İnme ve Tedavisi

İnme ve Tedavisi

İnme ve Tedavisi

Bizi Takip Et


İnme nasıl bir tablodur? Görülme sıklığı nedir? İnmenin meydana geldiği bölgeye göre ne tür belirtiler ortaya çıkar? İnme belirtisi olan aniden görme kaybı ve çift görme tek bir gözde mi olur? Görme kaybı veya çift görme inmede geçici olabilir mi? İnme tanısı olması için kişide görme kaybının sürekli olması gerekli midir? İyi tedavi edilmiş inme geçirmiş bir kişide bir daha inme geçirme riski var mıdır? Yüksek tansiyon hastası olan veya migren ağrısı çeken hastalarda inme riskinin fazla olduğu doğru mudur? Obezite yani aşırı kilolu olanlarda inme riski kaç kat artar? İnmede ayırıcı tanıya nasıl varılır? Tıkanmaya ya da kanamaya bağlı inmeler nasıl tedavi edilir? Müdahale edilebilmesi için ilk saatler özellikle iki tip inme açısından da önemli midir? Girişimsel yöntemler kasıktan girilerek mi yapılır?

Memorial Şişli Hastanesi’nden İnme Rehabilitasyon ve Araştırma Ünitesi Başkanı Doç. Dr. Yakup Krespi inme ve tedavisi hakkında merak edilen soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

. İnme nasıl bir tablodur? Görülme sıklığı nedir?
“İnme, beyni besleyen bir damarın aniden tıkanması veya beyin dokusuna aniden kan oturmasına bağlı olarak gelişir. Hangi bölgede kanlanma azalırsa veya hangi bölgede kanlanma olursa o bölgenin fonksiyonunun felç olması ile ortaya çıkan bazı belirtilerin tümüne inme denir.  Özelliği, aniden ortaya çıkmasıdır ve genellikle başka bir etkene bağlı değildir. Bir damar tıkanıklığı veya bir kanama çok yaygın rastlanan bir durumdur. Günümüzde ülkemizde her 3 dakikada bir, bir inmeli hasta karşımıza çıkmaktadır. Her yarım saatte bir de bir inmeli hasta kaybedilmektedir. Dolayısıyla ölüm riski ve özürlülük açısından çok sorunlu bir hastalıktır.”

NASIL BELİRTİ VERİR?

. İnmenin meydana geldiği bölgeye göre ne tür belirtiler ortaya çıkar? İnme belirtisi olan aniden görme kaybı ve çift görme tek bir gözde mi olur?
“Sıklıkla vücudun yarısında bir güç kaybı ortaya çıkar. Felcin anlamı fonksiyon kaybıdır.  Sağda veya solda kol ve bacağın aniden tutmaması (felç geçirmek) bu hastalığın en önemli dışa vurumudur. Ani konuşma bozukluğu, ikinci en önemli rastlanılan belirtidir. Bunun dışında ani görme kaybı ve çift görme, bulantı, kusma, baş dönmesi gibi yakınmaların bir veya birden fazlası ortaya çıkabilir. Ani bir baş ağrısı özellikle kanamayı düşündürmesi açısından inmede en sık rastlanılan şikayet ve belirtidir. Her iki gözde de görme kaybı olması, beynin görmeyle ilgili iki merkezinin birden tutulması sebebiyledir. Tek göz kaybı ise gözü besleyen şah damarının bir pıhtı göndermesine bağlı olarak ortaya çıkar.”

GÖRME KAYBI GEÇİCİ OLABİLİR Mİ?

. Görme kaybı veya çift görme inmede geçici olabilir mi? İnme tanısı olması için kişide görme kaybının sürekli olması gerekli midir?
“Sadece görme kaybı değil; bütün belirtiler geçici de kalıcı da olabilir. İnmenin erken saatlerinde hangisinin kalıcı hangisinin geçici olacağına karar vermek çok zordur. Ancak geçici şikayetlerle gelen hastaların büyük bölümünde bu şikayetler 10-15 dakikada ortaya çıkıp kaybolur. Eğer anlaşılabilirse ve gerekli müdahaleler yapılabilirse yeni bir geçici olaydan veya kalıcı bir inmeden hasta korunabilir. Ama farkına varılamazsa ilk bir haftada inme gelişir. Kalıcı bir şikayet gelişme riski yüzde 10’dur.”

BİR İNMEDEN SONRAKİ 3-6 AY ÖNEMLİ

. Geçici bir görme kaybı, konuşma bozukluğu gibi inmeye ait belirtiler yaşandığında hemen nöroloğa başvurmalı mıdır? İyi tedavi edilmiş inme geçirmiş bir kişide bir daha inme geçirme riski var mıdır? Tedaviye yaklaşımda bu kişideki potansiyel risk faktörlerinin de tedavi edilmesi ve kontrol altına alınması gerekir mi?
“Geçici bir görme kaybı, konuşma bozukluğu yaşandığında, geçici olduğuna bakılmadan sanki şikayetler devam ediyormuş gibi düşünmek gerekir. Mutlaka bir doktora veya sağlık kurumuna başvurup gerekli önlemlerin hemen alınması gerekir. Nasıl geçici ataklar tekrarlayabiliyorsa kalıcı küçük olsun büyük olsun ataklar da yeniden tekrarlayabilirler. Bu bağlamda bakıldığında bir inmeden sonraki ilk 3-6 ay tekrar etme riski açısından en yüksek riski olan dönemdir. Bu tekrarı önleyebilmek için mutlaka felce yol açan durumu tanımak gerekir. Nedene yönelik bir koruyucu tedaviye başlamak ve de damar risk faktörleri denilen süreçleri hazırlayan zemini olabildiğince ortadan kaldırmak veya düzeltmeye çalışmak gerekir.”

