Kadın Donörlerden Vajinal Yoldan Böbrek Çıkarımlı Nakil

Cerrahi tekniklerdeki ve teknolojideki gelişmeler sayesinde organ nakli cerrahisi klasik açık ameliyatlardan laparoskopik yani kapalı şekilde yapılan ameliyatlara doğru ilerliyor. Doğum yapmış kadın vericilerde böbrek, vajinal yoldan çıkarılabiliyor. Bu sayede vericinin karın duvarında böbreğin çıkarılması için kesi yapılmasına ihtiyaç kalmadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof .Dr. İbrahim Berber, “Vajinal yoldan böbrek çıkarımlı donör nefrektomi ameliyatı sayesinde vericiler ameliyat sonrası daha az ağrı çekiyor, ağrı kesici ihtiyacı daha az oluyor, daha çabuk ayağa kalkıyor” dedi.

Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, böbrek naklinde kullandıkları “vajinal çıkarımlı donör nefrektomi” yöntemi ile donörün iyileşme sürecinin hızlandığını söyledi.

22 BİN KİŞİ BÖBREK BEKLİYOR

Türkiye’de son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi gören yaklaşık 60 bin hasta olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Berber, “Bunların 22 bini kadavradan böbrek nakli için bekleme listesindedir. Kadavra organ bağışının yetersiz olması nedeni ile ülkemizde böbrek nakillerinin çoğu canlı vericiden yapılıyor. Türkiye’de nakillerin yüzde 80’i canlı vericiden, yüzde 20’si kadavradan yapılırken; bu oran Avrupa ülkelerinde tam tersidir” dedi.

DONÖRÜN İYİLEŞME SÜRECİ KISALIYOR

Kadavradan organ naklinin yetersiz olduğu ülkemizde canlı donörden yapılan böbrek naklinin son dönem böbrek yetmezliği hastalarına umut olduğunu ifade eden Prof. Dr. İbrahim Berber,

“Yakınlarının iyiliği için hiçbir rahatsızlığı yokken bıçak altına yatan bu kişilere uygulanan cerrahinin, minimal invaziv yöntemlerle yapılmasına özen göstermeliyiz. Son zamanlarda gündeme gelen ve doğum yapmış kadınlarda uygulanabilen vajinal çıkarımlı donör nefrektomi bu yöntemlerin en önemlisi” dedi.

KARIN DUVARINDA KESİĞE GEREK KALMIYOR

“İzsiz cerrahi” olarak da adlandırılan yöntemin donör açısından oldukça avantajlı sonuçları bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Berber, “vajinal çıkarımlı donör nefrektomi” yöntemi ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Geçmişte donör nefrektomi için açık cerrahi yapılıp, vücutta 20-25 cm uzunluğunda kesi yapılıyordu. Ameliyat sonrası hastayı ayağa kaldırmanın zorluğu bir yana, yara yerinde kanama, enfeksiyon ya da fıtık olabiliyordu. Ama günümüzde kapalı teknikle, büyük kesilere ihtiyaç duymadan, sadece 5-6 cm’lik bir kesi yaparak böbrek karın dışına çıkarılabiliyor. Bu kesinin boyutu ise böbreğin büyüklüğüne göre değişiyor çünkü organı bütün olarak ve zarar vermeden çıkartmak gerekiyor. Doğum yapmış kadınlarda, böbreği doğum yolundan çıkararak karındaki 5-6 cm’lik kesiye de ihtiyaç kalmamaktadır. Vajinal çıkarımlı donör nefrektomide, böbrek laparoskopik olarak serbestleştirildikten sonra böbrek endobag adı verilen torbaya yerleştirilip, damarlar ve üreter kesildikten sonra organ doğum yolundan dışarı çıkarılıyor. Bu ameliyatda organı çıkarırken karın duvarına kesi yapmak gerekmiyor. Karın bölgesine vajenden giriliyor ve böbrek çıkarılıyor.

Bu sayede vericinin karın duvarında böbreğin çıkarılması için kesi yapılmasına ihtiyaç kalmamaktadır. Vajinal yoldan böbrek çıkarımlı donör nefrektomi ameliyatı sayesinde vericiler ameliyat sonrası daha az ağrı çekmekte, ağrı kesici ihtiyacı daha az oluyor, daha çabuk ve rahat olarak ayağa kalkmakta, daha rahat hareket etmekte ve daha erken işlerine dönebilmektedirler. Karın duvarında sadece laparoskopik aletlerin gireceği kadar küçük (1-2 cm) kesilerin olması daha iyi kozmetik sonuçlar doğurmaktadır ve kesi yerinde fıtık, enfeksiyon gibi komplikasyonlar daha az olmaktadır. Verici  için doğum yolundan böbreğin çıkarılması  standart laparoskopi ve açık cerrahiye göre daha konforlu bir ameliyattır.

HAMİLE KALMAYI ENGELLEMİYOR

Prof.Dr. İbrahim Berber, yöntemin böbreğin fonksiyonunu olumsuz etkilemediğini vurgulayarak böbreğin vajinal yoldan çıkarılması işleminin cinsel hayatı ya da kadının sonraki dönemde gebe kalmasını ve gebelik sürecini etkilemediğini vurguladı. Prof.Dr. İbrahim Berber,  yöntemin yaklaşık 100 hastada uygulandığını, alıcı ve vericide vajinal çıkarıma bağlı bir kompilkasyon görülmediğini ifade etti.