Sindirim Sistemi Hastalıkları Uzmanı Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı ve Akdeniz Kanser Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Tözün, Atv Avrupa ekranlarında yayımlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı İle Sağlığım İçin Herşey” programına katıldı.
İltihabi bağırsak hastalıklarının tanımı nedir ve hangi hastalıklar bu gruba girer? Ülseratif kolit nasıl bir hastalıktır, belirtileri nelerdir? Ülseratif kolitin kansere dönme riski var mı? Crohn hastalığının ülseratif kolitten farkı nedir? Ülseratif kolitte kalın bağırsağın yani kolonun tamamen çıkartılması da gündeme gelebiliyor mu? İltihabi bağırsak hastalıklarının tedavi seçenekleri nelerdir?
Prof. Dr. Nurdan Tözün Esra Kazancıbaşı’nın sorularını yanıtladı.
. İltihabi bağırsak hastalıklarının tanımı nedir ve hangi hastalıklar bu gruba girer?
“İltihabi bağırsak hastalıkları; kalın bağırsağı ve kısmen ince bağırsağı tutan, kronik, sebebi bilinmeyen ve özellikle Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde çok görülen bir hastalık türüdür. ‘İltihabi’ denmesi bir enfeksiyon hastalığı olduğunu göstermiyor ama hastalık bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkıyor.
Mesela bir yabancı antijene (gıda, ilaç veya yabancı bir etken) karşı ortaya çıkan bir durumdur. Vücudumuzun bağışıklık sistemi anormal bir tepki gösteriyor ve bu tepkiyle de bağırsaklarda hasarlar meydana geliyor. İltihabi bağırsak hastalığı deyince, crohn hatalığı ve ülseratif koliti anlıyoruz.”
“ÇOĞU ZAMAN ENFEKSİYON HASTALIKLARIYLA KARIŞTIRILIR”
. Ülseratif kolit nasıl bir hastalıktır, belirtileri nelerdir?
“Ülseratif kolit, crohn hastalığından daha sık görülen bir hastalıktır. Belirtisi de özellikle kanlı ishal şeklinde oluyor. Karın ağrısı buna eşlik eder. Bunu geçici bir hastalık zannedip uzun süre hekime başvurmayanlar oldukça fazladır. Ülseratif Kolitin hafif formu, orta formu ve ileri formu var. Hafif formları; karın ağrısı, sümüklü dışkılama, ishal gibi bulgularla ortaya çıkıyor. Bu bazen kendiliğinden düzelebiliyor.
Daha ciddi formlarında saydığımız sorunlara ateş, kansızlık, halsizlik eşlik ediyor hatta eklem ağrıları, cilt döküntüleri olabilir. Daha ciddi olanları ise artık hastaneye yatması gereken gruptur. Bu grupta ishal sıklığı, gecel ateşi ve ileri derecede bitkinliğin eşlik ettiği bir tablo vardır ve mutlaka damar yoluyla ilaç alması gerekir.
Ülseratif kolit çoğu zaman enfeksiyon hastalığı zannedilip birkaç antibiyotikle geçiştirilmeye çalışılıyor ama geçmiyor hatta daha da kötü olabiliyor. En önemli özelliği de daima bir enfeksiyon ya da stres sonrası veya bir yer değişikliği sonrası ortaya çıkmasıdır. Mesela bazı kişilerde sigarayı bıraktıktan sonra ortaya çıkabiliyor. Ailevi bir özelliği var. Crohn ve ülseratif kolit ailenin birkaç ferdinde bulunabiliyor. Anne ve babada varsa yüzde 35 çocukta olma olasılığı var. Chron hastalığında ailevi özellik daha fazladır. Ülseratif kolit ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Yaşam kalitesini çok etkiliyor. Günlük çalışmayı, psikolojik durumu, ailevi huzuru çok etkileyen bir rahatsızlıktır. O nedenle kanlı ishali, karın ağrısı, bağırsak alışkanlığında değişme olan kişiler mutlaka bir hekime başvurmalılar.”
. Ülseratif kolitin kansere dönme riski var mı?
“ Ülseratif kolit, kalın bağırsağın çok kısa bir yerini tutabilir. Kalın bağırsağın tam çıkış kısmında yani makata yakın kısımda görülebilir veya bağırsağın sol tarafını tutabilir. Buna distal kolit diyoruz.
Bağırsağın üçte ikisini veya tümünü etkilediği de oluyor. Tüm bağırsağı etkileyen pankolit dediğimiz durumda uzun vadede kolon kanseri gelişme riski normal topluma göre daha fazladır.”
“CROHN HASTALIĞI KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜR”
. Crohn hastalığının ülseratif kolitten farkı nedir?
“ Bunlar birbirine benzer kardeş hastalıklar dense de bana göre birbirinden çok temel farklılıkları var. Crohn hastalığı, ince bağırsağın son kısmını daha fazla tutan ama ülseratif kolitten farklı olarak bağırsağın tüm katlarını tutan iltihabi bağırsak hastalığıdır. Kadınlarda biraz daha fazla görülüyor ve daha küçük yaşta görülme olasılığı daha yüksek. 20 ila 40 yaşları arasında ya da 60 yaşlardan sonra ortaya çıkıyor. Ülseratif kolit ara vermeden bağırsağı tutuyor ama crohn hastalığı yer yer sağlam alanlar bırakıyor. En önemli özelliği karın ağrısıdır; özellikle geceleri uykudan uyandıran ve sabahları gelen karın ağrısı.
