Kadınlarda Düşük Yumurta Rezervi

Kadınlarda Düşük Yumurta Rezervi

Kadınlarda Düşük Yumurta Rezervi

Bizi Takip Et


Düşük yumurta rezervi ve yumurta dondurma işlemlerini İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Suzan Gençsoy, Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

DÜŞÜK YUMURTA REZERVİ NEDİR?

Düşük yumurta rezervi nasıl bir tablodur?
Kadınlar doğduklarında yumurtalıklarının içerisinde belli bir sayıda yumurta vardır. Her iki yumurtalıkta ortalama 2-3 milyon civarında yumurta vardır. Bu genç kadın buluğ çağına geldiği zaman yumurta sayısı 400 bine kadar düşer. Yıllar içerisinde hiçbir zaman kadınlarda yeni yumurta üretimi olmaz. Bu yumurtalar sürekli azalır. Normal doğurganlık çağında yumurtlama ile birlikte ayda bir veya iki tane yumurta büyür, olgunlaşır ve çatlar. Bu durumda döllenme olursa gebelik oluşur. Gebelik oluşmazsa da normal siklusta adetini görür. Bir- iki tane yumurta gelişiyor ve bunun yanında da belli bir sayıda yumurtada zaten yok oluyor, eriyor gidiyor. Yumurtlar yıllar içerisinde giderek azalır ve menopoz yaşına geldikten sonra da yumurtalar tükenir. Ultrasonda ve bir takım hormonal testlerle yumurta rezervi tespit edilebilir. Beklenen yumurtanın altında yumurta tespit edildiği zaman yumurta rezervinin azaldığını görebiliyoruz. Böyle bir durumda da kişiye bilgi verilir. Eğer ki çocuk düşünmüyorsa bu dönemde bu çocuk arzusunu çok fazla ertelememesi için bir takım önlemler alması gerekiyor. Veya evli değil ise bunun için bir takım yöntemlerle yumurta dondurma teknikleriyle yumurta dondurabiliyoruz.

NEDEN YUMURTA REZERVİ AZALIR?

Bir kadında neden yaşa bağlı yumurta rezervi azalıyor; ama daha genç bir yaştaki bir kadında yumurta kapasitesi neden azalır?
Bunun birçok sebebi olabilir. Çoğu zaman sebebi de tespit edilemeyebiliyor. Bazen genetik olarak anne ya da teyze erken menopoza girmişse kişi etkilenebiliyor. Bunun yanında özellikle herhangi bir kanser tedavisiyle alakalı radyoterapi veya kemoterapi gördüyse bunun yumurtalık içinde çok harap edici bir etkisi var. Yumurta rezervi neredeyse sıfırlanıyor. Bunun yanında bazen bir takım otoimmün hastalıklar var. Haşimato tiroidi veya diyabet bunlar da etkili olabiliyor. Sonuç itibarı ile yumurta sayısı giderek azalıyor. Yaş ilerledikçe artık yumurtalar sınırlı sayıda kaldığı zaman adet düzensizliği başlayabiliyor. Ancak birçok kadın azaldığı zaman bunu hiçbir şekilde fark etmiyor, normal adet gördüğü için bunu tahmin de edemiyor. Bu yüzden yılda bir kere veya iki yılda bir kere doğurganlığı tespit etmek için bir jinekoloğa başvurmak ve testler yaptırmak önemlidir.

Bu testler nelerdir?
Ultrasondaki muayenelerde yumurtalığın içerisinde yumurta taslaklarını görebiliyoruz. Bunlara fonikül denilir. Bunlara sayıca bakıyoruz ve beklediğimizden daha az olduğu zaman tabi ki tanı konulabiliyor. Son dönemlerde çok iyi bir diyagnostik kriter olan bir test tespit edildi ve bu da çok sık kullanılıyor. Kandan, anti mineral hormon seviyesine bakılıyor. Buna AMH deniliyor.

