Hekimler Yaşlı Hastalarla Nasıl İletişim Kurmalı?


Bizi Takip Et


“Bir daha asla tekerlekli sandalyeyle doktorun odasına girmem.”

Hastaneden eve geldiğinde annemin ilk sözleri bunlar oldu. Yüzü asıktı. Sinirli bir ses tonuyla devam etti:

“Tekerlekli sandalyede olunca doktor hastanın yüzüne bile bakmıyor. Hep hasta yakınına anlatıyor. Bundan sonra doktorun odasına yürüyerek gireceğim.”

Denge sorunu nedeniyle sürekli düşen, dizlerindeki kireçlenme yüzünden yürümekte zorlanan annemi, tetkik ve tahlil işlemlerinde yormamak için hastanede tekerlekli sandalyeyle dolaştırmışlar. Ne de iyi etmişler! Ama gel gör ki, annem bundan pek memnun olmamış.

Doktorların yaşlı hastalarla iletişimde zorlandıkları bir gerçek. İşitme sorunları, hafızayla ilgili problemler, alzheimer gibi hastalıklar, hastanın öyküsünün alınması, uygulanacak tedavinin anlatılması sırasında hekimlerle yaşlı hastaların iletişiminde sorun yaratıyor. Özellikle de hasta başına düşen muayene süresinin 5 dakikadan az olduğu kamu hastanelerinde.

HEKİMLER YAŞLI HASTALARA NASIL YAKLAŞMALI?

. Genç ya da yaşlı her hastanın stresini alan, doktoruyla en başta sıcak bir iletişim kurmasına yol açan en önemli şey, kendisine değer verildiğini, önemsendiğini hissetmesidir. Bu da ancak, daha en başta hekimin hastasıyla göz teması kurarak konuşmasıyla sağlanabilir.

Bazı hekimlerin belki de en büyük yanlışı; iyi duymayan, gözleri iyi görmeyen, bir tarafı felç olmuş yaşlı bir hastanın düşünme, hissetme ve yargılama yeteneklerinin tamamen sağlıklı olduğunu göz ardı etmeleridir. Anneme, “Doktor, şikayetlerini ve kullandığın ilaçları senin yerine Hacer Abla’ya sorduğunda neden bu kadar rahatsızlık duydun?” diye sordum. Annemin yanıtı bakın ne oldu:

Yıllarca bu ülkeye o doktor gibi yüzlerce öğrenci yetiştirdim. Derste hep öğrencilerimin gözlerine bakarak konuşurdum. Benim ilkokul öğrencilerine yapmadığım şeyi, doktor bana yaptı. Tekerlekli sandalyede doktor muayenesine getirilen, elleri titreyen, konuşurken heyecanlanıp zor anımsayan bir hasta olabilirim ama beynim hala sağlıklı. Çok ağrıma gitti bu durum kızım.”

Yaşlı hastaya ismiyle hitap edilmesi, “Nasılsınız Semra Hanım? Hangi şikayetleriniz var?” diye sorulması en ideali. Zaten hasta yakınları da eksik kalan, hastanın unuttuğu konularda araya girip bilgi vereceklerdir.

YAŞLI HASTALARDA İŞİTME CİHAZI SEÇİMİ…

. Yaşlı hastayla konuşurken tıbbi kelimelerle dolu uzun cümleler kullanmaktan da kaçınılmalı. Anlaşılabilir bir Türkçe ile uygulanacak tedavi ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında kısa bilgiler verilmesi en doğrusu.

. İlaç reçete edilirken veya bir tedavi önerilirken, yaşlıdaki el titremesi, sarı noktaya bağlı görememe problemi gibi durumların da dikkate alınması gerekiyor. Sonuçta ülkemizde tek başına yaşayan, hafızası güçlü ve her işini kendisi halletmeye çalışan pek çok yaşlı var.

4-5 yıl önce bir kulak, burun, boğaz hastalıkları uzmanı anneme işitme cihazı önermişti. “Ne tür bir cihaz almalıyız?” diye sorduğumda, bize özellikleri açısından hiçbir tavsiyede bulunmamış, “Gittiğiniz yerde sizi yönlendirirler” demişti. Sonuçta en son teknoloji, oldukça pahalı ve minik bir işitme cihazıyla eve dönmüştük. Annem titreyen elleri yüzünden o cihazın pilini değiştirmekte, kulağına takmakta öylesine zorlandı ki, sonuçta iki yıldır kullanmıyor.

Hastalığı ve uygulanacak tedavi konusunda bilgi almak yaşlı hastaların da herkes gibi temel hakları arasında yer alıyor. Ne yazık ki, yaşlı bireylerin hasta olarak hakları evde bazen çocukları, torunları tarafından da dikkate alınmayabiliyor. Yaşlılık, bunamak ya da alzheimerla eşdeğer değil. Her yaşlının sağlık durumu, beden ve ruh sağlığı kendine özel. Yaşlı hastaların yakınları ve doktorları bunu asla unutmamalı.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 20 Ağustos 2017 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın