Haydi Büyükler Aşıya

Haydi Büyükler Aşıya

Haydi Büyükler Aşıya

Bizi Takip Et


Liv Hospital-Samsun Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu günümüzde artan aşı karşıtlığını ve aşının önemini Sağlığım için Herşey’e anlattı.

Her ne kadar aşı deyince akla çocuklar gelse de erişkinlerin de aşılanması önemlidir. Erişkinlerde geçirilen ve çocukluk çağı hastalığı olarak kabul edilen hepatit A, kızamık gibi hastalıklar ağır hastalık tablosuna neden olabilmektedir diyen Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu  özellikle son yıllarda artan kronik hastalıklar ve kanserler de erişkinde bağışıklamanın gerekliliğini artırmış olmasına dikkat çekti.

Özellikle hamileler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, bağışıklık yetmezliği olanlar ile risk altındaki bu kişilerin yakınları, meslekleri veya yaşam koşulları nedeniyle enfeksiyon riski altında olanlar (sağlık çalışanları, laboratuvar çalışanları), besin ile ilgili işlerde çalışanlar, bakımevinde kalanlar ve çalışanları, kreşlerde çalışanlar, seks sektöründe çalışanlar, birden fazla cinsel partneri olanlar ile seyahate çıkacak yetişkinlerin risk altında oldukları hastalıklara karşı aşılanmaları önerilmektedir.

Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu

HEPATİT A

Hepatit A, erişkinlerde sarılık, halsizlik, bulantı ve kusma ile karakterize ağır klinik tabloya neden olur, hepatit A geçirmemiş bireylerin hepatit A’ya karşı aşılanması önerilir. Özellikle hepatit A’nın yaygın olduğu ülkelere seyahat edecek kişiler, damar içi uyuşturucu bağımlıları, erkek erkeğe seks yapanlar, karaciğer hastalığı olanlar, besin endüstrisinde çalışanlar, bakımevi ve kreş çalışanları eğer bağışık değiller ise hepatit A’ya karşı aşılanmalıdırlar.

HEPATİT B

Kronik hepatit, karaciğer sirozu ve kansere neden olan bir virüstür. Ülkemizde çocukluk çağı aşıları arasında yer almaktadır. Risk grubundaki kişilerin; sağlık çalışanlar, seks sektöründe çalışanlar, birden fazla cinsel partneri olanlar, damar içi uyuşturucu kullananlar, kan ile temas etme olasılığı olan kişiler, diyaliz hastaları, diyabet hastaları, hepatit B hastalarının yakın aile bireylerinin hepatit B aşısı olması önerilir.

GRİP

Erişkinlerde, özellikle 65 yaş üzerinde gribe bağlı zatürre önemli bir ölüm nedenidir. Özellikle diyabet (şeker hastalığı), kalp hastalığı, böbrek hastalığı, astım gibi kronik hastalığı olan erişkinlerin ve 65 yaş üzerindeki kişilerin grip aşısı olması önerilmektedir ve bu yaklaşım ile hastaneye yatışlarda ve ölümlerde azalma görülmektedir. Grip aşısı etken virüslerin değişime uğraması nedeniyle her yıl yapılmalıdır.

PNÖMOKOK (ZATÜRRE)

Pnömokok enfeksiyonu grip gibi yetişkinlerde ağır zatürreye neden olabilir. Özellikle diyabet, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, astım gibi kronik hastalığı olan erişkinler ve 65 yaş üzerindeki kişilerin pnömokok aşısı yaptırması önerilmektedir

KIZAMIK

Son yıllarda aşı karşıtlığının yaygınlaşması nedeniyle, kızamık aşılama oranlarında dünyada düşüş vardır ve kızamık salgınları görülmektedir. Ülkemizde 1990 yılından itibare kızamık aşısı çocuklara yaygın olarak, yapılmaya başlanmıştır. Bu nedenle bu tarihten önce doğan kişiler kızamık hastalığına duyarlı olabilir. Kızamık aşılama hikayesi olmayan bireylerin dört hafta arayla iki doz kızamık aşısı yaptırmaları yararlı olacaktır. Özellikle kızamıklı hasta ile temas olasılığı olan, sağlık çalışanları ve kreş çalışanları kızamık aşısı yaptırmalıdır.

