Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölüm sebepleri arasında ilk sırayı kalp hastalıkları alıyor. Bunlar arasında en sık görülen hastalık grubu ise kalp damar (koroner arter) hastalığı.
Bu hastaların tedavisinde by-pass ameliyatı yerine ilaçlı veya ilaçsız stent kullanıldığını söyleyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Keleş, damar içine takılan, metalik tellerden örülmüş silindirik bir kafes olan stentin hastalarda protez taşıdıkları hissini oluşturduğunu belirtti. Bu durumun bir takıntı haline gelebildiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Keleş şu bilgileri verdi:
“Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde hastalarda eriyen stentler kullanılmaya başlamıştır. Bu stentler, zaman içinde damarın özyapısına karışarak doğal hale dönüşmektedir ve bu nedenle gerektiğinde aynı yere tekrar stent takılma avantajı sağlamaktadır.
Önceki stentlerin takıldığı hastalarda yüksek olan damarların yeniden tıkanması ve pıhtılaşma riski ortadan kalkmaktadır. Daha da önemlisi stent takıldıktan sonraki ilk haftalarda göğüste duyulan batma hissi bu stentlerde duyulmamaktadır ve bu stentler altı ay içinde yok olmaktadır. Ayrıca hastaların hayat boyu kan sulandırıcı ilaç kullanmaları gerekmemektedir. Gereğinde by-pass olma şansları da korunmaktadır.”
Dünyada bir seneden fazladır kullanılan bu stentlerin artık ülkemizde de kullanılmaya başlandığını kaydeden Prof. Dr. Keleş, “Türkiye’de yaklaşık 700.000 kişide stent olduğunu düşünürsek gelişen bu teknolojinin insanlığın ne denli yararına olduğu anlaşılır. Günümüzde oldukça pahalı olan bu stentlerin ilerleyen zamanlarda ucuzlayacağını ummaktayız” dedi.