Hepatitler ve İlaç Kullanımı
Hepatitler ve İlaç Kullanımı
Bizi Takip Et
Karaciğer ilaçların metabolize edilmesinde (parçalanmasında) ve vücuttan atılmasında en önemli organdır. Normal karaciğer dokusuna sahip olan kişilerde bile ilaç kullanımına bağlı önceden tahmin edilebilen veya alerjik reaksiyonuna bağlı olarak önceden tahmin edilemeyen karaciğer hasarı oluşabilir. Bu hasar hiç şikayetsiz (asemptomatik) olarak ortaya çıkabilir sadece karaciğer fonksiyon testleri denen ALT(SGPT) veya AST (SGOT) enzim alkalen fosfataz ve gamaglutamil transpeptidaz (GGT) testlerinde yükseklik ile saptanabilir. Bazı olgularda da sarlık, yorgunluk, iştahsızlık, bulantı veya kaşıntı şikayetlerine yol açabilir. Bu şikayetler ilerleyerek ciddi karaciğer yetmezliklerine ve sarılık gelişmiş hastaların da %10’unda ölüme neden olabilir. Bu tür ileri karaciğer yetmezliği gelişmiş hastalarda tedavi için tek seçenek karaciğer nakli yapılması (transplantasyon) olabilir. İlaçlar sarılık nedeni ile hastaneye yatma nedenleri arasında %5 nedendir. Yine ilaçlar karaciğer hastalığının nedeni araştırılırken %10 olguda karaciğer hasarının sebebidir.
Herhangi bir sağlıklı kişide ilaçlar karaciğerde zararlı etkiler yapabileceği gibi genellikle erişkinler çocuklara göre, kadınlar erkeklere göre bu tip etkiye daha çok maruz kalır. Bunun dışında beslenme bozukluğu olan kişiler, yaşlılar, alkol kullananlar, şişmanlar, karaciğer yağlanması olanlar, gebeler, birden fazla ilaç kullananlar, ailesel genetik yatkınlığı olan kişiler müzmin (kronik) karaciğer hastalığı olanlar, diyabeti olanlar, hepatit B veya hepatit C si olanlar, müzmin böbrek hastalığı olanlar AIDS hastalığı olanlar bu şekilde ilaç kullanımına bağlı zararlı (toksik) etkilere daha çok maruz kalırlar.
Karaciğer hastalığına sahip kişilerde ilaçların vücuttan temizlenmesinde veya vücut için biyoyaralanımında karmaşık etkiler olabilir. Buna neden olan değişiklikler
Barsaklardan emilimde değişiklikler
İlaçların kan proteinlerine bağlanımı değişir
Karaciğer kan akımında değişiklikler, özellikle sirozda shunt denen yeni damar oluşumları ile karaciğere gelen kan dolayısı ile ilaç miktarı değişmektedir.
Safra atılımında değişiklikler
Karaciğer içi dolaşımda değişiklikler
Böbrek atılımına indirekt etkiler, şeklindedir.
Bu değişiklikleri tam olarak önceden tahmin etmek her zaman mümkün değildir ve ilaç dozlarını ayarlayabilmek için net bir kural yoktur.
Sonuç olarak her tür ilaç karaciğer hastalığı olan bir kimsede karaciğere zararlı etkiler yapabilir ve bu durum nedeni ile doz ayarlaması yapılması gerekebilir, veya kişiye toksik olduğu saptanan ilacın kesilmesi gerekir.
Günlük hayatta hastalarımızın sıklıkla kullandığı ve karaciğerde sorun yaratabilecek ilaç grupları aşağıda özetlenmeye çalışılmıştır.
Hipertansiyon toplumumuzda sık rastlanan bir sorundur. Tansiyon yüksekliği için kullanılan anjiotansin converting enzim inhibitörü denen ilaçlardan quinapril ve enalapril de doz ayarlaması gerekirken lisinopril içerenlerde böyle bir doz ayarlaması gerekmez ve daha güvenle kullanılabilir.
