İzlanda’dan Türkiye’ye “Skolyoz Yolculuğu”

Dans eden, spor yapan, son 4 yıldır futbol oynayan 16 yaşındaki Maria ve ailesi, hayatlarında ilk kez ‘skolyoz’ teşhisini duydular. Korktular, şok oldular… Hızlıca tedavi seçeneklerini araştırdılar. İnsanlık tarihi kadar eski bu hastalığın en yeni tedavi yöntemini ise yine modern zamanın iletişim yöntemlerinden birini kullanarak buldular. Facebook ve internet üzerinden yaptıkları araştırmalarla, omurgasının büyümesine izin veren “bant ile gerdirme” ameliyatı olması gerektiğini düşündüler. Dünyada son 5 yıldır uygulanan bu yöntem için iki seçenekleri vardı: ABD veya Türkiye. Titiz araştırmaları sonucu rotalarını Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga Sağlığı Merkezi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay’a çeviren Maria ve ailesi büyük bir mutlulukla ülkelerine dönerken, Türkiye’ye hayran kaldıklarını belirttiler.

Sağlık turizminde son yıllarda yaptığı atılımla parlayan yıldız olarak dikkat çeken Türkiye, gerek hekimlerin tecrübesi, gerek en yeni teknolojik cihazlar, gerekse tedavi maliyetlerinin uygun olması dolayısıyla, artık Avrupa’dan gelen hastalara da umut oluyor. Onlardan biri de 16 yaşındaki İzlandalı hasta Maria Arnarsdottir. Günümüzde her 100 çocuktan 3’ünün karşılaştığı, omurganın sağa ya da sola eğrilmesi olarak tanımlanan skolyoz, Maria’nın da kapısını çalınca, ailesi yaptıkları uzun araştırmalar sonucu ameliyat için ABD yerine Türkiye’de karar kıldı. Zira tedavisi ABD’de sayılı birkaç merkez dışında Acıbadem Maslak Hastanesi’nde uygulanıyordu. Ancak ABD’de maliyetin çok yüksek olmasına, sosyal medyada ve internette yaptıkları araştırmaları kapsamında, skolyoz tedavisi görmüş pek çok kişinin hep Prof. Dr. Ahmet Alanay’a işaret etmeleri de eklenince çok da bilgilerinin olmadığı İstanbul’a doğru yola çıktılar.

“SKOLYOZ’U İLK KEZ DUYDUK VE ŞOK OLDUK!”

Yıllardır sporu bir yaşam biçimi haline getiren, dans eden, 6 yaşından 11 yaşına kadar jimnastiğe gidip, 4 yıldır da futbola devam eden Maria, iki yıl önce özellikle koşarken belinde ve sırtında ağrı hissetmeye başladı. Anne ve babası, kızlarını, giderek nefes alırken de ortaya çıkan ağrılar ve omurgasında S şeklinde belirmeye başlayan eğrilik nedeniyle İzlanda’da doktorlara götürdü. Doktorlar kendisine skolyoz tedavisinin klasik cerrahi çözümü olan füzyon (omurganın sabitlenmesi) ameliyatı önerdiler. Ancak füzyon ameliyatına uzak bakan aile önce farklı yöntemlerde umut aradı. “O güne dek skolyoz hakkında hiçbir bilgimiz yoktu hatta adını bile duymamıştık. Skolyoz teşhisi konulduğunda çok endişelendik, korktuk hatta şok olduk” diyen aile, fizik tedavi metotlarına umut bağlayarak Londra’da 4 haftalık Schtorh egzersiz programına yazdırdı Maria’yı. Ancak dertlerine derman olmayınca bu kez ameliyat ve hekim konusunda uzun ve titiz bir araştırma süreci başladı.