YÜKSEK TANSİYON HASTALARINDA RİSK FAZLA

. Yüksek tansiyon hastası olan veya migren ağrısı çeken hastalarda inme riskinin fazla olduğu doğru mudur?
“Yüksek tansiyon hastalarında inme riskinin fazla olduğu doğrudur. Migren ise toplumumuzda çok yaygın bir baş ağrısı türüdür ve bu hastalarda genç yaşta inme riski bir miktar artar. İnme hastalarının büyük çoğunluğunu oluşturan genç, erişkin ve ileri yaştaki kişilerde hipertansiyon ve onunla birlikte özellikle yoğun sigara kullanımı, diyabet ve yüksek kolesterol gibi faktörler görülmektedir. Obezite ve kilo fazlası gibi durumlar da en ciddi ve tedavi edilebilir risk faktörlerini oluşturmaktadır. Bu risk faktörleri beyindeki damarların kanaması ve tıkanması için de bir risk faktörüdür. Özellikle yüksek tansiyon hem damar tıkanması hem de beyin kanamaları açısından en önemli risk faktörüdür.”

‘‘OBEZİTE, BÜTÜN RİSK FAKTÖRLERİNİN ANASI GİBİDİR’’

. Obezite yani aşırı kilolu olanlarda inme riski kaç kat artar?
“Ülkemizde her 3 kişinin 2’sinde bir kilo fazlalığı ve obezite olduğu düşünülürse, obezite neredeyse bütün risk faktörlerinin anası gibidir. Obezitede inme riski, kalp damar hastalıklarının tümünde olduğu gibi 1.5-2 kat bir artış gösterir. Çünkü obezitede yüksek tansiyon ve şeker hastalığı olasılığı yüksektir. Ayrıca vücudda gelişen bir yağ dokusu fazlalığı ve bunun yol açtığı iltihabi süreç söz konusudur.”

. İnmede ayırıcı tanıya nasıl varılır?
“Kanamada da tıkanmada da aynı olan belirtilerden bir tanıya ulaşmak mümkün değildir. Tanının tek koşulu beyne bir görüntüleme yapmaktır. Bilgisayarlı tomografi ya da bir MR incelemesiyle bu durum bir kanama mı yoksa tıkanma mı ayırt etmek gerekir. İnmelerin yüzde 85’i tıkanma yüzde 15 kadarı da bir kanama olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla bir görüntüleme yapılmasa bile büyük olasılıkla bir tıkanma olduğu bilinir. Tedavileri birbirinden çok farklıdır.”

TEDAVİ NASIL YAPILIYOR?

. Tıkanmaya ya da kanamaya bağlı inmeler nasıl tedavi edilir? Hangi yöntemlerden faydalanılır? Müdahale edilebilmesi için ilk saatler özellikle iki tip inme açısından da önemli midir?
“Müdahale edilebilmesi için ilk saatler her iki tip inme için de önemlidir. Yüksek tansiyona bağlı kanamalarda özellikle ilk birkaç saatte kanamanın büyüme ve hayati tehlike oluşturma riski vardır. Her iki durumda da özellikli tedavilerle hastanın sakatlık riskini ortadan kaldırmaya çalışmak gerekir. Tıkanmalardaki tedavide ilk 4,5 saat, eğer ilaçlı yapılıyorsa 6-8 saate kadar anjiyografik yöntemle tıkalı damar açılır. Beyin kanamaları için tedavi şansı günümüzde biraz daha düşüktür. İlk yapılması gereken şey beraberindeki yüksek tansiyonu mutlaka düşük sınırlara indirip ilk saatlerdeki gibi kanamanın büyümesini ve hayati risk oluşturmasını engellemeye çalışmaktır.”

. Girişimsel yöntemler kasıktan girilerek mi yapılır?
“Yapılan işlem koroner kalp krizinde olduğu gibidir. Kasıktan girilerek bir tel aracılığıyla tıkalı damara ulaşılır ve o tıkalı damar bir şekilde açılmaya çalışılır. 2013 yılından beri bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemdir. Tedaviye zamanında ulaşan ve tıkanmış bir damar gösterilmiş olan hastalarda bu damarın açılması 3 hastanın birinde tekrardan normal yaşama dönüşü sağlamaktadır. Dolayısıyla inme tedavisi farkındalık gerektiren, hızlıca sağlık kurumuna ulaşmayı gerektiren, çok etkin tedavilerin yapılabildiği bir durumdur. Sakatlık neredeyse 1/3 oranında ortadan kaldırılabilmektedir.”


İçeriği Paylaşın