İstemsiz Göz Kasılmaları

İstemsiz Göz Kasılmaları

İstemsiz Göz Kasılmaları

Bizi Takip Et


Hastaların daha çok psikolojik bir sorundan kaynaklandığını düşündüğü hastalık aslında göz çevresi kaslarının istemsiz kasılmaları sonucunda oluşuyor. Dünyagöz doktorlarından Op. Dr. Akın Banaz “İnsanlar kimi zaman Blefarospazm hastalarının gözlerindeki kasılmaları bilerek yaptıklarını sanıyorlar ama ellerinde değil, hatta bu hastaları deli zannedenler bile var “ diyor ve ekliyor bu hastalık tedavi edilebilir. Op. Dr. Akın Banaz, gözkapaklarının istemsiz kasılması (blefarospazm) ile ilgili bilgi verdi.

40 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLERDE GÖRÜLÜR

Bilinen ya da tespit edilen bir sebebi olmayan Blefarospazm hastalığı, genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülüyor Her iki cinste de görülebilmesine karşın kadınlarda daha sık olarak karşılaşılan hastalık sinsi bir şekilde başlıyor ve etkisi zaman içerisinde yavaş yavaş artıyor. Hastalığın belirtileri dikkat gerektiren işlerde artıyor, uykuda ise kayboluyor. Hastalara yapılan beyin MR’larının ya da diğer klinik testlerin sonuçları çoğunlukla normal olarak çıkıyor. 

Blefarospazm hastalığının teşhisi yalnızca klinik koşullarda konulabilmektedir. Yani bu hastalığa teşhis koyduracak bir laboratuar testi ya da patolojik tetkik yoktur. Bu sebeple hastalığın teşhisi aşamasında güçlükler yaşanmaktadır. Teşhisin konulması ve dolayısıyla tedaviye başlanması da bu nedenle gecikebilmektedir. Hastalar çoğunlukla önce bir göz doktoruna ya da nörologa gidiyorlar. Çoğunlukla hastalara “göz kuruluğu” ya da “psikolojik” teşhisi konuluyor. Hastalara önceleri çoğunlukla “suni gözyaşı” ya da bazı nörolojik ilaçlar reçete ediliyor. Ama bu ilaçlar çoğunlukla hastalığı tedavi etmek yerine hastayı uykulu hale getiriyor. 

Bu hastalık ülkemizde de yaygın olarak görülmektedir. Hastalık yurt dışında oldukça dikkate alınmakta, hastalık hakkında pek çok araştırma yapılamaktadır. 1998 yılında İngiltere’de çok sayıda hasta üzerinde yapılan birçok merkezli kinik çalışmada hastalığın başlangıcından teşhisine kadar geçen sürenin ortalama “3 yıl” olduğu ve hastaların teşhis konmadan “1 ila 72 doktor” a gittikleri belirlenmiştir. Bu süre zarfında bazı hastalar günlük işlerini tek başlarında yapmakta ve gözlerini açmakta zorluklar çekerken bazı hastalar hiç yapamamakta ve “fonksiyonel olarak kör” kabul edilmektedirler. Birleşik Amerika Devletlerinde bu konuda oluşturulmuş özel bir internet sitesi de mevcuttur www.blepharospasm.org

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

Kozmetik alanda kullanılan botox, Blefarospazm hastalığının tedavisinde de kullanılmaktadır.  Gözkapağının istemsiz kasılması “blefarospazm” ve bazı tip şaşılıklar botulinum toksininin kullanıldığı hastalıklardan bazılarıdır. Botulinum toksini kaslara beyinden gelen uyarıların geçişini engelleyerek etki ediyor ve bunun sonucunda kasların kasılmasını geçici olarak zayıflatıyor.

Ancak hastanın gözkapaklarında ilave bozukluklarda varsa “myektomi” olarak adlandırılan ve üst gözkapağı ile kaşları aşağı doğru iterek gözün kapanmasına yola açan kaslar cerrahi olarak çıkarılırlar. 

Botulinum toksini enjeksiyonları ile üst gözkapağı ile kaşları aşağı doğru iterek gözün kapanmasına yola açan kaslarda geçici olarak felç oluşturulur. İlacı tazeliği (ya da başka deyişle, bozulmamış olması), uygulama dozu, hangi kaslara uygulandığı yani uygulama yeri ve derinliği tedavinin başarısında çok önemlidir. İlacın etkisi genellikle 1 haftada başlar ve 4-6 ay sürer. Tedaviyi yenilemek gereklidir. 

Ameliyat ile tedavide ise üst gözkapağı ile kaşları aşağı doğru iterek gözün kapanmasına yola açan kaslar cerrahi olarak çıkarılırlar. Uzun ve büyük bir ameliyattır ama gerektiği durumlarda çok başarılı sonuçlar alınabilir.

BOTOX NEDİR?

Ticari adı Botox olan botulinum toksini Clostridium Botulinum adlı bakteriden laboratuvar ortamında elde ediliyor. Botulinum toksini 80’li yıllardan itibaren önemli ve daha önceden tedavilerinde büyük zorluklar yaşanan  bazı göz hastalıklarında uygulanıyor.


İçeriği Paylaşın