İdrar Kaçırma ve Tedavisi Konusunda Merak Edilenler
İdrar Kaçırma ve Tedavisi Konusunda Merak Edilenler
Bizi Takip Et
Tıbben idrar kaçırma (inkontinans) nasıl bir problemdir? İdrar kaçırmaya yol açan hastalıklar nelerdir? İdrar kaçırma problemi yaşayan kişiler ne tür durumlarda bir doktora başvurmalıdırlar? İdrar kaçırma, kişinin karşı cinsle ilişkisini, aile yaşantısını ve sosyal yaşamını nasıl etkiler? İdrar kaçırmanın tipleri nelerdir? Bu tiplere göre kişilerde idrar kaçırma nasıl yaşanır? İdrar kaçıran bir kişide doğru tedaviye ulaşmak için ne tür tetkikler yapılır? Tipine göre idrar kaçırmada tedavi seçenekleri nelerdir? Diyabet, MS gibi hastalıklardan kaynaklanan idrar kaçırmalarda tedavi alternatifleri nelerdir? Ürodinami nedir? Botoks yöntemi nasıl yapılır?
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, aynı zamanda Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, erişkinlerde idrar kaçırma problemi ile ilgili tüm sorularımızı yanıtladı.
‘‘HASTALIK DEĞİL, BELİRTİ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ’’
. Tıbben idrar kaçırma (inkontinans) nasıl bir problemdir?
‘‘İdrar kaçırma, isteğimiz dışında idrarın vücut dışına çıkmasıdır. Kadında, erkekte ve çocukta da görülür. Doğduğumuz günden öldüğümüz ana kadar her iki cinste de karşımıza çıkabilecek ciddi bir problemdir. Bazen altında yatan ciddi hastalıklar olur, bazen sadece hayat kalitesini bozan problem olarak karşımıza çıkar. Çok farklı tipleri vardır. Genelde idrar kaçırma tek bir nedene bağlı bir durum gibi algılanır ama altında çok farklı hastalıklar yatabilir. Dolayısıyla idrar kaçırma bir hastalık değil, belirti olarak değerlendirilmelidir. Tedavi de altında yatan hastalığa göre yapılmalıdır.’’
HANGİ HASTALIKLAR İDRAR KAÇIRMAYA YOL AÇIYOR?
. İdrar kaçırmaya yol açan hastalıklar nelerdir?
‘‘İdrar kaçırma probleminin altında yatan hastalıklar hastanın yaşına ve cinsiyetine göre değişir. Erişkinlerde en önemli risk faktörü yaştır. Çünkü yaşlanma ile birlikte fizyolojimizde değişiklikler meydana gelir ve onlar da üriner sistemi etkiler. Erkeğin kadından en büyük farkı prostat bezinin olmasıdır. Yaşla birlikte büyüyen bir prostat bezi, idrar yolu işlevini etkiler. Bu herkeste az veya çok olan bir durumdur. Kadınlarda ise erkeklerden farklı olarak çocuk doğurma, hamilelik ve menopoz durumu söz konusur. Bunlar da yine üriner sistemin işlevini ve anatomisini etkileyen durumlardır. Yaş daha da ilerledikçe bu sefer Parkinson ve Alzheimer gibi nörolojik bazı hastalıklar tabloya katılabilir. Daha genç kişilerde MS (multipl skleroz) hastalığı gibi diğer nörolojik hastalıklar da tabloya katılabilir. Bütün bunlar idrar kaçırmanın temeline inmek gerektiğini gösterir. Ancak bu her zamanda çok kolay olmaz. Çünkü birine yapılan bir tedavi, diğer kişiye fayda göstermeyebilir. Dolayısıyla hastaların özellikle bilinçleri geliştirilmelidir. Öbür türlü idrar kaçırmanın tedavisi mümkün olmamaktadır.’’
HEKİME NE ZAMAN BAŞVURMALI?
. İdrar kaçırma problemi yaşayan kişiler ne tür durumlarda bir doktora başvurmalıdırlar?