Kolesterol lipit (kan yağları) düşürücü ilaçlar da kalp hastalığı riskini azaltması bakımından özellikle kardiyologlar tarafından çok reçete edilmektedir. Bu tür kolesterol lipit düşürücü ilaçlar da karaciğere zararlı etkiler yapabilir. O nedenle bu ilaçlara başlamadan önce ve başlangıçtan 3 ay ve 6 ay sonrasında karaciğer fonksiyon testleri kontrol edilmeli. ALT (SGPT) denilen karaciğer testi 3 kattan daha az yüksek ise hasta ilaca devam edebilir ve izlenir 3 kattan daha yüksek değerlere çıkılırsa ilacın kesilmesi gerekir.
Vücutta ateş ve iltihabi durumlarda kullanılan antibiyotikler de karaciğerde zararlı etkiler oluşturabilir. Bu nedenle özellikle hepatit ve siroz hastası olan kişiler bu durumlarını doktorlarına bildirmeli ve doktorlar da buna göre antibiyotik seçimi yapmalıdır. Daha önceki kullanımda zararlı olmuş bir antibiyotik yanlışlıkla tekrar kullanılırsa yine toksik etkiler yapacaktır. Bu nedenle hastalar kendilerine dokunmuş olan bu antibiyotiği bir yere kaydetmeli ve gereğinde doktoruna söylemelidir.
Ağrı kesiciler ve romatizma ilaçlarının da karaciğer için toksik etkileri olabilir. Özellikle sirozlu hastalarda ağrı kesici romatizmal ilaçlar sakıncalıdır, vücutta şişlikleri de artırır, kullanılmamalıdır.
Sakinleştiriciler, depresyon ilaçları uyku hapları da genelde karaciğerde toksik etkilere sahiptir. Bu ilaçların mutlak kullanımı gerekiyorsa dikkatli izlem altında verilmelidir.Özellikle ileri siroz hastalarında uykusuzluk nedeni ile ilaç kullanımı hastaların karaciğer yetmezliğinin artarak bilincin kaybolmasına neden olabilir.
Benzer şekilde verem ilaçları, sara ilaçlarının çoğunun karaciğere toksik etkileri vardır. Bu ilaçları kullanmak zorunda olan hastalar mevcut karaciğer hastalığı var ise doktoruna bildirmeli ve bu ilaçların kullanımı sırasında karaciğer fonsiyon testleri yakın takip edilmelidir.
İlaçlar ile ilgili bir diğer önemli husus da özellikle hepatit B veya hepatit C hastaları romatizma veya kanser nedeni ile bağışıklık sistemini baskılayacak ilaçlar veya kanser ilaçları (kemoterapi ilaçları) kullanacaklar ise özellikle hepatit B veya C hastalığının alevlenmesi söz konusu olabilir. Bu durum da hayatı tehdit eden karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Ülkemiz de hepatit B nin çok sık olduğu düşünülürse böyle tedaviler öncesinde hepatit B varlığı mutlak araştırılmalıdır. Zaten bilinmekte olan bir durum ise vey yeni saptanmış hepatit B enfeksiyonu var ise hepatit B’nin aktif hale geçmesini engelleyecek ilaçlar verilerek hasta izleme alınmalıdır. Hepatit C için böyle koruyucu bir ilaç yoktur ancak bu hastalar da yakından izlenmelidir.
Sonuç olarak hepatitli veya kronik karaciğer hastalığı olan kişiler ilaç kullanımı sırasında dikkatli olmalıdır. Gerekmedikçe hele hele komşu, arkadaş, eczacı tavsiyesi ile ilaç almamalıdırlar. Karaciğere zararlı olabilecek bir ilaç kullanmak gerekiyorsa kar-zarar oranı dikkate alınarak doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Hasta mutlaka mevcut karaciğer hastalığını o anki doktoruna söylemeli gerekirse de gastroenterolog veya hepatologdan görüş ve tavsiye alınmalıdır. Birden fazla ilaç kullanan hastaların bu tür risklere maruz kalma olasılığının da daha yüksek olduğu akıllarda tutulmalıdır. Böyle toksik bir etki geliştiği zaman da gastroenterolog veya hepatoloğa başvurarak görüşü alınmalı, toksik etkili ilaç bırakılmalıdır. Sarılıkla beraber giden toksik olaylar da daha ciddi seyredebileceğinden hastanın hastaneye yatırılarak destek tedaviye alınması uygundur.
Kaynak: Ege Karaciğer Derneği web sitesi
http://www.karaciger.org/
İçeriği Paylaşın