Op. Dr. Suzan Gençsoy

DÜŞÜK YUMURTA REZERVİ VE KISIRLIK

Düşük yumurta rezervinin kısırlığa etkisi ne olabiliyor?
Yumurta rezervinin azalması, normal yoldan başka bir sebep yok ise gebe kalınamaz anlamına gelmiyor. Ancak bu süreç başladığı zaman da bu sürecin geri dönüşü yoktur. Bu süreç bir iki yıl içerisinde de ilerleyebilir, yumurtalar bitebilir, beş altı yıl kadar da sürebilir. Bu bilinemez. Bu süreç başladığı zaman biz sadece gebelik arzusunu ertelememesi için bir uyarı yapıyoruz. Tabi ki bunun dereceleri var. Eğer ki gerçekten çok ileri derecede azaldıysa, sınırlı sayıda yumurta kaldıysa ve özellikle yaşı kırklara yaklaştıysa şansı yüksek bir yöntem kullanıp bir an önce gebe kalmasını sağlamamız gerekiyor. Bazı durumlarda kişi o dönemde kariyer ya da evlilik istememe gibi sebeplerle gebelik istemiyor olabilir. Böyle bir durumda duruma göre yumurta ya da embriyo dondurma yapılabilir.

YUMURTA TOPLAMA VE DONDURMA İŞLEMİ

Öncelikle yumurta nasıl toplanır ve nasıl dondurulur? Bu ağrılı bir işlem midir? Anestezi gerekebilir mi? Ne kadar sürer? Hastanede yatmayı gerektirir mi?
Yumurtaları toplamadan önce kişi tedaviye adetin ikinci veya üçüncü gününde alınır. Birtakım ilaçlarla yumurtalar büyütülür ve olgunlaştırılır. Bu süreçte ortalama sekiz ile on iki gün kadar sürüyor. Yumurta takibi yapılıyor ve zaman zaman üç dört günde bir yumurtaların boyutlarına ultrasonla bakılıyor. Aynı anda yumurtaların olgunlaşıp, olgunlaşmadığını kontrol etmek için hormon seviyesine bakılır. Ortalama 10-12 gün sürüyor. Ondan sonraki süre içerisinde özel bir iğne ile bunların olgunlaşmasını sağlanır ve yumurta toplama işlemine geçilir. Yumurta toplama işlemi genelde çok kısa sürelidir. Sedasyon dediğimiz kısa süreli bir anestezi altında yapılır. Ortalama 15-20 dakika sürüyor. Ameliyathanede steril şartlarda herhangi bir ağrı hissedilmiyor. Toplama sonrası bir-iki saat dinlenme ardından kişi taburcu edilir. Bu süre içerisinde kadın eğer evliyse eşinden sperm alınır ve yumurtalarla aynı gün içerisinde döllenir. Embriyolar birkaç gün içerisinde gelişimlerini sağladıktan sonra dondurulur ve saklanır. Eğer ki kadın evli değilse direkt yumurtaları dondurulur ve saklanır. Yasal olarak beş yıllık bir süre içerisinde saklanabilir. Bu embriyolar istenildiği zaman çözüp kullanılabilir.

Türkiye’ye yurt dışından gelecek olan kişiler ne kadar zamanlarını ayırmaları gerekli? Tüp Bebek tedavisini yurtdışındaki bir hastanın kontrol süreci de nasıl işliyor?
Gelişlerini eğer ki adet dönemlerinin başına denk getirebilirlerse ortalama 15-20 gün arasında tedavi bitmiş olur. Ancak bazı özel durumlarda aynı ay içerisinde transfer yapılamayabiliyor. Örneğin rahim zarı transfer için o ay uygun olmayabilir veya hormon seviyesi uygun olmayabilir. Bu durumda embriyolar dondurulur ve bir sonraki transfer için saklanır. Bu bir sonraki ay ya da birkaç ay sonrası da olabilir. Anne adayının durumuna bağlıdır. Bu durumda hastanın gidiş gelişini ona göre ayarlaması gerekiyor veya peş peşe yapılırsa bazen bir buçuk iki ay burada kalması gerekebiliyor. Ancak her şey yolunda giderse yirmi gün içerisinde tedavi bitmiş oluyor.

Kısırlıkta ne tür durumda şüphelenip bir hekime başvurulmalı?
Aslında çok farklı sebepler olabiliyor. Öncelikle korunma yöntemi kullanılmamasına rağmen bir yıl içerisinde spontane yani kendiliğinden gebelik oluşmazsa mutlaka bir jinekoloğa başvurulması gerekir. Ancak bazı durumlarda bir yıl kadar beklenmemesi gerekir. Özellikle 35-37-38 yaşından sonra evlilik oluştuysa tabii ki bir yıl çok uzun bir süredir. Bu durumda altı ay içerisinde gebelik oluşmazsa doktora başvurulması gerekir. Kadının daha önce geçirdiği bir takım jinekolojik ameliyatlar varsa; endometriozis, polikistik over sendromu gibi durumları varsa da en kısa zamanda doktora başvurması gerekir.


İçeriği Paylaşın