TETANOZ-DİFTERİ

Çocukluk çağı aşılama şemasında yer alan tetanoz için her 10 yılda bir ek doz aşı yapılması önerilir. Eğer tetanoz aşılama bilgisi mevcut değil ise, erişkinlere 3 doz tetanoz aşısı yapılmalıdır.

HUMAN PAPİLLOMA VİRUS (HPV)

HPV genital bölgede siğillere ve kansere neden olabilir. Adölesan dönemde ki kişilere önerilen HPV aşısı, eğer bu dönemde yapılmamış işe erişkinler (kadınlarda 26, erkeklerde 21 yaşına kadar) 2-3 üç doz yapılması önerilir.

HAMİLELİKTE AŞILAMA

Tetanoz aşısı yapılmamış, aşılama durumunu bilinmeyen veya son 10 yılda ek doz tetanoz aşısı yapılmamış hamilelere bir ay ara ile iki doz tetanoz aşısı yapılması önerilir. İkinci doz doğumdan iki hafta önce tamamlanmalıdır. Ayrıca her hamilelikte tek doz tetanoz aşısı yapılabilir.

SEYAHAT AŞILARI

Gidilecek ülkeye göre önerilen aşılar değişkenlik göstermektedir. Rutin çocukluk çağı ve erişkin aşıları dışında meningokok ve sarı humma aşıları bazı ülkeler tarafından turistlere zorunlu tutulmaktadır. Bu nedenle seyahat öncesi aşı ve enfeksiyondan korunma yolları konusunda enfeksiyon hastalıkları uzmanlarına danışılmalıdır.

Hac ve umreye gideceklerin menenjit (meningokok) aşısı yaptırmaları zorunludur ve Hudut ve Sahiller Sağlık Müdürlükleri tarafından ücretsiz yapılmaktadır. Korunmanın devamı için beş yıl da bir tekrar aşılama gerekmektedir. Bazı ülkeler ise sarı humma aşısının yapılmasını zorunlu tutmaktadır. Sarı humma aşısı da yine aynı merkezlerde ücretsiz yapılmaktadır. Seyahat aşıları için de ayrı bir aşı kartı aşılananlara verilmektedir.

AŞI KARŞITLIĞI

Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılında dünyayı bekleyen 10 tehlikeden birinin aşı karşıtlığı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bu on tehlikenin altısının da enfeksiyon hastalıkalrı ile ilgili olması dikkat çekicidir. İnsanlarda aşıların riskli olabileceği konusunda endişeler olabilmektedir. Özellikle internet ve sosyal medya aşı konusunda bilgi kirliliğinde artışa ve yanlış bilginin yayılmasını kolaylaştırmaktadır. Bununla birlikte aşılar uzun yıllardır kullanılmaktadır. Örneğin çiçek hastalığı tüm dünyada yapılan aşılama sonucu artık görülmemektedir. Birkaç ülke dışında da çocuk felci (polio) dünyanın genelinde görülmeyen hastalıklar arasında yerini almıştır. Ülkemizde de yapılan başarılı aşılama çalışması sonucu 1998 yılından beri çocuk felci görülmemektedir.

Aşılanmamış çocuklar ve erişkinlerde hastalığın yayılması kolaydır. Aşılar hem aşılanan kişileri korumakta, hastalana kişi sayısı azalmakta ve ayrıca toplumda oluşturduğu genel bağışıklık yüksekliği nedeniyle, hastalık etkeni ile temaslıların azalması sonucu aşılanmamış kişilerin de hasta olma olasılığını azaltmaktadır (toplumsal bağışıklık). Aşılama oranları düştüğünde ise bu durum tam tersine çevrilmektedir.

Aşı karşıtlığı ve reddi son yıllarda yaygınlaşmıştır. Sağlık Bakanlığının Aralık 2017’de yaptığı açıklamaya göre aşı reddinde bulunan aile sayısı 10,000’i geçmiştir.