‘‘İlk üç yaşına kadar çocukların altı bezlidir. Ancak bu dönemde bile idrar kaçırmanın tanısını koymak mümkündür. Eğer bir bebek arada hiç kuru dönem yaşamıyorsa bu da bir patolojik duruma işaret eder. Ancak hekimin ve ailenin uyanık olması gerekir. Damla damla idrar kaçırma bebeklerde genelde doğumsal bir probleme işaret eder. Örneğin bir ektopik tvt veya altta yatan bir nörojenik rahatsızlığa neden olabilir. Dolayısıyla yaş sınırı yoktur. Çocuklarda biraz yaş ilerledikçe en sık görülen tablo, gece alt ıslatmadır. Gece alt ıslatmada, hekime başvurma yaş sınırı dört yaşının doldurulup beşten gün aldıktan sonradır. Çünkü gece alt ıslatmada genetik geçiş söz konusudur; çoğunlukla ailede bir benzer durumu yaşamış bir kişi vardır. Hiçbir şey yapmasanız dahi her sene yüzde 15’i kendiliğinden iyileşir. Ancak ciddi mesane işlev bozukluğuna bağlı tablolar da ortaya çıkabilir. Bunun ayırdını yapmak zordur. Mesane işlev bozukluğunun, çocuk ve aile üzerinde çok ciddi psiko-sosyal etkileri olduğu için iyileşme süreci hızlandırılmaya çalışılır. Dolayısıyla beş yaşından gün alan bir çocuk gece hala altını ıslatıyorsa mutlaka bir çocuk ürolojisi uzmanına başvurulmalıdır.
HER ÜÇ KADINDAN BİRİ İDRAR KAÇIRIYOR
Yaş ilerledikçe özellikle genç kadın ve erkeklerde hekime başvurma oranı yükselir. Bunun nedeni, aktif sosyal yaşam, aile yaşamı ve iş yaşamıdır. Bu yaş grubu, kadın ya da erkek olsun, kolay kolay idrar kaçırmayı tolere etmemekte ve doktora başvurmaktadırlar. Ancak yaş ilerlediğinde artık idrar kaçırma doğal sonuç olarak algılanıyor. Çevrede de çok sık idrar kaçıran kişi görüldüğünde, demek bu yaşlanmanın normal bir sonucuymuş, deniyor. Kadınlarda 65 yaşın üzerinde her 3 kadından en az 1’i idrar kaçırıyor. Erkeklerde de bu oran yaş ilerledikçe artıyor. Özellikle ani sıkışma hissi ile idrar kaçırma, hem kadında hem erkekte birlikte artıyor. Erkekler kadınlara göre biraz daha cesaretle hekime başvuruyorlar. Kadınların hekime başvurmada biraz daha korkak olmasının birçok nedeni var. Araştırmalarımız, sebeplerin başında, özellikle Türk toplumuna özgü sosyal-kültürel bir çekingenliğin/utangaçlığın geldiğini gösteriyor. Bunun yanında çaresinin olmadığı düşüncesi ya da önyargısı ile doğru adresi bulamama endişesi de doktora başvurmama nedenleri arasındadır. Bazı tedaviler sonucunda daha kötü olacağını düşünenler de var. 10 yıl önce yaptığımız bir çalışmada idrar kaçıran kadınların sadece yüzde 12’sinin hekime başvurduğunu bulduk. Bugün de her 10 idrar kaçırma sorunu yaşayan kadından 9’unun doktora başvurmadığını söyleyebiliriz.’’
AİLE, İŞ VE SOSYAL YAŞAMI NASIL ETKİLİYOR?
. İdrar kaçırma, kişinin karşı cinsle ilişkisini, aile yaşantısını ve sosyal yaşamını nasıl etkiler?
‘‘Her gün bir ilaç kullanımını gerektiren birçok kronik hastalıkla kıyaslandığında, idrar kaçırmanın kişi üzerinde yaptığı depresyon etkisi çok daha fazladır. Örnek olarak şeker hastalığı, hipertansiyon verilebilir. İdrar kaçırma problemi kişinin aile, sosyal ve iş hayatını kısıtlıyor. Özellikle öğretmenler dersi kesip tuvalete gitmek zorunda kaldıklarından şikayet ederek başvuruda bulunuyorlar. İş hayatı aktif olan kişiler de çok başvuruyorlar. Çalışmalar kişinin normal günlük aktivitesinin de kısıtlandığını gösteriyor. Komşusuna ya da sinemaya gidecekse gitmiyor. Sosyalleşmesi gereken durumlardan kaçınıyor ve bir kısır döngü içerisine giriyor. Bu kısır döngüden çıktığında kendini yeniden doğmuş gibi hissediyor. Bu konuda halkı bilinçlendirme kampanyaları yaparak idrar kaçırmanın tedavisi olduğunu anlatıyoruz. Ancak bazı zor durumlar da var. Fonksiyonel idrar kaçırmanın, üriner sistemden kaynaklanmayan nedenleri de var. Örneğin iki taraflı diz problemi olduğu için hareket edemeyen, iskemleden kalkıp tuvalete gidemeyen bir hasta tablosunda ürologlar olarak çaresiz kalıyoruz. Çünkü sıkıntı hastanın hareket eksikliğinden kaynaklanıyor. Tedavisi altta yatan nedene bağlı olarak gelişiyor. Örneğin Alzheimer hastalığında, yer ve oryantasyon kaybolduğu zaman kişi tuvaletini nereye yapması gerektiğini değerlendiremiyor. İdrarını tuvalette olduğunu zannederek yapabiliyor. Bu hastalara, Alzheimer hastalığının nedeni çözülür ve tedavisi gelişirse ancak yardımcı olabileceğiz.’’
CİNSEL YAŞAMA ETKİSİ NE?
. İdrar kaçırma çiftlerin cinsel yaşamını nasıl etkiliyor?
‘‘Erkekte veya kadında idrar kaçırma kişinin kendisine olan güvenini kaybetmesine neden oluyor. Bu durum insan ilişkilerini de ister istemez bozuyor. İdrar kaçırma korkusu, idrar kaçırmaya bağlı hijyenik problemler, idrar kokusunun duyulması veya bunun korkusu kişiyi ister istemez cinsellikten alıyor. Bir de, cinsel ilişki sırasında olan idrar kaçırma durumu var ki bu, erkeklerde de kadınlarda da az görülse de ciddi bir problem olabiliyor. Hastalar aslında en çok bu işten mustarip ve cinsellikten kaçan hastalarımız oluyor. Mekanizmaları farklı ama cinsel ilişki sırasında idrar kaçırma da mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur.’’
İDRAR KAÇIRMANIN TİPLERİ
. İdrar kaçırmanın tipleri nelerdir? Bu tiplere göre kişilerde idrar kaçırma nasıl yaşanır?
‘‘Gece altını ıslatma (uykuda idrar kaçırma), stres tipte idrar kaçırma, sıkışma tipi idrar kaçırma ve karışık tipte idrar kaçırma en sık görülen tablolardır. Stres tipte idrar kaçırma, psikolojik stresle ilgili değildir; karın içi basıncının ani artışına işaret eder. Örneğin öksürmekle, yürümekle, hapşırmakla olan idrar kaçırmadır. Daha çok kadınlarda ve prostat kanseri için radikal prosektomi ameliyatı geçirmiş erkek hastalarda görülür. Her iki cinste nörolojik bazı hastalıklarda da ortaya çıkar. Stres tipte idrar kaçırmanın en sık görülen hasta grubu kadınlar; özellikle de çocuk doğurmuş ya da hamile kalmış kadınlardır. Sıkışma tipi idrar kaçırma da çok sık görülür. Sıkışma tipi idrar kaçırma, aşırı aktif mesane sendromunun da bir bileşenidir. Kişi aniden sıkışır, kalkıp tuvalete giderken yolda yetiştiremeyerek idrar kaçırır. Bazen stres tipi idrar kaçırmayla, sıkışma tipi idrar kaçırma birlikte bulunur. Buna da karışık tipte idrar kaçırma denir. Bunların dışında taşma tipi idrar kaçırma vardır. Mesane kasının kasılma gücünün kaybolduğu durumlarda mesane boşalmaz ve bu hastalar taşma şeklinde damla damla devamlı idrar kaçırırlar. Diğer bir tür devamlı idrar kaçırmadır. En çok rahim alma ameliyatlarından sonra veya doğum travması sonrası karşımıza çıkar. Mesaneyle vajen arasında olmaması gereken bir yol oluşur ve bu nedenle mesaneden idrar vajen yoluyla dışarı devamlı akar.’’
TEDAVİDE YAPILAN TETKİKLER NELERDİR?
. İdrar kaçıran bir kişide doğru tedaviye ulaşmak için ne tür tetkikler yapılır?
‘‘İdrar kaçırma tedavisinde fizik muayene ve iyi bir hikâye şarttır. Bununla birlikte bize çok yardımcı olan mesane günlüğü testi vardır. Mesane günlüğü testinde hekimin belirleyeceği bir süre, iki-üç gün bazen daha uzun, hastadan her içtiği sıvının cinsini, miktarını ve saatini not etmesi istenir. Aynı zaman zarfında da her idrara çıkışının saatini ve miktarını not etmesi istenir. Burada asıl zorluk çıkartan idrar miktarının ölçülmesidir. Hastaya idrarını tuvalete değil bir ölçeğe yapıp not almaları söylenir. Kontinans Derneği bunun için akıllı telefon uygulaması da geliştirdi. Mesane günlüğü adı altında akıllı telefonlara indirildiğinde bu bilgileri not alması ve hastanın test sonuçlarının değerlendirilmesi açısından büyük pratiklik taşıyor. Ayrıca ürodinamik test var. Bir anlamda mesanenin EKG’sini çeken testlerdir. Gerek görülen hastalarda bu testlere de başvurulur. Eğer altta yatan bir nörojenik durumdan şüpheleniliyorsa bir nöroloji konsültasyonu ve nörologlardan yardım talep etmek gerekir.’’
. Kontinans Derneği ne amaçla kuruldu? İdrar kaçırma sorunu yaşayan Türkiye’nin herhangi bir yerindeki bir insan derneğiniz aracılığıyla kontinansla ilgilenen hekimlere ulaşabilir mi?
‘‘Kontinans Derneği’nin, Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşayan bir kişinin kontinansla ilgilenen hekimlere ulaşmasını sağlayan bir hizmeti zaten var. Gelen başvuruların hepsi gerektiği şekilde yönlendirilir. Kontinans Derneği bünyesinde idrar kaçırma tedavisi ile ilgilen herkesi toplayan bir dernektir. Aslında Uluslararası Kontinans Derneği’nin bir Türk kardeşi şeklindedir. Temel amaçlarımız, idrar kaçırma tedavisiyle ilgilenen hekimleri bir arada toplamak, uzmanlık sonrası özellikle eğitime destek vermek ve halkımızı bu konuda bilinçlendirmektir.’’
TİPİNE GÖRE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
. Tipine göre idrar kaçırmada tedavi seçenekleri nelerdir?
‘‘Öncelikle idrar kaçırmanın tedavisi, nedeni ne olursa olsun en basit yöntemden gittikçe daha zorlaşan yöntemlerle ilerler. Çünkü tedaviler komplike hale geldikçe bunlara ait komplikasyonların da görülme ihtimali artar. Dolayısıyla altta yatan nedenlere odaklanmak gerekir. İdrar kaçırmanın tedavisinde de prensip olarak, başarısı düşük olsa dahi önce basit yöntemlerin denenmesi gerekir. Noninvazivden invazive doğru ilerleme şeklindedir. Öksürmekle, hapşırmakla, hareketle olan ve daha çok kadın hastalarda görülen stres tipi idrar kaçırmada problem, idrar tutan kasların zayıflığıdır. Bu tipte ilk uygulanan tedaviler buradaki kas grubunu güçlendirmeyi amaçlar. Bunu yaparken de hasta bir tür egzersiz programına alınır. Bunlar çoğu zaman biofeedback eşlikli yapılır. Biofeedback, hastanın kasını kastığının şiddetinin şeklinin hekim ya da kendisi tarafından kontrol edilmesidir. Bu ilk deneme aşaması sıkışma tipi idrar kaçırmada da uygulanan ilk tedavidir. Stres tipli idrar kaçırmada biofeedbackten bir fayda görülmezse medikal tedaviye geçilir. Ancak bu ilaçla tedavi, öksürmekle hapşırmakla idrar kaçırmayı tamamen ortadan kaldırmaktan ziyade şiddetini azaltmaya yeterli olur. Fakat bazı hastalarımız için bu sonuç yetmez. Tam kuruluk isteyen hastalara cerrahi tedavi önerilir. Literatürde idrar kaçırma tedavisi için 200’ün üzerinde ameliyat tarif edilmiştir. Günümüzde, orta üretra ve onların modifikasyonu olan ameliyatlar çok güvenilir ve çok başarılıdır. Doğru seçilmiş hasta grubunda yüzde 90’ın üzerinde tam kuruluk sağlar ve bu tam kuruluk uzun dönem korunur. Tabii bazı durumlar var ki öksürmekle hapşırmakla idrar kaçıran herkes bir değildir. Anatomik farklı özellikleri olur. Özellikle hem kısa hem de öksürmekle ıkınmakla hareket etmeyen üretrası olan hastalara bu ameliyatlar çok başarılı olmamaktadır. Böyle durumlarda enjeksiyon ameliyatları denenir. Sonuç olarak stres tipi idrar kaçırmanın çok yüksek oranda tedavisi vardır.
SIKIŞMA TİPİ İDRAR KAÇIRMANIN TEDAVİSİ NASIL?
Sıkışma tipi idrar kaçırmanın tedavisine de egzersizlerle başlanır. Ama bu tipte hastanın diyetinin ve yaşamının düzeltilmesi çok önemlidir. Örneğin çok çay içen bir hasta ani sıkışma hissiyle gelir. Ne kadar içtiği zaten mesane günlüğünden anlaşılır. Mesaneyi direkt uyaranların başında kahve ve çay gelir. Bitki çayları da çok masum değildir. Çünkü bitki çaylarının içinde ne olduğunu tam bilmediğimiz maddeler vardır. Bitki çaylarının aşırı kullanılması da bazen ağrılı mesane dediğimiz bir tabloya dahi yol açabilmektedir. Dolayısıyla bitki çaylarının da aşırı aktif mesane tedavisinde ya da sıkışma tipi idrar kaçırma tedavisinde azaltılması ya da kesilmesi önerilir. Böylece ilk önce hastanın aldığı sıvı miktarı düzeltilir. Eğer bunlardan fayda görülmezse, mesane kasını yatıştırıcı ağızdan alınan ilaç tedavileriyle sıkışma tipi idrar kaçırma tedavi etmeye çalışılır. Bunlar da yeterli olmazsa bir sonraki aşamada mesaneye botoks uygulaması yapılır. Böyle bir tedavi silsilesi ile sıkışma tipi idrar kaçıran hastaların çok büyük bir oranının tedavisi gerçekleştirilmiş olur. Bu tedavilerden fayda görmeyen az bir miktarda hastaya ise nöromodülasyon teknikleri ve son çare olarak da bağırsak duvarı kullanılarak mesane büyütme ameliyatları uygulanır.’’
DİYABETTEN KAYNAKLANAN İDRAR KAÇIRMANIN TEDAVİSİ
. Diyabet, MS gibi hastalıklardan kaynaklanan idrar kaçırmalarda tedavi alternatifleri nelerdir?
‘‘Özellikle 10 yılın üzerinde şeker hastalığı hikayesi olan kişilerin çoğunda mesane işlev bozukluğuna rastlanır. Mesane işlev bozukluğunda en sık görülen durum ani sıkışma hissidir. Dolayısıyla ani sıkışma hissiyle idrar kaçıran hasta grubunu oluştururlar. Diğer tiplere yapılan tedavi yöntemlerinin benzerleri uygulanır. Ancak şeker hastalığı uzun dönemde taşma tipi idrar kaçırmaya da yol açabilir. Hiperaktif bir mesane kası, tam tersi hipoaktif bir mesane kasına dönebilir. Mesane, idrarı pompalama yeteneğini kaybettiği için mesane boşalmaz ve idrar yaptıktan sonra geride yüksek hacimde idrar miktarı kalır. Hatta hiç boşalmayan mesaneler dahi olur. Taşma tipi idrar kaçırma hastalığının ilaçla tedavisi yoktur. ğildir. Elimizdeki neredeyse tek yöntem, temiz aralıklı kateterizasyon yöntemidir. Bu yöntemde hastaya ortalama günde 6 kez kendiliğinden jelli kullan at sondalarla mesanesini kateterilize etmesi öğretilir. Zor bir yöntem değildir. Nasıl normal mesane işlevi olan bir kişi günde 6 kez gidip tuvalete idrarını boşaltıyorsa, bu hastalarımız da günde 6 kez sondayı mesaneye uygulayarak mesanelerini boşaltırlar. Bu yöntemin en önemli avantajı vücutta devamlı bir yabancı cisim kalmasını (sonda) bertaraf etmesidir. Çünkü alternatif tedavi ne yazık ki devamlı sondalı olmaktır ve bu farklı komplikasyonlara yol açar. Enfeksiyon, taş oluşumu, idrar yolunda erozyon, hatta uzun dönemde mesane kanserine dahi yol açabilir. Dolayısıyla taşma tipi idrar kaçırmanın altın standart tedavisi günümüzde emiz aralıklı kateterizasyon yöntemidir. Hastalar bu yönteme kısaca TAK demektedir.
NÖROLOJİK HASTALIKLARIN YOL AÇTIĞI DURUMLAR
MS ise genç ve özellikle kadın hastaları etkiler. İdrar kaçırma şikayetiyle gelip diyabet tanısı alan hastalar vardır. Dolayısıyla diyabette ortaya çıkan ilk belirti işeme problemi olabilir. MS de aynı şekildedir. Tüm MS hastalarında yüzde 15 oranında ilk tanıyı üroloji uzmanları koymaktadır. Sebebi de kişide idrar kaçırma ya da idrar zorluğu şikayetinin ilk planda ortaya çıkması ve gittiği üroloji uzmanının dikkati sayesinde bu tanının konmasıdır. MS’de çok farklı mesane işlevi bozuklukları görülür. Sıkışma tipi idrar kaçırma olabildiği gibi işeme sırasında idrarı tutan kasın gevşeyememe problemi de ortaya çıkabilir. Daha az grupta da taşma tipi idrar kaçırma, boşalamayan mesane görülür. Ürodinamik çalışmalar hastalara nasıl bir tedavi uygulanması gerektiğini söyler. Aslında akla gelebilecek her nörolojik hastalığın nörojenik mesane hastalığı yapma potansiyeli vardır. Buna, sıklık açısından, omurilik yaralanmaları eklenebilir. Yaklaşımımız yine benzer şekildedir. Bazı nörojenik durumlar böbrek yetmezliğine de yol açabilirler. Özellikle spinal kord yaralanmaları ile çocuklarda doğumsal karşımıza çıkan ve halk arasında Spina Bifida diye bilinen Nöro Spinal Disrafizm, Myelomeningosel gibi durumlar tedavi edilmediğinde böbrek yetmezliğine yol açabilirler. Dolayısıyla idrar kaçırmayı sadece hayat kalitesini bozan bir durum değil; aynı zamanda hayatı tehdit edebilecek bir hastalık olarak da değerlendirmek gerekir. Pandemi döneminde en çok zorlandığımız nokta da budur. Çünkü hastalar gecikerek başvurmakta ve bu gecikme de bazen geriye döndürülemez problemlere neden olmaktadır. Örneğin böbrek iltihaplarına ve idrar yolu enfeksiyonunun neden olduğu testis iltihabına yol açarak tek testisin kaybına kadar giden tablolar görülmektedir. Aslında çok basit tedavi edebilecek bir tablo, organ kaybıyla sonuçlanabilmektedir.’’
BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİN!
. Covid-19 küresel salgınına rağmen idrar kaçırma ve idrar yapma güçlüğü ile ilgili hangi belirtiler dikkate alınıp hastaneye başvurulmalıdır?
