HIV/AIDS’le Yaşayanlarda Cinsellik, Evlilik ve Hamilelik

HIV/AIDS’le Yaşayanlarda Cinsellik, Evlilik ve Hamilelik

HIV/AIDS’le Yaşayanlarda Cinsellik, Evlilik ve Hamilelik

Bizi Takip Et


HIV/AIDS nedir? Riskli bir durum sonrasında HIV/AIDS testi ne zaman yaptırılmalıdır? HIV/AIDS testi pozitif çıkan birisi çocuk sahibi olabilir mi? Hastalık nasıl bulaşır? Evlilik testinde bir kişinin HIV pozitif olduğu ortaya çıktığında bu kişi evlenebilir mi? Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi aynı zamanda HIV Enfeksiyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak Sağlığım İçin Herşey’de HIV/AIDS’e dair önemli bilgiler verdi.

HIV ENFEKSİYONU İLK 1980’DE GÖRÜLDÜ

. HIV ve AIDS nedir? Birbirinden nasıl bir farkı vardır?
“HIV, insan immün yetersizliği virüsüdür. Bunun yol açtığı hastalığa da HIV enfeksiyonu denir. İleri dönemlerinde de AIDS, edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu oluşur. Hastalık ilk olarak 1980’de eşcinsel birkaç hastada daha önce görülmeyen bazı kanserlerin ve enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkması ile başlamıştır. Ayrıca bu kişilerde bağışıklık yetersizliği de görülmüştür. 1982’de ise bu, edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu olarak tanımlanmıştır. Bir yıl sonra da bu hastalığın virüse bağlı geliştiği ve bu virüsün, bağışıklık sistemini organize eden hücrelere girmesi ve zamanla bu hücrelerin sayılarının azalmasıyla bağışıklık yetersizliğin geliştiği tespit edilmiştir. Kişilerin korunmasızlıkları nedeniyle enfeksiyon hastalıklarına ve kanserlere daha kolay yakalandığı görülmüştür. 1985 yılında yapılan çalışmalar sonucunda bu enfeksiyon için etkili olan ilk oral ajan kullanıma girmiştir. Ama çok kısa sürede virüsün bu ajanlara hemen direnç gösterdiği görülmüştür. Bu ilaç çalışmaları devam etmiştir. 1995 yılında ise bugünkü modern tedavilerin başlangıcı olmuştur. Bu tarihten sonra büyük gelişmeler yaşanmıştır. Eskiden bir avuç ilaç alan hastalar artık bir veya iki tabletle çok rahat yaşamlarını sürdürmektedirler. HIV/AIDS kronik bir hastalık haline gelmiştir.’’

“TARAMA TESTİ İLE ERKEN TANI, HASTALIĞIN ETKİSİNİ AZALTIR”

. Bazı cilt hastalıkları ve kanserler gibi hastalıkların ortaya çıkması tedavilerle önlenebiliyor ya da azaltılabiliyor mu?
“Kesinlikle önlenebilir. Çünkü AIDS denilen tablo çok sinsidir. Bazen beş yıl bazen on yıl hiçbir belirti veya bulgu vermeden sessizce barınmaya devam edebilir. Bu sırada kişi ancak bir test yaptırdığında hasta olduğunu anlar. Başvuran hastaların bir bölümü çok ileri bir evrede gelmektedir. Tedaviler ile bağışıklık yetersizliği yavaş yavaş ortadan kaldırılarak kişi tamamen iyileşebilir. Kaybedilen hastalar ise çok ileri seviyede HIV virüsüne sahip olan hastalardır. Bunun yanı sıra tarama testi yapılan hastalarda ve evlilik öncesi testlerde, pozitif çıkan birçok hasta vardır. Bunlar nispeten şanslıdır. Çünkü ne kadar erken tanı koyulursa tedavi ile çok daha rahat hastalığın etkisi azaltılır.”

