Hepatit B Tedavisindeki Gelişmeler

Önemli bir sağlık sorunu olan Hepatit B, Amerikan Karaciğer Hastalıkları Araştırma Derneği’nin Boston’da düzenlediği 60’ıncı kongrede ele alındı.

Hepatit B virüsünü ve aşısını bularak Nobel Ödülü kazanan Prof. Dr. Baruch Blumberg kongrede yaptığı konuşmada, “Halk arasında taşıyıcı sarılığının tedavi edilemeyeceği düşüncesi yanlış. Artık Hepatit B’li bir hasta düzenli ilaç kullanarak, ömür boyu karaciğerinin zarar görmesini engelleyebiliyor. Böylelikle kişide karaciğer kanseri ve siroz oluşumu büyük ölçüde önleniyor” diye konuştu.

Standford Tıf Fakültesi öğretim üyesi Karaciğer Hastalıklarını Önleme Programı Başkanı Prof. Dr. Smauel So ise, Hepittat B’ye karşı doğar doğmaz bebeklerin aşılanması gerektiğini ve aşının üç doz uygulandığını söyledi.

Hepatit B’yi sessiz katil olarak nitelendiren Amerikan Virüs Engelle Merkezi Başkanı John Ward ise, şu bilgiyi verdi:

“Hepatit B sinsi ilerler, belirtileri başka hastalıklarla karıştırılabilir. Bazen hiç belirti vermez. Ancak karaciğer tamamen işlevini yitirdiğinde teşhis edilebilir. Bu durumda hastaların karaciğer nakli dışında hiçbir şansları yoktur. Amerika’da bile doktorların çoğunun ne yazık ki konuyla ilgili tam bilgisi bulunmuyor. Hastalık eğer sessiz dönemdeyse “Bir şey olmaz, tedaviye ihtiyaç yok” deyip yanlış bilgi veriyorlar. Başta uzun bir süre semptomlar olmuyor, o yüzden de doktorların kafası karışıyor.  Ancak karaciğer kötüleştiği zaman söyleyebiliyorlar, Amerika’da 1,4 milyon insan kronik hepatit hastası ama çoğu bunu bilmiyor. Öncelikle kişilerin Hepatitli olduklarını öğrenmeleri çok önemli. Bu hem virüsün başkalarına buluşmasını önleyecek, hem de virüs ile temas etmiş kişilerin gerekli tedavileri almalarını sağlayacaktır. Bu nedenle özellikle risk altındaki kişiler, virüsü saptayacak test için doktorlarına başvurmalı”

ÇOCUKLARDA HEPATİT B RİSKİNE DİKKAT!

Amerikan Karaciğer Hastalıkları Araştırmaları Derneği’nin Kongresinde dikkat çekilen konulardan biri de  Hepatit B’nin en fazla çocukların yaşamını tehdit etmesiydi.

Uzmanlar, Batı Avrupa’da hastalığın çoğunlukla cinsel ilişki ya da şırınga yoluyla geçmesine karşın, Asya ve Orta Doğu’da ise virüs taşıyan anneden çocuğa ya da çocuktan çocuğa hepatit B bulaştığına işaret ettiler.

Standford Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Karaciğer Hastalıklarını Önleme Programı  Başkanı Prof. Dr. Samuel So, Hepatit B ile enfekte olan annelerin doğum sırasında bebeklerine virüs bulaştırdıklarını ve bu çocukların yüzde 10’nun mutlaka kronik hasta olduğunu belirtti. 
Prof. Dr. So, “Hepatit’li çocukların dörtte biri ölüyor.  Dünya Sağlık Örgütü çocukların doğar doğmaz hepatite karşı aşılanmalarını tavsiye etti.  Aşı, çocuklara üç doz uygulanıyor” dedi.

Hepatit B virüsü ile erken yaşta karşılaşan çocuklarda bağışıklık sisteminin zayıfladığını vurgulayan Amerikan Virüs Engelleme Merkezi Başkanı  Jahn Ward ise, şu bilgiyi verdi:

“Çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlü olması virüsün hasar vermesini önleyebilir ama yeterli değildir. Başka bir hastalık, örneğin bu grip bile olabilir, virüsün tekrar ortaya çıkmasını sağlar. Ailesinden hepatit B kapan bir çocukta ilaç tedavisine ne zaman başlanacağına ise karaciğer muayenelerinden sonra karar verilir. “

SGK,  HEPATİT B TEDAVİSİ İÇİN BİYOPSİ İSTİYOR

Dünyanın çeşitli ülkelerinden 6 binden fazla karaciğer uzmanının katıldığı Boston’daki kongrede Türkiye’den de çok sayıda hekim yer aldı. Türk uzmanlar, siroza ve karaciğer kanserine yol açan Hepatit B’nin ülkemizde aile içinde bulaşma özelliğinin yarattığı soruna dikkat çektiler.

Türkiye’de batı  bölgelerinde her 100 kişiden sekizinde Hepatit B virüsü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nurdan Tözüm, bu rakamın Doğu Bölgeleri’nde yüzde beş olduğunu ifade etti.  Prof. Dr. Tözüm, “Türkiye genelinde en büyük sorun Hepatit B’nin aile içinde geçişi. Bunun da nedeni, tırnak makası, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi malzemelerin ortak kullanımı” dedi.

Evlenecek çiftlerden birinin taşıyıcı olması halinde diğerinin mutlaka aşı olması gerektiğini söyleyen İstanbul Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu ise, “Hepatit aşıları üç doz uygulanır. Yapıldıktan bir ve altı ay sonra tekrarlanır. Evlenecek çiftler için bu süreyi üç aya indiriyoruz. Üç ay arka arkaya aşı uyguluyoruz. Böylece çiftler evlendikleri zaman bu hastalıktan korunmuş oluyorlar. “ dedi.

Taşıyıcı kişiler ve tedavi konusunun dünyada halen tartışıldığını vurgulayan Prof. Dr. Çakaloğlu şu bilgiyi verdi:

“Vücuttaki mikrop oranı düşük ise, ince hiçbir şey yapmadan hastayı izlemeye alıyoruz. Hasta, belki bu virüse karşı bağışıklık kazanır diye bekliyoruz. Ama kontrolü de elden bırakmıyoruz. Hastayı önce altı ayda bir, sonraki yıllarda eğer sorun çıkmazsa yılda bir kontrol ediyoruz, ilaç önermiyoruz.

HEPATİT B’DE İLAÇ TEDAVİSİ

Hasta bize ilerlemiş bir karaciğer hastası olarak gelmişse, karaciğeri küçülmüş, dalağı büyümüş ve siroz olmuşsa tedavi veriyoruz. Artık ilaç kullanacak kişiler için karaciğer biyopsisi zorunlu hale geldi. SGK, başka türlü ilaç paralarını ödemiyor. Çünkü ilaçlar çok pahalı. Hastaların bu ilaçlara ihtiyacı olduğunun AR-GE ile kanıtlanması gerekiyor. Şunu söylemek gerekir ki, ilaçlar gerçekten çok etkili. Yüzde 95 oranında iyileşme sağlıyor. İlacın ne zaman kesileceği de tartışma konusu. Önümüzdeki üç-beş yılda siroz ihtimali yüksek olan ya da şu an karaciğer nakli olmaya hazırlanan hastaların ömür boyu ilaç kullanmaları gerekiyor. “