Bu hastalığın 3 tane formu var. Bunlardan bir tanesi iltihabi şekli olan inflamatuar şekli, bunda karın ağrısı daha ön plandadır. Bir tanesinde bağırsak daralıyor. Bu daralma da bazen tıkanmalara yol açıyor.
Bir de iki bağırsak arasında yapışmalar olabiliyor ve akıntılar ortaya çıkıyor. Bu akıntılar makattan veya ciltten ya da mesaneden olabiliyor. En önemli özelliği karın ağrısı, ishal nadiren kanama oluyor. Bu hastalık için dışkı tetkiki yapıyoruz orada bir enfeksiyon etkeni var mı, parazit var mı örneğin amip gibi veya benzer parazitler var mı bunlara bakıyoruz. Önce onları ayıklamak için kanda bazı testler yapıyoruz. Eğer bu tetkiklerle bir yere varamazsak ya da bir enfeksiyon ajanı bulamazsak veya bazen antibiyotik tedavisi uygulamamıza rağmen şikayetler devam ederse o zaman endoskopik incelemelere geçiyoruz.
Endoskopi ve kolonoskopi korkulacak bir işlem değil. Artık uyutarak yaptığımız için hasta ağrı da duymuyor. Bağırsağın içindeki yaraları görüyoruz. Sadece görüntü bile bize nasıl bir hastalıkla başettiğimizi gösteriyor. İşlem sırasında bağırsaktan örnek alıyoruz ona göre de tanımızı koyuyoruz.”
. Ne tür tedavi seçenekleri var?
“ Hastalığın nedenini bilmediğimiz için biz burada her alana etki edecek ilaçları kullanıyoruz. Bu hastalığın genetik yapısı var ama esasen çevre etkilidir. Bu nedenle bağışıklık sistemini baskılayacak ilaçlar kullanıyoruz. Eğer hafif bir vakaysa daha çok yangıyı baskılayacak ilaçlarla tedavi ediyoruz.
Eğer ülseratif kolit bağırsağın ucundaysa bunların tedavisinde fitillere ve lavmanlar bile yeterli oluyor. Hastalık bazen bir kere alevlenip bir daha hiç belirti vermiyor ama daha ciddi hastalıkta kortizon ve benzeri türevlerini kullanıyoruz. Kortizondan korkmamak gerekiyor. Yüzyılın muhteşem bir ilacı ama uzun süreli kullanımda hepimiz biliyoruz ki şeker hastalığı yönünden olumsuz etkisi var. Aynı zamanda tansiyonu yükseltebiliyor ve kemik erimesi yapabiliyor. Dolayısıyla belli bir süre kortizon kullanmak hastalar için olumludur. İyilik hali sağlandıktan sonra hem crohn’da hem ülseratif kolit’te bu iyilik halinin devam ettirmek gerekiyor. Bunun için ilaçlar devreye giriyor. Bunlar nakil hastalarında dahil kullandığımız ilaçlardır. Son yıllarda daha çok etkili ilaçlar çıktı bunlarda iltihabi durumu körükleyen bir madde var.”
“DIŞKI NAKLİ”
. Ülseratif kolitte kalın bağırsağın yani kolonun tamamen çıkartılması da gündeme gelebiliyor mu?
“ Ülseratif kolitin tam radikal tedavisi cerrahi tedavi fakat bugünkü ilaçlar o kadar güçlü ki cerrahiye çok az ihtiyaç duyuyoruz. Crohn hastalığında ise ancak darlık olduğu zaman cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyuyoruz. Bir takım yeni tedaviler var gündemde; çok sayıda molekül geliştiriliyor.
Şimdi bir dışkı nakli diye bir şey var. Fekal transplantasyon deniliyor. Bu da şuna dayanıyor. Ülseratif kolit olsun Crohn olsun ama özellikle crohn hastalığı, bağırsaktaki bakterilerin yapılarının ya da çeşitlerinin bozulmasıyla oluşuyor. Bağırsaktaki iyi bakteriler gidiyor yerine patojen bakteriler geliyor. Dolayısıyla sağlıklı insandan alınan dışkı örnekleri ya da dışkı süspansiyonu hastalıklı olan kişiye naklediliyor. Bunlar birinci dereceden akrabalardan alınıyor. Bu uygulama Amerika’da antibiyotiğe bağlı kolitlerde onay aldı ama iltihabi bağırsak hastalıklarıyla ilgili çalışmalar devam ediyor.
Sağlıklı insanın dışkısı bir sıvı haline getirilerek makattan kolonoskopi sırasında ya da ağızdan ince bağırsağa giden bir boruyla bağırsağa veriliyor. Bu işlem birkaç kere tekrarlanıyor. O zaman hasta kişinin bağırsağının bakterileri iyi bakteri haline geliyor. Bu şekilde iyileşme durumları literatüre bildiriliyor. Bu yöntem Türkiye’de henüz uygulanmıyor eme bir merkezimiz onay aldı. Ancak, bunlar, henüz araştırılan tedavi yöntemleri.”