“EVLİLİK ÖNCESİ TESTLER POZİTİFSE, DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNULUR”

. Evlilik testinde bir kişinin HIV pozitif olduğu ortaya çıktığında bu kişi evlenebilir mi? Evlenmesi için hastaysa ne yapmak gerekir? Sadece HIV enfeksiyonu taşıyıcısıysa ne yapılmalıdır?
“Son iki ay içinde gerek Dünya Sağlık Örgütü, gerekse Avrupa ve Amerika’daki ilgili kuruluşlar artık taşıyıcı kavramını tedavi ile ilişkilendirmektedirler. Eskiden bağışıklık yetersizliği belli bir düzeye geldiğinde tedavi uygulanırdı. Bugün test yapıldığında hasta pozitifse tedavi dönemi de beraberinde başlıyor. Bu çok yeni bir uygulamadır. Tedaviler çok basitleştirilmiş, bir iki tablete düşürülmüş ve yan etkileri azaltılmış bir şekilde uygulanmaktadır. Evlilik öncesi zorunlu testlerde erkekte ya da kadında HIV virüsü tespit edildiğinde evliliğe engel bir durum oluşmaz. Bu kişilere bir danışmanlık hizmeti sunulur. Danışmanlık sırasında hastalığın bulaşma yolları, hastalığın sonuçları, tedavilerin geldiği noktalar ve çocuk sahibi olabilme durumları hakkında bilgi verilir. Çocuklarını negatif olarak sağlıklı bir şekilde büyütebilecekleri danışmanlık sırasında anlatılır. Karar tamamen kendilerine bırakılır. Eşlerin her ikisi de pozitif olduğunda ise tedaviye direkt başlanır.”

“ANNE HIV POZİTİFSE, HAMİLELİKTE TEDAVİYE BAŞLANIR”

. İster eşlerden biri ister her ikisi de HIV/AIDS olsun, doğacak bebeğin HIV pozitif olarak doğması nasıl önleniyor?
“Eğer anne negatif, baba pozitifse prezervatifle korundukları zaman herhangi bir bulaşma olmaz. Ama çocuk yapacakları zaman tüp bebek uygulamasına başvurulur. Baba önce tedaviye alınır. Hastalıkla ilgili virüs sayısı kanda sıfırlanır ve tüp bebek tedavisine geçilir. Anne negatif olduğu için sonrasında çocuğu rahatça emzirebilir. Böylece çocuğa herhangi bir koruyucu ilaç verilmesine de gerek kalmaz. Ama anne pozitif, baba pozitif veya negatifse, annenin hastalığı önceden biliniyorsa, tedavi ile viral yük doğuma kadar sıfırlanır. Hamilelik sırasında tedaviye başlanır. İlaçların çocuğa hiçbir zararı olmaz. Bulaşma tehlikesi ise doğum öncesi, doğum sırası ya da doğum sonrasında olabilir. Çocuğa da bir ay gibi kısa süreli koruyucu ilaçlara başlanır.”
NASIL BULAŞIR?

. HIV/AIDS nasıl bulaşır?
“HIV/AIDS virüsü ilk başlarda eşcinsellerle ortaya çıktı. Seyirlerde heteroseksüellerde de bulaşma görüldü. Sonrasında da annelerden çocuklara geçmeye başladı. Bulaşma yolları denildiğinde ön planda korunmasız cinsel ilişki görülür. Özellikle eşcinsel erkeklerde bu oranlar çok daha fazladır. Rektal ilişki ile bulaşma riski daha yüksektir. Ama heteroseksüel ilişki de önemli bir bulaşma yoludur. Kan ve kan ürünlerinden bulaşma ise en sık görülen bulaşma şeklidir. Kan merkezleri ve kan transferleri sırasında yapılan testlerle bulaşma mümkün değildir. Ancak kanla ilişkili bütün olaylar; cerrahi, diş tedavileri, manikür-pedikür, dövme, piercing gibi kanın ortaya çıktığı her durum bir bulaşma şekli olabilmektedir. Bir diğeri ise anneden çocuğa bulaşmadır.”

