HIV/AIDS Toplantısı Antalya’da Yapıldı
HIV/AIDS Toplantısı Antalya’da Yapıldı
Bizi Takip Et
Pozitif Yaşam Derneği, HIV/AIDS ile ilgili doğru bilgileri vermek ve özellikle HIV vakalarında 4. büyük il olan Antalya’da konuya duyarlılık yaratmak için basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, HIV/AIDS’in Dünyadaki yayılım hızında gerileme olduğu ancak Türkiye’deki sayılarda hızlı bir artış gözlendiği belirtildi.
3 Eylül 2009 tarihinde Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın toplantısında Pozitif Yaşam Derneği Başkanı Arzu Kaykı konuşmasında, artık HIV/AIDS ile ilgili konuşmanın zamanının geldiğini, yersiz korkular yerine bilgilenmenin, korumanın ve korunmanın gerektiğini bildirdi.
Dernek Başkanı Kaykı, “Buradan halka sesleniyoruz; test yaptırın, durumunuzu öğrenin. Hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyun. Karar vericilere sesleniyoruz; Sayılar hızla artıyor. HIV/AIDS’i gündeminize alın. Koruma, test ve destek programınızı geliştirmede iş birliği yapalım. Ve HIV ile yaşayanlara sesleniyoruz; korkmayın. Tedavinizi alın, artık gelişmiş ilaç seçenekleri ile sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın mümkün. Mutlaka bize ulaşın” mesajını verdi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Rabin Saba, HIV/AIDS’in tıbbi ve bilimsel boyutunda Dünyada, Türkiye’de ve Antalya’da ki HIV/AIDS sayılarına vurgu yaparak, Dünyada yeni vaka sayılarında gerileme görülürken, Türkiye sayılarında hızlı bir artış olduğunu belirtti. HIV’in sosyal ilişkilerle, aynı ortamda bulunmakla, öpüşmekle, terle, tükürükle ve sivrisinekle bulaşmadığının altını çizdi. HIV’in artık Dünya Sağlık Örgütü tarafından kronik hastalıklar listesine alındığını belirten Saba, özellikle Antalya’da kişilerin çoğunlukla ileri AIDS evresinde tanı aldıklarını dile getirdi. HIV’in ortalama 2 ila 13 yıl ortalama belirtisiz bir dönemi olduğunu söyleyen Doktor Saba bu sürede kişilerin AIDS evresine gelmelerinin önüne geçmek için erken dönemde test yaptırmanın önemine değindi.
Son olarak konuşan Pozitif Yaşam Derneği Antalya hukuk danışmanı Av. Soner Ustaoğlu HIV ve İnsan hakları sunumunda, mevcut yasal düzenlemede HIV pozitif olmanın çalışmaya, evlenmeye, çocuk sahibi olmaya, öğrenim görmeye engel olmadığını ve özellikle HIV ile yaşayanların haklarının Anayasa’daki ayrımcılık maddesi ile korunduğunu belirtti. Ancak yasaların uygulamasındaki kişisel verilerin mahremiyeti sağlanamadığı için çoğu kez hukuk yollarına başvurulamadığına değindi. Bu gün gündemde olan HIV pozitif devlet memuru haberine gönderme yapan Ustaoğlu, “iç hukuk” yollarını tüketmeden yapılan başvuruyu AİHM’in kabul etmesinin, Türkiye’deki yasal zeminde kişisel verilerin gizliği konusunun önemini bir kez daha gösterdiğini söyledi.
POZİTİF YAŞAM DERNEĞİ HIV VE AIDS HAKKINDA BİLGİ VERDİ:
HIV kelimesinin açılımı “Human Immunodeficiency Virus” (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) şeklindedir. Bu ifade, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilen bir virüs anlamına gelmektedir. HIV taşıyan insanlar “HIV pozitif” veya “HIV ile enfekte” olarak adlandırılır.
. HIV ve AIDS nedir?
AIDS ise “Acquired Immunodeficiency Syndrome” (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) kelimelerinin kısaltmasıdır. HIV enfeksiyonunun bağışıklık sistemini yetersiz hale getirdiği ve hastalık belirtilerinin başladığı duruma verilen isimdir. AIDS, HIV’in bağışıklık sistemini zayıflatmasından sonra ortaya çıkan hastalıklar bütününe verilen isimdir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından kronik hastalıklar listesine alınan HIV, bu gün mevcut gelişmiş ilaç seçenekleriyle kontrol altında tutulabilir. Doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV pozitifler hiçbir zaman AIDS evresine gelmeden sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürürler. Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisiyle sağlıklarına geri kavuşabilmektedir.
. HIV hangi yollarla bulaşır?
1. Cinsel ilişki: HIV enfeksiyonunun en yaygın bulaşma şeklidir. Korunmasız oral, anal ve vajinal cinsel ilişki sırasında virüs vücuda girebilir. Her tip ilişki (heteroseksüel, homoseksüel, biseksüel) ile HIV bulaşabilmektedir.
2. Kan ve kan ürünleri: İçinde virüs bulunan kan veya kan ürünlerinin nakli ya da doku ve organ nakilleriyle bulaşma olabilmektedir. Damar içi uyuşturucu kullanıcılarının ortak enjektör kullanımı da kan alışverişine neden olabileceğinden olası bir geçiş yoludur.
3. Anneden bebeğe: HIV gebelik süresince, doğum sırasında ve emzirme ile bebeğe geçebilmektedir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde bulaş yüzde 20-30’dur. Ancak HIV pozitif anne gebeliği süresince de tedavi alıp, gerekli önlemler alınırsa bebeğe geçiş %1’in altına kadar düşürülebilmektedir. HIV pozitif gebenin doğumu sezaryen ile yapılmalıdır. Bebeğin doğumdan sonra belli süre tedavi alması, hekim kontrolü altında olması gerekmektedir. Emzirme ile HIV bebeğe bulaşabileceğinden, anne bebeğini emzirmemelidir.
HIV dış ortamda oksijen ve güneş ile temas ettiğinde uzun süre yaşamamaktadır. Kanın miktarına göre dış ortamda saniyeler, en fazla dakikalar içinde ölür. Bu yüzdendir ki sivrisinek yoluyla HIV bulaşacağı doğru değildir.
İçeriği Paylaşın