Füzyon ameliyatı dışı bir çözüm arayan aile Facebook’ta, benzer şikayetleri olan ve ‘füzyonsuz bant ile gerdirme’ yöntemi ile sağlığına kavuşan pek çok kişi ile görüştüler. Yöntem, Avrupa’da uygulanmıyordu. Dünyada son 5 yıldır uygulanan bu yöntem için, iki seçenekleri vardı: ABD veya Türkiye. Uzun ve titiz araştırmaları sonucu, yöntemin ilk uygulayıcılarından Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın kapısını çaldılar. Londra’da yaşayan Baba Arnar Arnarsdottir “Geçen yıl ABD’ye bu yöntemi uygulayan hekime gittik ve Maria’nın tedavi için uygun olduğunu söyledi ancak sigortamız bu işlemi karşılamıyordu. ABD’de tedavi çok pahalıydı. Avrupa’daki alternatifleri araştırdığımızda, gerek facebooktaki ebeveyn gruplarında gerekse internette ve hatta buradaki doktorumuz tarafından hep Prof. Dr. Ahmet Alanay’a işaret ediliyordu. Kendisiyle görüştüğümüzde tecrübelerine güvenebileceğimizi ve kızımızı sağlığına kavuşturabileceğini hissettik. Üstelik yaklaşımı çok açık ve dürüsttü; bize kendi servisinin pazarlamasını yapmıyor, aksine hastalığı, tedaviyi ve Maria’nın durumunu açıklıkla anlatıyordu” derken, ameliyatın başarıyla geçmesinden duydukları mutluluğu dile getiriyor.

SPORA DEVAM EDECEĞİM

Skolyozla tanışıncaya dek aslında Türkiye’nin sağlık alanındaki atılımına ve yıldızı hızla parlayan bir ülke oluşuna, insanların tedavi için Türkiye’ye gittiklerine dair de en küçük bir fikirleri yoktu Maria ve ailesinin. Dil ve kültür açısından Türkiye’ye uzak bakıyorlardı ancak Prof. Dr. Ahmet Alanay’ın sayısız başarısı endişelerini hafifletti, umutlarını artırdı. Güvenleri de boşa çıkmadı. Başarıyla geçen ameliyatın ardından kısa sürede toparlanarak taburcu olan Maria, kendini çok iyi hissettiğini ve evine döndükten sonra spor yapmaya devam edeceğini belirti.

PROF. DR. ALANAY: “3,5 YILDIR UYGULADIĞIMIZ BİR YÖNTEM”

Prof. Dr. Ahmet Alanay ilk kez 3,5 yıl önce üstelik tam başarı ile uyguladıkları bant ile gerdirmenin, skolyozda çığır açan bir tedavi yöntemi olduğunu belirterek “Avrupa’da yapılmayan, ABD’de sayılı birkaç merkezde yapılan bu yöntemi ilk kez 3,5 yıl önce uyguladık ve mükemmel bir sonuç aldık. ABD’de de henüz çok yeniydi. Ardından gerekli cihazların ülkemizde geliştirilmesiyle hızla yol aldık. Maria’nın ameliyatı da son derece başarılı geçti. Bant ile gerdirme yöntemi, füzyon denilen, omurganın birbirine yapıştırılması yerine büyümeyi engellemeyen bir yöntem. Gelecekte çok daha yaygınlaşarak skolyoz tedavisinde öne çıkacağını düşünüyorum” diyor. Bu yöntemle yaptıkları ameliyatlarda elde ettikleri başarıları uluslararası kongrelerde sunmaya başladıklarını ve Avrupa’dan da artık tedavi için hasta gelmeye başladığını belirten Prof. Dr. Ahmet Alanay “Türkiye’nin batıdaki hastanecilik anlayışından çok iyi durumda olduğunu, en yeni teknolojileri ve son derece tecrübeli hekimleriyle ön plana çıkmaya başladığını herkes görmeye başladı. Skolyoz tedavisinde Türkiye artık başarısıyla dünyanın birçok ülkesinden rağbet görüyor” diyor.

BANT İLE GERDİRME: HAREKET İMKANI, MİNİMUM KANAMA, ÇOK HIZLI İYİLEŞME!

-ABD’den sonra ilk defa Türkiye’de geliştirilen bu özel yöntem sayesinde çocuğun omurgası dondurulmuyor. Böylece büyümesi ve hareketleri kısıtlanmıyor.

-Omurgaya yerleştirilen özel polyester bant gerdirilerek eğriliği azaltılıyor. Hastanın boyu uzadıkça bantın desteğiyle omurganın eğriliği günden güne düzeliyor.

-Kapalı yöntemle, 6 küçük delikten kamera ile girildiğinden kanama ve ağrı minimum oluyor, çok hızlı iyileşme sağlanıyor. Hasta kısa sürede taburcu olarak günlük yaşantısına dönüyor.

-Hastanın sırtında upuzun bir ameliyat izine son veren bu yöntemde, 3-4 santimlik belirgin olmayan minik kesi izi oluyor.