Horlama ve Uyku Apnesinin Tedavisi Nasıl Yapılır?
Horlama ve Uyku Apnesinin Tedavisi Nasıl Yapılır?
Bizi Takip Et
Horlama bir hastalık mıdır, yoksa normal bir durum mudur? Tıkayıcı uyku apnesi sendromu ne gibi problemlere neden olur? Bu tip yakınmalar kalp krizine ya da uykuda ani ölümlere yol açar mı? Uyku apnesinin belirtileri nelerdir? Tıkayıcı uyku apnesi sendromu nasıl tedavi edilir?
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, horlama ve uyku apnesi hakkında merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.
. Horlama bir hastalık mıdır yoksa normal bir durum mudur?
“Horlamanın bir masum, bir de tıkayıcı tipte olanı vardır. Horlama periyodunun dışındaki nefes kesilmesi ve nefes kesilmesinden sonra büyük bir sesle yeniden uyku faaliyetine devam edilmesi masum horlamadır. Erkeklerin çoğu, menopozdan sonra da kadınların çoğu horlar. Aşırı kilo ve burun tıkanıklığı da horlamaya sebep olur. Ancak bunlar masum horlamalardır. Asıl endişe edilen tıkayıcı tipte olandır ve buna horlama hastalığı denir. Yaşamı tehdit eden, sağlığı ciddi bir biçimde bozan bir hastalıktır.”
APNE: NEFESSİZ KALMA SÜRECİ
. Tıkayıcı uyku apnesi sendromu ne gibi problemlere neden olur?
“Kişinin oksijeni normal, karbondioksiti olması gereken seviyedeyken uykuya girdiğinde horlamaya başlaması solunum yolunun tıkandığını gösterir. Solunum yolunun tıkanması dört seviyede olur. Bunlar beyin, burun, damak ve gırtlakla ilgili olabilir. Beyinle ilgili kısmı çok nadir görülür; ancak uyku testinde ortaya çıkar. Burun, damak ve gırtlakla ilgili ise bir yerde bir tıkanma vardır ve hava orayı geçmekte zorlanıyordur. Bu arada ses yapar. Kişide oksijen düşmeye; oksijen düştükçe karbondioksit artmaya başlar. Apne denilen nefessiz kalma sürecine girildiğinde de oksijen yüzde 50-60 seviyelerine kadar iner. Yüzde 60 oksijen satürasyon seviyesi yaşamı tehlikeye sokarken artan karbondioksit, solunum merkezini uyarır ve yeniden solunum başlar. Horlayan kişi, kendi horladığının farkına varmadığı gibi uykuda nefes kesilmesi, kükreyerek yeniden uyanma, kalbin değişmesi, oksijenin düşmesinden de haberi yoktur. Çünkü karbondioksit narkoz etkisi yapar. Bu hastalar uyuduklarının ve uyandıklarının farkında değillerdir. Horlama başlar, sonra bir sessizlik olur ve yanındaki ne zaman solunum başlayacak diye bekler. Sonra gürültülü bir şekilde yeniden hava almaya başlar. Bu arada uyanmaz. Çünkü tamamen narkoz altındadır. Bu durum gecede 10-20 defa da olabilir; 200-300 defa da olabilir.”
UYKU APNESİ KİLO ALDIRIYOR!
. Bu tip yakınmalar kalp krizine ya da uykuda ani ölümlere yol açar mı?
“Horlama hastalığı, genelde uykuda ani ölüm sebeplerinden biridir. Çünkü kalp ritmini bozar. Nabız düşmeye başladıkça kalbin beslenmesi bozulabilir. Dolayısıyla tıkayıcı uyku horlaması sadece etrafı rahatsız eden bir gürültü değildir. Uyku ile uyanıklık arasındaki süreç içerisinde adrenalin yükseldiği için tansiyon hastası yapar. Nabız değişikliği ve bradikardi (kalp atım hızının normalin altında olması) yapabilir. Daha önemlisi kilo alınmasına sebep olur. Çünkü kişi uyanır ama uyandığının farkında değildir. Vücut bunu, beni uyandırıyor, muhtemelen dışarıda savaş var, diye algılayıp kıtlığa girmemek için ne bulursa depoya atmaya başlar. Bu tamamen bir kısır döngüdür. Kilo horlama yapar; horlama kilo arttıkça apneye dönüşür. Artan kilo apneyi daha da derinleştirir. Apne hastası aylarca kilo vermek için uğraşır ama 3 günde o kiloyu geri alır. Dolayısıyla tedavide parametreler göz önüne alınmalıdır ve her değişik horlama apne skorunda farklı tedaviler geçekleştirilmelidir.”
