İmmün Yetmezliklerle Mücadelede Topuk Kanı Testi İle Erken Tanı
İmmün Yetmezliklerle Mücadelede Topuk Kanı Testi İle Erken Tanı
Bizi Takip Et
Daha çok akraba evliliklerinden ve genetik geçişlerden ortaya çıkan toplumun gizli kalmış sağlık sorunu olan bağışıklık sistemi hastalığı Primer İmmün Yetmezlik (PİY) III. Klinik İmmünoloji Kongresi’nde tüm detaylarıyla masaya yatırıldı. İmmünoloji alanında tanı ve tedavi yöntemlerindeki her gelişmenin kanser gibi pek çok hastalıkla mücadeleye ışık tuttuğu günümüzde, PİY ile ilgili gerek toplum gerekse hekimler nezdinde farkındalığı artırmayı hedefleyen Klinik İmmünoloji Derneği’nin düzenlediği Klinik İmmünoloji Kongresi’nin üçüncüsü bu sene “En Yeniler, En Son Gelişmeler” sloganıyla hareket etti. Kongrede en son gelişmelerin yanı sıra, erken tanının önemine ve erken tanı için topuk kanı testinin gelişmiş ülkelerdeki örnekleri gibi yenidoğan testlerine eklenmesinin gerekliliğine dikkat çekildi.
12-15 Nisan tarihleri arasında Eczacıbaşı Shire ana sponsorluğunda Çeşme’de gerçekleşen III. Klinik İmmünüloji Kongresi yüksek oranda akraba evliliklerinden kaynaklanan bağışıklık sistemi hastalıklarının tanı ve tedavi sürecine vurgu yaptı. Hasta grubu çocuklar ve erişkinler olan Primer İmmün Yetmezliği hastalıkları 300’den fazla hastalığı içeriyor. Kongrede, doğuştan genetik geçişli hastalıklar olan PİY’in teşhisi için hekimlere farkındalık yaratmanın önemi ve şu an 5 hastalığı kapsayan yeni dogan tarama testlerine PİY’ in de eklenmesinin önemi vurgulandı.
İlhan Tezcan: Tekrarlayan enfeksiyon, pamukçuk, alerjiler ve ateş varsa şüphe edilmeli.
Kongre’de konuşma yapan Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik İmmünoloji Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Tezcan, yenidoğan çocuklarda ikinci aydan itibaren ortaya çıkan tekrarlayan enfeksiyonlar, ağızda geçmeyen pamukçuk, ateş ve orta kulak enfeksiyonları varsa Primer İmmün Yetmezlikten şüphe edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Tezcan konuşmasında “Amerika’da 100 bin canlı doğumda bir olan PİY, Türkiye’de Konya’da yapılan pilot çalışmaya göre 10 bin canlı doğumda bir, yani 10 kat fazla, görülüyorBu durumda ülkemizde yılda 150-200 civarı Ağır Kombine İmmün Yetmezlik hastalığının tanısı koyulması lazım. Özellikle akraba evliliklerinde anne- baba immün yetmezlik taşıyıcısı ise hastalık doğumda ortaya çıkıyor. Genetik geçişli olan immün yetmezlik hastalıklarında ailede tanısı konulmuş vaka varsa o ailenin bütün çocukları risk altındadır” dedi.
Günümüzde PİY tanısı koyulduktan sonra erken yaşta yapılan kök hücre nakli ile çocuğa yaşam hakkı verilebiliyor. Bunun yanı sıra kök hücre ve gen tedavisinin yanı sıra kongrede de paylaşacağımız yeniliklerden bir diğeri de hastaların artık evde kendileri veya ebeveynleri tarafından deri altına belirli perıyotlarla uyguladıkları, başkaları tarafından üretilmiş antikor tedavileri var. Hastaların sadece kök hücre ve gen tedavisiyle değil, subcutan immunoglobulin ile de yaşamları uzatılabiliyor.
NECİL KÜTÜKÇÜLER: KÖK HÜCRE NAKLİ İLE YÜZDE 90 İYİLEŞME
3. Klinik İmmünoloji Kongresi Başkanı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necil Kütükçüler, kongrede yaptığı konuşmada “Şu an bağışıklık sistemiyle ilgili kesin kanıtlanmış en az 300 tane hastalık var. Henüz genetik tanısı koyulmamışlar da dikkate alınırsa bu sayı yaklaşık 400. Yani tek bir hastalıktan bahsedilmiyor. Bağışıklık sistemi bozuk dendiği zaman pek çok hastalık var. Bu kongredeki amacımız çocuk ve erişkin immünoloji doktorlarının bilgilerini tazelemek. Toplumda bunun farkındalığını artırmak. Yılda 6 ve daha fazla ağır ateşli hastalık, 2 ve daha fazla orta kulak iltihabı, tekrarlayan menenjitler, akciğer enfeksiyonları ve gelişme geriliği varsa siz de doğuştan immün yetmezlik hastası olabilirsiniz” dedi. Kütükçüler sözlerine, “6 aydan önce yapılan kök hücre nakli ile yüzde 90 oranında iyileşmenin sağlandığı, ancak organ hasarları fazlalaştıkça iyileşme potansiyelinin düştüğü immün yetmezlik vakalarında, kök hücre nakli ile hastanın yaşam kalitesi normale dönüyor” diyerek devam etti.
ZAFER ÇALIŞKANER: TÜRKİYE’DE ERİŞKİN YAŞA HİZMET GÖTÜRÜLEMİYOR
Kongrede düzenlenen toplantıda konuşma yapan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Prof. Dr. Ahmet Zafer Çalışkaner “Doğuştan immün yetmezlik hastaları teşhis koyulamayınca farklı tedaviler görüyor. Bu hastalar erişkin yaşa geldiğinde hala tanısı koyulmamış oluyor. Tanı koyulmamış hastalarda organ hasarı çok fazla ve bu hastaları yönetmek oldukça güç. Tanıyla gelen hastalarda tedavi daha kolay, bu yüzden hekimlerde farkındalık büyük bir öneme sahip. Örneğin tanı konmadığı için 20 yaşında 25 yaşında bir insanın akciğer fonksiyonlarının önemli bir kısmını tüketmiş olarak geldiğinde, bir de “otoimmün” dediğimiz vücudun savunma sisteminin kendi hücrelerine de saldırması hali ile karşılaşabiliyoruz. Geç tanı, hastalığın yönetimini oldukça zorlaşıyor. Bizim şu anda Türkiye’deki en büyük sıkıntımız, özellikle erişkin yaşa hizmet götürmek. Özellikle aile hekimlerine, hatta tıp fakültesi son sınıf öğrencilerine kadar inip immün yetmezlik hastalığına dikkat çekmek istiyoruz” dedi.
İçeriği Paylaşın