AŞI REDDİ NEDENLERİ

  • Aşılar civa, alüminyum, eter, antibiyotik ve birçok kimyasal içerir ve bunlar otizm ve benzeri hastalıklara neden olur
  • Aşı üreten firmalar çok büyük gelirler elde ettiği için art niyetli bir ‘Pazar’ olabilir
  • Aşılanma yerine hastalık geçirilerek daha iyi bağışıklık sağlanır
  • Tamamlayıcı ve alternatif tıp daha etkin ve yan etkisi daha azdır
  • Çocukların bağışıklık sistemi daha tam gelişmemiştir ve aşılar bağışıklık sistemine zarar verir
  • Aşıların etkinliğini ve güvenilirliğini kanıtlayan çalışmalar yoktur
  • Aşıların yan etkilerini bildiren çalışmalar vardır
  • Bazı ‘dini, felsefi etkinlik kazanmış kişiler’ ve bazı‘doktorlar’ aşıların zararlı olduğunu anlatmakta ve çocuklarına yaptırmamaktadır.

Civanın otizme neden olduğu iddia edilse de bu kanıtlanmış bir bulgu değildir. Bu konuda yayınlanmış yazı ilgili tıp dergisi Lancet’ten geri çekilmiş ve yayını yapan araştırmacının doktorluk diploması iptal edilmiştir. Daha sonra yapılan çok sayıda çalışmada aşı ile otizm arasında bir ilişki saptanmamıştır. Ülkemizde 2009 yılında beri aşılarda civa kullanılmamaktadır. Aşılarda kullanılan alimünyumun vücutta sinir hücrelerine etkili olabileceği ve ensefalite (beyin iltihabına) neden olabileceği de iddialar arasındadır ama bu klinik olarak gösterilmemiştir. Aksine Haemophilus B aşısı menenjit gelişmesini önlemektedir.

Maalesef aşı reddi nedeniyle örneğin kızamık aşısı yaptırmayanlarda kızamık salgınları sırasında ölümler görülmüştür.

Hastalık sonrası gelişen bağışıklık genel olarak aşıya göre daha kuvvetlidir. Bununla birlikte hastalığın getirdiği diğer sağlık sorunları, gelişen organ yetmezlikleri ve ölüm gibi büyük risklerle kıyaslandığında aşı ile bağışıklık geliştirme yaklaşımı her zaman daha güvenlidir. Aşıların etkinliğini ve güvenirliliğini gösteren binlerce makale yayınlanmıştır. Aşıların bağışıklık sisteminin gelişmesini engellediği de bir başka yalan bilgidir. Aşıların bağışıklık sistemine zarar verdiği gösterilmemiştir.

Aşı karşıtlığında bir diğer sorun ise, aşıların güvenilmez olduğunun doktorlar tarafından dile getirilmesidir. Burada ilginç olan nokta ise bunu dile getiren doktorların; aşı konusunda bir uzmanlıklarının olmaması, herhangi bir çalışmalarının olmaması ve medyada popüler olan her konuda bilgi sahip olmalarıdır.

AŞILARIN YAN ETKİLERİ

Aşıların yan etkileri aşının etkinliği ile kıyaslandığında, seyrek görülen, hafif yan etkilerdir. Aşılar, ateş, enjeksiyon yapılan yerde kızarıklık, ağrı ile bazen ateş, vücutta kızarıklıkla karakterize döküntü, lenf bezlerinde şişme ve eklem ağrı ile karakterize serum hastalığı benzeri tabloya neden olabilir. Nadir görülen ciddi yan etkileri ise ciddi alerji ve nörolojik yan etkilerdir (kasılma, nöbet). Alerjik reaksiyonlar hemen oluşur. Eğer aşı sağlık kuruluşunda yapılıyor ise hemen müdahale edilebilir.

Yumurta ve yumurta proteinlerine alerjisi olanlara yumurta kullanılarak üretilmiş olan grip ve sarı humma aşılarının yapılması önerilmez.

Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak gibi canlı virüs aşıları, bağışıklık yetmezliği olanlar ve hamilelere yapılmamalıdır.


İçeriği Paylaşın