Hematolojik Kanserlerin Tedavisinde Akıllı İlaçlar
Hematolojik Kanserlerin Tedavisinde Akıllı İlaçlar
Bizi Takip Et
Görülme sıklığı açısından tüm kanserler içinde beşinci, kansere bağlı ölümlerde de ikinci sırada yer alan hematolojik kanserlerin tedavisinde kemoterapi ve radyoterapiye alternatif olarak "kişiye özel tedaviye" yönelik "akıllı ilaçlar" ön plana çıkıyor.
Akıllı ilaçların yalnızca kanserli hücreleri hedef aldığını söyleyen Medstar Antalya Hastanesi Kanser Merkezi Hematoloji ve Hücresel Tedaviler Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Karadoğan; kemoterapi ve radyoterapinin aksine, akıllı ilaçların kişinin sağlam hücrelerine zarar vermediğini söyledi.
Prof. Dr. İhsan Karadoğan ile hemotolojik kanserlerin tanı ve tedavi yöntemlerini, kişiye özgü tedavi imkanı sağlayan akıllı ilaçları ve Kanser Okulu’nu konuştuk.
. Hematolojik kanserlerin içine ne tür kanserler giriyor?
Kan kanserleri dediğimiz zaman tek bir hastalıktan bahsetmiyoruz; yüzlerce farklı tipi ve alt grubu var. Bunların yarısını lenfomolar dediğimiz bir grup hastalık oluşturuyor. Bunların da kendi içinde 40’a yakın farklı alt tipi var. İkinci sıklıkta gördüğümüz ise, akut lösemiler dediğimiz bir başka grup. Bu da yaklaşık yüzde15-20’sini oluşturuyor kan kanserlerinin.Yüzde5 kadar daha nadir görülen alt gruplar da var. Hepsinin açılımlarını bir araya getirdiğimizde yani kan kanseri dediğimizde, 100’den fazla sayıda belirti ve bulguları farklı olan hastalıktan bahsediyoruz.
. Klinik bulguları farklı olan bu kanser türlerinin ortak belirtileri var mıdır?
Tabi ki var. Kan kanserlerinin genel açığa çıkış mekanizmalarını düşündüğünüz, zaman kan kanserlerinin birçok belirti ve bulgularında benzerlikler vardır. Bu da biraz kanın fonksiyonuyla ilgili olan bir şey. Kanın temel yapıldığı yer kemik iliğidir. Bu organda bir kanserleşme olduğu zaman, görevini tam yapamaz hale geliyor. Ön testlerde ve klinik bulgularda eğer kanser düşünüyorsak; arkasından tanıyı koymak için daha detaylı birtakım testler yapmamız gerekiyor.
Görüntüleme yöntemleri bu aşamada bizim için önemli. Vücuttaki herhangi bir yerdeki kitle varlığını saptayabilmek için görüntüleme yöntemine başvuruyoruz. Ultrasonografi, emar, tomografi kullandığımız yöntemlerden bir kaçı. Özellikle kanser taramasında çok sık kullanmaya başladığımız PET CT dediğimiz bir tarama yöntemine başvuruyoruz. Bu aslında tomografinin bir versiyonu. Sadece kitle varlığını göstermekle kalmıyor, o kitlede kanser olasılığı hakkında da bize fikir verdiği için daha kıymetli bir tetkik olarak karşımıza çıkıyor. Kan kanserinden şüphelendiğimizde kesin tanıya gitmek için biyopsiye başvuruyoruz. Kanser sıklıkla kemik iliğinden kaynaklandığı için; kemik iliği biyopsisi yapmamız gerekiyor. Lenf bezlerinde büyümeler varsa; yaptığımız biyopsilerle tanıya gidebiliyoruz.
“HEMATOLOJİK KANSERLERİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ VE KEMOTERAPİYE BAŞVURUYORUZ”
. Hematolojik kanserlerin tedavisinde hangi yöntemlerden faydalanıyorsunuz?
Birçok kanser tipinde olduğu gibi kemoterapi ve ışın tedavisi en sıklıkla kullandığımız tedavi modellerinden bir tanesi. Değişik ilaç kombinasyonlarını kan kanserlerinin tedavisinde kullanıyoruz. Bunun dışında kemik iliği nakli önemli seçeneklerden bir tanesi. Akıllı ilaç diye isimlendirdiğimiz, kanser hücrelerine yönelik hareket eden ilaçlar da kan kanserinin tedavi yöntemlerinden bir tanesi.
. Akıllı ilaçların özelliği nedir?
Biz kemoterapi yaptığımız zaman kanser hücrelerini öldürmek için bir takım kimyasal maddeleri ağızdan veya damardan hastaya veriyoruz. Bu ilaçlar kanser hücrelerini öldürmüyorlar; ne yazık ki sağlıklı hücrelere de zarar veriyorlar. Bu yüzden biz bu ilaçları belirli dozların üzerinde kullanamıyoruz.
Akıllı ilaçlar, yakın zamanda geliştirilmiş olan ilaçlar. Akıllı ilaçlar, sadece kanser hücresi üzerinde bulunan hücrelere yönelik geliştirilmiş bir ilaç. Bu ilaçları biz ağız yoluyla ya da damar yoluyla da hastaya verebiliyoruz. Bu ilaçlar sadece gidip kanser hücresini bulup hücreyi yok ediyorlar; sağlıklı hücrelere de zarar vermiyorlar. Bu yüzden de genel kemoterapilerde görmüş olduğumuz birçok yan etkiyi burada görmüyoruz. Bu ilaçları kemoterapiyle birlikte kullandığımız gibi, tek başına da kullanabiliyoruz.
