Kalp Hastaları Oruç Tutabilirler Mi?
Kalp Hastaları Oruç Tutabilirler Mi?
Bizi Takip Et
Temmuz sıcakları ile uzun günlerin birleşimi, oruç tutacak olan kişilerin bu yıl daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Vücutta görülen sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile tansiyon, kalp ritminde bozukluk, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Ramazan ayının bu yıl da uzun ve sıcak günlerde denk gelmesi nedeniyle özellikle kalp hastalarını uyarıyor.
KALP HASTALIĞI ORUÇ TUTMAMAK İÇİN YETERLİ BİR NEDENDİR
Geçmiş yıllardaki kısa günlerde oruç tutulan Ramazanlarda genel durumu uygun, ilaçları müsait olan kalp hastalarımıza oruç tutabileceklerini söylerken, bu yıl bunu büyük bir risk olarak görüyoruz. Çünkü Temmuz sıcakları uzun günler birleşince 15 saatlik açlık, kalp hastaları için tehlikeli olabilir. Bu süre içinde hayati ilaçlarını uygun aralıkla alamayacakları gibi, hastaların elektrolit, su ve tuz kaybı da dikkate alınmalıdır. 15 saat boyunca yeterli su alınamaması tansiyon düşüklüğü, fenalık hissi ile sonuçlanarak kalpte sorunlar oluşturabilir. Kanın koyulaşmasına bağlı olarak toplardamar tıkanmaları ve koroner damarların tıkanmasına bağlı kalp krizi, beyin damarlarının tıkanmasına bağlı felç olabilir.
ORUÇ TUTULACAKSA GÜNDÜZ UYKUSU ŞART!
İftar ve sahur arasındaki uyku süresi çok kısa olduğu ve sahurdan sonra uyumak mümkün olmayacağı için Ramazan boyunca öğle saatlerinde ya da öğle sonrası 1-2 saatlik uyku, son derece dinlendiricidir, açlık ve susuzluğun yarattığı stresi azaltır. Uyuduktan sonra geri kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile birlikte ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Eğer hafta içi gündüz uykusu mümkün değilse hafta sonu çok iyi uyumaya özen gösterilmelidir.
RAMAZAN’DA ÜÇ ANA ÖĞÜN YEMEK YİYİN!
Ramazanda öğünlerin sayısının azalması metabolizmayı olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle özellikle kalp sağlığı açısından iftarda, ‘acıktım’, sahurda ‘acıkırım’ korkusu ile tıka basa yemek, mide ve kalbe baskı yapar, bu açıdan kişiye zarar verir. Bu nedenle iftarda bir çorba ile başlangıç yapılmalı, komposto veya sütlü tatlı yendikten bir süre sonra tamamlayıcı hafif bir yemek yenmelidir. Sahurda mümkün olduğu kadar tuzlu ve tatlı olmayan, doyuruculuğu yüksek yemekler seçilmelidir. Bu şekilde Ramazan’da da üç ana öğün yemek yenmiş olacak ve vücut olumsuz etkilenmeyecektir.
KALP KRİZİ RİSKİNE KARŞI SAHURDA ÇAY VE KAHVE İÇMEYİN!
Ramazan ayının çok sıcak ve uzun günlerde yaşanması, gün içinde artış gösteren sıcaklarda oruç tutulması, vücutta su kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle yeterli sıvı alımı çok önemlidir. Kişinin, gün içinde kaybettiği suyu geri kazanmak için yeterli miktarda sıvı almaması, kanın koyulaşmasına ve daralmış bacak, beyin ve kalp damarlarının pıhtı ile tıkanmasına, kalp krizlerine yol açmaktadır. Ramazan’da su kaybına neden olan kötü bir alışkanlık da sahurda çay ve kahve tüketimidir. İdrar sökücü özelliği nedeniyle gün içinde su kaybına neden olan bu alışkanlığın iftar sonrasına bırakılması, sahurda ise su tüketilmesi gerekir.
SAHURDA SİGARA İÇİP YATMAK KALP KRİZİNİ TETİKLEYEBİLİR
İftara sigara içerek başlamak ya da az bir miktar yemeğin hemen ardından art arda sigara içmek son derece tehlikelidir. İftarla birlikte arka arkaya 3-4 sigara içimi, ciddi karbonmonoksit zehirlenmeleri ile birlikte oluşan aritmi sonucunda ani ölümlere neden olabilir. Çünkü karbonmonoksit zehirlenmesi kalpte ritim bozukluklarını tetikler. Aritmi nedeniyle de ani kalp ölümleri ortaya çıkabilir. Kalp sağlığı açısından sahurda da sigara içmemek çok önemlidir. Çünkü sahurda sigara içimi sonrası hemen uykuya dalmak, kalp krizi riskini artırır.
SIVI ALIMINA VE UZUN SÜRE OTURMAYA DİKKAT!
• İftarda ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınmalıdır.
• İftarın klasik olarak bir bardak suyla açılması uygundur. Arkasından bir çorba içilmesi ve 10 dakika ara verdikten sonra da diğer yiyeceklerin yavaş bir şekilde tüketilmesi gerekir. Ancak yemeğe oturup birden 3 kap yemek tüketmek risklidir.
• Ramazan’da alınması gereken sıvı sudur. Bol su içmeli ve tatlı olarak da sütten yapılmış olanları tercih edilmelidir.
• Sahurda kesinlikle aşırı tatlıdan kaçırmak gerekir. Çünkü bu tatlıların tüketiminden sonra açlık ve susuzluk hissi artmaktadır. Çay ve kahve de idrar söktürücü özelliği nedeniyle sahurda tüketilmemelidir. İftarda bol çay içilebilir.
• İftar sonrası eğer kişi teravih namazına gidiyorsa ve yaşlıysa, uzun süre oturur pozisyonda olması risklidir. Çünkü uzun süre oturma halinde kan koyulaşması ortaya çıkabilir ve bu da emboliye neden olabilir. Bu nedenle ileri yaş hastaları teravih namazı kılacaklarsa, bir sandalye kullanmalıdır.
• İftar sonrası yemek yedikten bir saat sonra yarım saatlik bir yürüyüş de yararlı olabilir. Ancak aktif olarak spor yapan kişilerin Ramazan ayı boyunca spora ara vermesi uygun olur. Sporlarını Ramazan sonrasına ertelemeleri kalbi yorma riskini azaltır.
İçeriği Paylaşın