kalıcı yaz saati uygulamasının bedensel ve ruhsal etkileri olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, “Üç adet saatten bahsedebiliriz. İlki güneş saatidir yani güneşin hareketi ve pozisyonuna güneş saati diyoruz. Güneşin doğuşu ve batışı olarak düşünebiliriz. İkincisi ise biyolojik saatimizdir. Biyolojik saat bizim fizyolojik süreçlerimizi yönettiğimiz 24 saatlik salınım gösteren bir düzendir. Biyolojik saatimiz ve güneş saati devamlı birbirleri ile eşzamanlı olmak ve uyum göstermek zorundadır” diye konuştu.
BEYİN GÜN IŞIĞINA GÖRE DÜZENİ SAĞLIYOR
Göze giren ışığın beyin tarafından algılandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, “Beyin gündüz ya da gece olduğunu bize hissettirip bütün bu fizyolojik ve bedensel işlevleri düzenliyor, vücut ısımızı ve hormonlarımızı düzenliyor. Bu nedenle dışarıdan gelen ışığın önemi çok fazladır. Melatonin ise beynimizdeki bir hormondur. Bu hormonun işlevi ise şudur: Gözünüze güneş ışığı geliyorsa beynimizdeki melatonin azalıyor. Bunun sonucunda uykuya geçmek zorlaşmış oluyor. Karanlık bir ortamda ise melatonin seviyemiz artıyor ve beynimiz uykuya hazır olduğumuz mesajını gönderiyor” dedi.
SOSYAL SAAT İLE OYNAMAK SAĞLIĞI ETKİLİYOR
Üçüncü saatin ise sosyal saat olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, “Biz sadece sosyal saatimizi değiştirebiliriz. Ekonomik ve politik nedenler de bu saatin değişmesinde etkilidir. Dolayısıyla biz sosyal saat ile ne kadar fazla oynarsak insanların bedensel ve ruhsal sağlığı o kadar etkileniyor” dedi.
SAAT DEĞİŞİKLİĞİ İLE UYKU KISALIYOR
Yaz saati uygulamasının güneş ışığından daha fazla yararlanmasını sağlamak amacı ile yapıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya, “Okul ve işten çıkan insanların sosyal hayat ve spor gibi aktiviteler için kendilerine daha fazla zaman ayırmalarını amaçlar. Ancak saat değişikliği ile uykumuz kısalıyor. Buna adapte olmak için ise bir haftalık bir süreç geçirmemiz gerekiyor. Güneşin vücudumuz için önemi hem bedensel hem ruhsal açıdan çok önemlidir” dedi.
İçeriği Paylaşın