UYKU APNESİNİN BELİRTİLERİ
. Uyku apnesinin belirtileri nelerdir?
“Uyku apnesinin tanısı için epworth skalası adı verilen bir test yapılır. Hastaya şu sorular sorulur:
- Ağır bir öğlen yemeğinden sonra uykunuz gelir mi?
- Uzun bir yolculukta otomobil kullanırken uykunuz gelir mi?
- Akşam yemeğinden sonra televizyon karşısında uyur musunuz?
- Konsantrasyonunuzda bozukluk var mı?
- Uzun süre yatmanıza rağmen sabah yataktan zor kalkıyor musunuz?
Apne hastası erkekler daha çok kısa boyunlu, şişman, hafif obez sayılabilecek bir profile sahiptirler. Apne kadınlarda daha az görülür. Horlama hastalığı biraz da yaşam biçimiyle ilgilidir. Spor yapmak horlamayı önler. Çünkü spor sadece karın ve omuzdaki kasları geliştirmez; aynı zamanda yumuşak damaktaki kasları da ilgilendirir. Kişinin damağı gevşemişse, küçük dili şişmişse, damağı yağlanmışsa uyurken boğazını tıkayacaktır. Hava oradan geçerken sürekli vuracak bir gerginlik olmayacaktır.
Ağız kapalıyken dil öndedir. Burun tıkalı olduğu zaman uyumak için ağız açıldığında dil arkaya kaçar. Bu defa soluk alınan nefes, oradan geçmek için mücadele vermeye başlar. Bir yandan küçük dil, eğer varsa iri bademcik, bir yandan varsa sarkmış damak, bir yandan arkaya kaçmış dil; bunların arasından hava kendine geçecek yol bulamaz. Sağa sola vurarak orada ses çıkarır. Ayrıca tok karnına uyumak, aşırı yorgun olmak, alerji ya da uyku ilacı almak da horlama nedenidir. Alerji ve uyku ilaçları yumuşak damağı gevşetir. Yorgunluk da damağı pelte gibi yapar. Ancak bunlar horlama hastalığının belirtileri değil; fizyolojik bir horlamadır.”
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
. Tıkayıcı uyku apnesi sendromu nasıl tedavi edilir?
“Tıkayıcı uyku apnesi sendromunun tedavisi için yaşam biçimi değiştirilmelidir. Spor yapmak, tok karnına uyumamak, kilo vermek, alkol, uyku ve alerji ilacı almamak tedavide önemlidir. Eğer bu önemlerle geçmezse bir KBB muayenesi yapılmalıdır. Burun tıkanıklığı varsa burun açılmaya çalışılır. Çok iri bir bademcik ve iri geniz eti varsa bunlar alınır. Apne sadece erişkin değil aynı zamanda çocuk hastalığıdır. 3-5 yaşında apnesi olan çocuklar vardır. Bütün bunlara rağmen geçmezse mutlaka uyku testi yapılır. Uyku testi bize bir skala verir. Oksijenin ne kadar düştüğü, nefesin durması, kötü solunum, bozuk uyku gibi belirtileri içeren bir apne hipopne indeksi çıkarır. Bunlar hafif, orta, ağır tipte tıkayıcı horlama hastalığı olarak derecelendirilir. Hafifse basit tedbirler alınır. Orta derecede ise olabildiği kadar cerrahiyle çözülür. Buna rağmen düzelmezse ağır bir apne varsa o zaman mutlaka maske önerilir. Maske, pozitif basınçlı bir hava aletidir; küçük dil ile damak arasında havanın geçmesine yardım eder. Hasta uyurken maske oradaki darlığı dinlemeyip havayı akciğere basar. Dolayısıyla kişinin oksijeni yükselir ve daha rahat uyur. Bazı hastalar maske kullanmak yerine ameliyatı tercih etmektedir. Üst çene ile alt çene arasında apare (damaklık) takılarak dilin arkaya gitmesi önlenir. Eskiden apne cerrahisi çok yapılırdı. Artık mümkün olduğunca yapılmamaktadır. Çünkü kesilen her şey gereklidir; küçük dil de damak da gereklidir.”
İçeriği Paylaşın