Hasta Yakınları Ve Mona Lisa’nın Hüzünlü Gülümsemesi…
Bizi Takip Et
Yüzünün rengi beyaza kaçmaktadır, çünkü günlerdir hastasının başucunda ya da yoğun bakımın kapısında sabahlamaktadır. Sırtındaki kamburluğun nedeni omuzlarındaki hastasının bakım sorumluluğundan çok, ruhunda kendinin bile görmezden geldiği endişelerdir… Oğlunu, eşini, babasını belki de çok sevdiği bir arkadaşını kaybetme korkusudur.
Hasta yakını olmak zordur. Hasta yakını olmak demek, hastanenin tuvaletinde kimseler görmeden sessizce ağlamak; sonra gözyaşlarını ellerinin tersiyle silip, hastasının yanına gülümseyerek gitmek demektir.
Ne zaman yüzünde Mona Lisa gülümsemesi olan bir kadın görürsem, hasta yakını olduğunu anlarım. Hastasına kalbiyle, ruhuyla bakan kadınları ben yüzlerindeki hüzünlü gülümsemeden tanırım.
Hasta yakını olmak zordur. Hasta yakını olmak demek, kamu hastanelerinde hastabakıcıların bitip tükenmek bilmeyen komplekslerine dayanmak demektedir. Hastasını bir dakika bile görebilmek için hastabakıcıların duygusal terörleriyle mücadele etmek demektir. Üstelik, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide yaşanan onca stres, endişe arasında…
Hasta yakını olmak zordur. Hasta yakını olmak demek, hastasına uygulanacak tedaviyle ilgili yeterli bilgi almak için doktorun odasının ya da ameliyathanenin kapısında saatlerce beklemek demektir. İşin acısı, stres dolu bekleyiş sonrasında ya hekimle koridorda ayaküstü konuşabilirler ya da doktorun anlattığı tıbbi kelimelerle süslü bilmece gibi cümlelerin ne anlama geldiğini çözmeye çalışırlar.
Hasta yakını olmak zordur. Hasta yakını olmak demek, bir yandan hastasının çamaşırını, yemeğini, hekimlerin istediği ilaçları organize ederken, diğer taraftan da uygulanacak tedavi ile ilgili başka hastanelerden, başka hekimlerden ikinci, üçüncü görüş almak için koşturmak demektir.
Hasta yakını olmak zordur. Hasta yakını olmak demek, iyi günde aynı sofrayı, aynı tekne gezisini sizinle paylaşan insanların zorlu tedavi sürecinde yanınızda olmadığını görmek demektir. Hasta yakını olmak demek, kendisini arkadaşlarının arayıp aramadıklarını soran hastasına vefasızlıkların üstüne beyaz bir örtü olmak demektir.
Hasta yakınlarını sadece yaşamlarına kabus gibi çöken hastalığın getirdiği sıkıntılar ezmez. Türkiye’deki sağlık sistemi de hasta yakınlarının derdine dert katar. Doktorundan hasta bakıcısına kadar herkes, adeta şamar oğlanına çevirir hasta yakınlarını…
“Ziyaret saati bitti, giremezsin. Yassakkkkk”, “Yoğun bakımdaki doktorlar ancak akşam üçte bilgi veriyor, önce bilgi alamazsın. Yasssssakkkk”
Hastanın ve hasta yakınlarının bilgi edinme hakkı… Ziyaret hakkı…
İçeriği Paylaşın