Hastanelerin Otelcilik Hizmetleri…


Bizi Takip Et


Esra Kazancıbaşı İle Sağlık

Siz, hiç hasta odaları halıyla kaplı, her gün süpürge ve faraş ile süpürülen bir hastane gördünüz mü? Ben gördüm. Hem de 2017 yılının Türkiyesi’nde.

Peki ya, sağlık hizmeti 24 saat süreklilik gerektirmesine rağmen, kafeteryası mesai  bitiminde kapanan özel hastaneye rastladınız mı? Hasta yakını olarak gittiğim iki ayrı özel hastanede ne yazık ki böyle bir durumla karşılaştım.

Hasta odasındaki merkezi klimanın “Kış konumunda olduğu için çalıştırılamıyor” denildiği özel hastanede hastanızın ter içinde kalıp bunaldığı oldu mu? Maalesef bunu da deneyimledik. Oysa mevsim yazdı. Hava ise sıcak ve rutubetli.

Hastanelerin sunduğu sağlık hizmeti kadar, otelcilik hizmetinin kalitesi de son derece önemli.  Bir hastane yöneticisi olarak ister en son teknoloji tıbbi cihazları alın, ister en deneyimli hekimleri hastanenizin kadrosuna katın, iyi bir otelcilik hizmeti sunmadığınız takdirde hastaların ve hasta yakınlarının gözünde bazen vazgeçilmez olamazsınız.

SAĞLIKTA KAMU- ÖZEL SEKTÖR REKABETİ…

Türkiye’de 550’nin üzerinde özel hastane var. Kamu hastaneleri de artık hem birbirleriyle, hem de özel hastanelerle rekabet ediyorlar. Günümüz Türkiyesi’nde hastaların sağlıkta sosyal güvencelerine, ihtiyaç duydukları tedaviye göre doktor ve hastane seçerken alternatifleri çok fazla. Artık bir hastanenin ameliyathanesi, yoğun bakımı ve cihazlarıyla tıbbi alt yapısı, uzman hekim kadrosu kadar, hastalara ve hasta yakınlarına sunduğu otelcilik hizmeti de tercih konusunda önemli rol oynuyor.

Sağlık otelciliğinde kafeteryanın mönüsünden hasta ve refakatçi yemeklerinin kalitesine, saç-sakal, kuaför hizmetlerinden otopark-vale imkanlarına kadar pek çok kriter hasta tercihini ya da memnuniyetini belirleyen ikincil faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Bir devlet hastanesinde hastam, tam 9 yıl önce berber hizmetinden faydalanabilirken, bu yıl bir özel hastanede “Böyle hizmetimiz yok. Ama isterseniz dışardan berber çağırabiliriz” yanıtını alınca çok şaşırmıştım.

SAĞLIK OTELCİLİĞİNDE HASTANELERİN KAFETARYALARI…

Peki, bir hastanenin kafeteryasının 24 saat açık olması neden bu kadar önemli? Çünkü orada, hastasının başında sabahlayan yorgun bedenler bir bardak demli çay  ile biraz olsun enerji toplar. Gecenin bir yarısında acıkan hastalar ya da refakatçiler bir telefonla karınlarını doyurabilir, su, çay, kahve, kağıt havlu, ıslak mendil gibi ihtiyaçlarını karşılayabilir. Hastanelerin kafeteryaları ameliyattaki hastalarını endişe içinde bekleyenlerin buluştuğu, doğum sonrasındaki mutlulukların paylaşıldığı yerlerdir. Bu açıdan koltuklarının rahatlığı, havalandırma ve aydınlatma sistemleri, mönülerinin zenginliği, yemek ve pastane ürünlerinin kalitesi hiç ihmal edilmemesi gereken konulardır.

Sağlık otelciliğinde nasıl fark yaratabileceğine odaklanan bazı hastaneler rakiplerinden bir adım öne geçmek için çeşitli sürprizler de hazırlıyorlar. Doğum tebriğine gelecek ziyaretçiler için lohusa şerbeti ve çeşitli ikramlar hazırlayan hastaneler bile var. İş adamları ve yurt dışından gelecek hastalar için VIP hasta odası içinde toplantı masası,  büyük oturma grubu, ziyaretçiler için ayrı tuvalet, televizyon bulunabiliyor.

Bir arkadaşınızın tedavi gördüğü hastanede otelcilik hizmeti konusunda yaşadığı sorunlar sizin de o sağlık kurumundan uzak durmanıza yol açabiliyor. Aynı şekilde hasta yemekleri, ısıtma sistemi, odaların ya da yatak takımlarının temizliği konusunda yaşadığınız kötü bir deneyim doktorunuzdan ne kadar memnun olsanız da, “Bir daha bu hastaneye asla gelmem” demenize neden olabiliyor.

Otelcilik hizmetiyle ilgili hasta ve hasta yakınları tarafından yapılan şikayetler, kurumu daha ileriye götürecek fırsatlar olarak görülmeli. Hastane yöneticileri hemen savunmaya geçmemeli! Çünkü sistemdeki aksaklığı kuralları koyanlar, denetleyenden çok, hizmeti alanlar bizzat deneyimler. Karşılaşılan bir problemin mağduriyetini hastalar ve hasta yakınları yaşar. Bu yüzden, sağlık kurumları mükemmel otelcilik hizmeti için hasta ve yakınlarından gelen bu öneri ve eleştirilere kulak vermeli.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 17 Haziran  2017 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın