İleri Yaşların Korkulu Rüyası Osteoporoz
Ortopedi ve Travmatoloji Hekimi Op. Dr. Evren Fehmi Atay, özellikle ileri yaşlarda ve kadınlarda görülen osteoporoz hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Bizi Takip Et
Osteoporozdan korunmak için çocukluktan itibaren neler yapılması gerektiğini anlatan Op. Dr. Evren Fehmi Atay, beslenmeden fiziksel aktivite ve vitamin kullanımlarına kadar pek çok önemli noktaya değindi.
OSTEOPOROZ NEDİR?
Osteoporoz, kemiğin genel olarak kalsiyumu kaybetmesiyle dayanıklılığın azalmasına yol açan halk arasında kemik erimesi olarak bilinen bir hastalıktır.
HANGİ YAŞLARDA GÖRÜLÜR?
Kemik erimesi genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Hormonal desteğin ve fiziksel aktivitenin azaldığı ileri yaşlarda kemik erimesine sık sık rastlanılır.
KADIN VE ERKEKLERDE OSTEOPOROZ NASIL FARKLAR GÖSTERİR?
Osteoporoz kadınlarda daha erken yaşlarda görülür ve daha büyük bir probleme neden oluyor. Erkeklerde ise andropozdan sonra ortaya çıkabilir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Osteoporoz, özellikle dayanıklılığını kaybetmiş omurga kemiklerinde zor görülebilen çatlaklar ve çökmeler oluşuna kadar bir belirti göstermez. Bu çatlakların oluşmasının ardından sırt ve bel bölgesinde ağrı gibi semptomlar başlar. Zamanla bu mikro çatlaklar görünür hale geldiğinde kırılan kemikten kaynaklanan ağrı ve hareket kısıtlaması meydana gelir.
OSTEOPOROZDAN KAÇINMAK İÇİN NASIL BESLENMEK GEREKİR?
Osteoporoz bir ömrün bilançosu gibidir. Bütün bir ömrü nasıl geçirdiysek yaşlılığımızda onun sonucunu görürüz. Yani çocukluk ve gençlik döneminde kemiği yeteri kadar güçlendirebildiysek bu kemiğin yaşlılık döneminde erimesi daha zor olur. Şöyle düşünün, çocukluk ve gençlik döneminde bir küfeye taş dolduruyoruz, bu taşlar gelecekte bizim yolumuzu döşüyor. Dolayısıyla ne kadar az taş doldurdursak yolumuz da o kadar yumuşak ve dayanıksız oluyor. Yani çocukluk döneminde yeteri kadar süt ve süt ürünleri tüketmek ve aktif bir hayat sürmek büyük önem taşıyor. Aynı zamanda D vitamini birikimini de korumak ve güneş ışınlarından doğrudan D vitamini almak gerekiyor.
EGZERSİZİN OSTEOPOROZUN ENGELLENMESİNDEKİ ÖNEMİ NEDİR?
Egzersiz kemiklerin güçlenmesinde önemli bir faktör oluşturur. Nitekim kemik yük taşıdıkça vücut o kemiğin güçlü olmasına karar verir. Yani kemik ne kadar yük taşırsa vücut o kemiğe o kadar kalsiyum yükler. Ancak insan hareketsiz kalırsa vücut biriktirdiği kalsiyumu hareketsiz kemiklere aktarmak istemez.
OSTEOPOROZ TEDAVİSİNDE HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIR?
Osteoporoz tedavisinde öncelikle yaşa uygun aktiviteler yapmak gerekir. Kadınlarda menopoz ve erkeklerde andropoza kadar vücut kaybettiğini yerine koyabilir. Dolayısıyla durumu nötrde tutabilir. Ancak menopoz ve andropozdan sonra vücut kaybettiklerini yerine koyaz. Bu nedenle bu dönemden itibaren egzersize ekstra önem verilmesi, D vitamini ve kalsiyum alınması gerekir. Bunların yanı sıra özellikle menopozdan sonra bifosfonat grubu ilaçlar verilir.
TEDAVİ EDİLMEYEN OSTEOPOROZ HANGİ SONUÇLARA YOL AÇAR?
Tedavi edilmeyen osteoporozlarda kırık riski çok yüksek olur. Bu kırıklar genellikle omurga ve kalça bölgesinde görülür. Ne yazık ki oluşan kırıklar hayatı ciddi anlamda tehdit edecek hale gelebilir.
OSTEOPOROZ RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN HANGİ TAKVİYELER ALINMALIDIR?
Osteoporoz riskini azaltmak için daima yaşa uygun aktiviteye önem verilmesi gerekir. Bunun yanı sıra alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıkları azaltmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek tavsiye edilir. Mümkün olduğunca güneş ışığı ve D vitamini almak da büyük önem taşır.
OSTEOPOROZ TEŞHİSLİ HASTALAR HANGİ YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİNİ YAPMALIDIR?
Kadınlarda menopozdan sonra erkeklerde genellikle 60 yaştan itibaren senede bir kez kemik yoğunluğu ölçümü yapılması gerekir. Eğer kemik ölçümü değerleri belli limitlerin altına düşerse doktor kontrolünde birtakım ilaç takviyeleriyle tedavi etmek gerekir. Ayrıca yaşa ve vücudun sağlık durumuna uygun aktiviteye dahil olmak da şarttır. Mümkün olduğu kadar hareketli olmaya özen göstermek gerekir. Şu da unutulmamalı ki, diyabetin kontrolünde de fiziksel aktivitenin önemi büyüktü. Nitekim diyabet de kemik hastalıklarını tetikleyen bir sağlık durumu olarak bilinir.
İçeriği Paylaşın