‘‘İdrar kaçırma ve idrar yapma güçlüğünde ateş çok önemlidir. Eğer bir idrar yolu enfeksiyonu ateşli ise bu enfeksiyon sadece mesane mukozası ile sınırlı değildir. Sistemik ve büyük ihtimalle böbreklerin, eğer erkekse testislerin de tutulmuş olabileceğini gösterir. Dolayısıyla ateşli idrar yolu enfeksiyonunda, şimdi gidip de tahlil yaptırmaya gerek yok, şu antibiyotiği alayım, demek çok sakıncalıdır. Mutlaka idrar kültürü de öncesinde yapılmalıdır. İdrar kültürü bize hangi bakteri ile karşı karşıya olduğumuzu ve o bakterinin hangi antibiyotiğe hassas olduğunu söyler. Bu şekilde tedaviyi ilerletmek gerekir. Yine bu dönemde basit bir şekilde halledilecek prostat büyümesine bağlı idrar yolu tıkanıklarının tedavisi geciktirildiğinde ya şiddetli prostat iltihabı ya da aniden tıkanık idrar yapamama durumu karşımıza çıkmaktadır. Özellikle diyabet hastaları burada çok dikkat etmelidirler. Çünkü bu tür tıkanıkların etkisi diyabeti olmayanlarda bir ise diyabeti olanlarda belki üç kat ve daha hızlı ortaya çıkar. Uzun süre tıkanıklığa karşı çalışan mesane kasının zayıflaması ve pompalama gücünü kaybetmesi uzun dönemde karşımıza çıkar ama bu tıkanıklık ne kadar şiddetli ise özellikle diyabetikse hasta o zaman çok daha hızlı bir mesane kasında bozulma, böbreklerde genişleme durum ortaya çıkar. İdrar kaçırma ya da işeme problemini küçümsememek gerekir. Ancak hayat kalitesini çok bozmuyorsa, öksürükle hapşırıkla idrar kaçıran ama çok fazla kaçırmayan, belki bir pedle bütün günü idare edebilen kadınlar şu dönemde geciktirebilirler.’’
ÜRODİNAMİ NEDİR?
. Ürodinami nedir? Nasıl yapılır?
‘‘Ürodinami, içinde birçok farklı test barındırır. Ürodinami testlerinde altın standart testler, sistometri ve basınç akım çalışması testlerdir. Bu testler ilk önce dolu ve daha sonra boşaltım fazı testleri olarak adlandırılır. Dolum testinde mesanenin dolum görevini nasıl yerine getirdiği ya da getiremediği test edilir. Boşaltım kısmında da mesanenin boşaltımı nasıl yaptığı ya da yapamadığı test edilir. Bunun için mesanenin içine çok incecik bir kateter gönderilir. Bu kateterle bir yandan mesanenin içine steril serum verilirken diğer yandan mesane içi basınçları ölçülür. Rektal olarak makattan da çok küçük bir basınç ölçer yerleştirilir. Bunların hiçbiri hastaya ağrı vermez. Hastaya anestezi yapılmaz. Zaten yapmamak gerekir. Bu, hastayla konuşa konuşa onun algılarının da not edildiği bir testtir. İdrarınızı ne kadar hissediyorsunuz; ne kadar sıkıştınız; mesaneniz doldukça bir ağrınız var mı gibi sorular sorulur. İkinci fazında da hastadan idrar yapması istenir. Sonuç olarak idrar yolu sistemi içinde basınç hacim ilişkisinin hesaplanmasına dayanan bir testtir. Ama farklı bileşenlerin nasıl çalıştığını, nerede hata yaptıklarını bize ayrıntılı olarak veren tek testtir.’’
BOTOKS TEDAVİSİ NASIL UYGULANIYOR?
. Botoks yöntemi nasıl yapılır? Etkisi ne kadar sürer? Botoks tedavisinin uygun hastalarda başarı oranı nedir?
‘‘Botoks, özellikle sıkışma tipi idrar kaçırma ve aşırı aktif mesane hastalarının tedavisinde çığır açmıştır. Çünkü daha önce ağızdan alınan ilaçlarla mesane büyütme ameliyatları arasında bir ara yöntemimiz yoktu. Nöro modülasyon yöntemlerinin de kendine özgü problemleri vardır. Botoks bu aradaki boşluğu çok iyi doldurmuştur. Botoksun mesanede ortalama etkisi 7-8 aydır. Dolayısıyla başarılı olunduğu zaman 7-8 ayda bir tekrarlamak gerekir. Neredeyse hiç yan etkisi yoktur ve istenildiği kadar uygulanabilir. Hem nörojenik hastalıklara bağlı hem de idiopatik (non-nörojenik) olanlarda başarısı çok yüksektir. Özellikle mesane kasında bağ dokusu oranı artmış hastalarda çok başarılı değildir ama mesane düz kas oranı korunmuş olanlarda botoks hem ülkemizde hem dünyada oldukça başarılıdır. Ancak 85 yaş üzeri hastalarda botoksun başarısı düşmektedir.’’
İçeriği Paylaşın