“TÜRKİYE’DE HIV TARAMA TESTİ BİR HAYLİ ÇOK YAPILMAKTADIR”

. HIV testi kimlere ne zaman yapılmalıdır?
“Ülkemizde tarama testi olarak HIV testi kullanılmaktadır. Kan merkezlerinde kan bağışı yapılmak istendiğinde kan vermeden önce bütün taramalar yapılır. Ameliyat öncesi, zorunlu değildir ama genel bir uygulama olarak test yapılmaktadır. Evlilik öncesinde veya askeriyede bazı işe girişlerden önce taramalar yapılmaktadır. Dünyaya baktığımız zaman Türkiye bir hayli çok taramanın yapıldığı bir ülkedir. Özellikle son zamanlarda heteroseksüel ilişkiyle bulaşma ülkemizde ön plandayken, zamanla homoseksüel ilişki ile bulaşma ön plana geçmeye başlamıştır. Bu kişilerde yapılan testlerde yüzde 10-15 oranlarında pozitiflik saptanmaktadır. Kan teması olanlara, hayatlarının bir döneminde korunmasız cinsel ilişki yaşamış olan kişilere tarama testi yapılabilir.”

“TEST SONUCU İKİ-ÜÇ HAFTADA ALINIR”

. Kişi steril olmayan bir ortamda açık tedavi olduysa ya da şüpheli cinsel ilişkiye girdiyse ve test yaptırmak istiyorsa, test sonucu ne kadar süre sonra ortaya çıkıyor? “Bekleme dönemi çok stresli olabilir. ‘Acaba bana bulaştı mı?’ ya da ‘AIDS oldum mu?’ gibi düşünceler akıllarına girdiğinde ve test yaptırdıklarında, test sonucunu en az iki hafta beklemeleri gerekir. İki veya üç hafta içinde testin sonucu alınabilir. Artık çok güvenilir testler uygulanmaktadır. Bazı hastaların ise yalancı AIDS fikri bir türlü akıllarından çıkmamaktadır. Eşle ilişkilerin bozulması, işin bırakılması, haftada ya da ayda bir mutlaka test yaptırılması gibi durumlarda psikiyatri devreye girmektedir.”

“HIV ARTIK KRONİK BİR HASTALIKTIR”

. HIV/AIDS toplumsal, sosyal ve hukuki bir sorun. HIV/AIDS konusunda neleri yanlış biliyoruz? Topluma ne gibi mesajlar vermek istersiniz?
“Bu hastalık için en önemli problemlerden biri damgalanma ve ayrımcılıktır.  Çevresine hasta olduğunu söylediğinde yaşadığı ve yaşayabileceği problemlerin ağırlığı daha da artmaktadır. Özellikle de ülkemizde ve kültürümüzde bu problemler daha yoğun yaşanacaktır. Kolay kolay bulaşan bir virüs olmadığı ve bulaşma yolları belli olduğu için, özellikle de tedavi olduktan sonra virüsün bulaşma olasılığı neredeyse sıfırdır. Bu hastalık artık kronik bir hastalıktır. ‘Diyabetin tedavisi mi daha kolay, yoksa AIDS’in mi?’ dendiğinde, özellikle erken dönemde yakalanıldığında bir-iki tabletle tedavi olunabilir. Yaşam süresi bugün için pozitif tanı konulduktan itibaren 30-35 yıldır. 2030’da normal insan yaşı ile eşit olarak kabul edilebileceği üzerine bir öngörü vardır. Ülkemizde 2011’den itibaren yeni tanı 700 iken, 2012’de bin 400, 2014’te bin 800 olarak artmıştır. Bu önlenebilir bir durumdur. Basit bir testle tanıya gidilir ve tedavisi hemen uygulanabilir. HIV/AIDS tablosunda son bir yıl içerisinde tedavi anlamında bir devrim gerçekleşmiştir; korkmaya gerek yoktur.”


İçeriği Paylaşın