“KÖK HÜCRELERE ULAŞMAK İÇİN KEMİK İLİĞİNDEN YARARLANIYORUZ”
. Kemik iliği nakillerinde hücreleri nereden alıyorsunuz?
Kemik iliği nakli aslında biraz tarihsel bir isimlendirme. Bizim burada yapmaya çalıştığımız şey kök hücre nakli. Kan üretme potansiyeli olan kök hücreleri naklediyoruz. Bunların asıl bulunduğu yer kemik iliği olduğu için; kök hücrelere ulaşmak için kemik iliğinden yararlanıyoruz. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde kemik iliği dışında başka yerlerden de kök hücre alabiliyoruz.
Kişilere bir aşı, ilaç vererek; kemik iliğindeki kök hücrelerin önce kana çıkmasını sağlıyoruz sonra kana çıkan bu hücreleri damardan toplayabiliyoruz. Bu topladığımız kök hücreleri hangi kaynaktan alırsak alalım; bu hücrelerle nakil yapabiliyoruz. Kök hücre nakli yapmamızdaki temel hedef hastaya yüksek dozda radyoterapi, kemoterapi vermek. Ne kadar fazla yüksek dozda verirsek o kadar kanser hücresini öldürme şansımız artıyor. Belirli dozların üzerine çıkınca kemik iliği artık çalışamaz hale geliyor.
Kemik iliği çalışmayan bir kişinin hayatta kalması mümkün değil. Biz öncesinde kök hücreleri alıyoruz ve bu hücreleri dondurarak saklıyoruz. Arkasından hastaya çok yüksek dozlarda kemoterapi ve radyoterapi veriyoruz. Tedavi bittikten sonra daha önce sakladığımız kök hücreleri tekrar hastaya naklediyoruz. Bu hücreler kemik iliğine yerleşiyorlar ve kan üretmeye başlıyorlar.
. Başka bir kişiden nakletmek için aldığınız kök hücrelerde aradığınız şartlar nedir?
Alacağımız kişiyle nakledeceğimiz kişi arasında doku uyumu olması gerekiyor. Bu doku uyumunun mümkün olduğunca tama yakın olması gerekiyor. Kardeşlerde dokuların tutma oranı yüzde 25.Toplumdaki herhangi birine gittiğiniz zaman bu olasılık daha da düşüyor. Bu yüzden de dünyada kemik iliği bankaları kurulmuştur. Günümüzde 20 milyona yakın kişinin verileri kemik iliği bankalarında mevcut. Bizim bir hastamızın ihtiyacı olduğu zaman bu bankalara başvuruyoruz. Türkiye’de ihtiyaçları karşılayacak bir kemik iliği bankası yok. Uluslararası bankalar bizim başvurularımızı kabul ediyorlar. Eğer uygun bir verici bulunursa; vericiden aldığımız kök hücreleri hastamıza naklediyoruz.
Bir diğer seçenek de kordon kanı bankası kurmak. Dünyada bu amaca yönelik 400 binden fazla kordon kanı saklanıyor. Doku uyumu varsa bunarı da kullanabiliyoruz. Kordon kanları daha çok çocuklarda ve düşük kilolu hastalarda geçerli oluyor. Ülkemizde kurulmuş olan bir kordon kanı bankası bulunmamakta. Bu açıdan biraz dışarıya bağımlıyız.
. Hematoloji uzmanları başka hangi hastalıklarla ilgilenir?
Erişkin hasta grubumuzun büyük bir çoğunluğunu kan kanseri hastaları oluşturuyor. Kemik iliğiyle ilgili kanser türleri var. Bunun dışında bütün kansızlık nedenleriyle ilgileniyoruz. Kanamalı hastalıklar bizim hastalık grubumuza giriyor. Kansızlığa sebep olan hastalıkların hepsi hematolojinin alanına giriyor.
“KANSER OKULU PROJESİYLE HALKIMIZI KANSER KONUSUNDA BİLGİLENDİRMEK İSTİYORUZ”
. Antalya’da "Kanser Okulu" projesi başlattınız. Kanser okulu sadece hematolojik kanserleri mi kapsıyor; yoksa tüm kanserler, Kanser Okulu'nun içinde yer alıyor mu?
Kanser okulu Büyükşehir Belediye’siyle ortak yürüttüğümüz bir sosyal sorumluluk projesi. Amacımız halkımızı kanser konusunda bilgilendirmek. Bu amaçla da yaz başına kadar devam edecek olan, her ayın ilk haftası bir toplantı düzenliyoruz. Bu toplantı önceden halka duyuruluyor. Hastalar, hasta yakınları ve bu konuya ilgi duyan herkes toplantıya katılabilir. Her ay için belirlediğimiz bir konu var.
Bu toplantılarda halkın merak ettiği tüm konuları irdeliyoruz. Bu konudaki önemli isimleri toplantımıza davet ederek halkımızın birinci ağızdan doğru bilgiyi almasını sağlıyoruz. Bu şekilde; toplumun kanser fobisini yenmesine yardımcı oluyoruz.
İçeriği Paylaşın