Kalp Hastalarına Kardiyak Rehabilitasyon
Kalp Hastalarına Kardiyak Rehabilitasyon
Bizi Takip Et
Kalp ameliyatları ve hastalıklarının tedavisinde büyük önem taşıyan kardiyak rehabilitasyon, hastaların yaşam kalitelerini artırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nde kalan hastalar, bu konuda bir haftalık eğitimden geçiriliyor.
By-pass ameliyatları ve kalp hastalıklarında hastanın iyileşmesi ve yaşam kalitesini artırabilmesi, operasyondan sonra benimseyeceği kurallara ve alışkanlıklara bağlı. Bunlar içinde kardiyak rehabilitasyon önemli bir yer tutuyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, kardiyak rehabilitasyonu “kalp hastalarının toplum içindeki aktivitelerini yeniden kazanabilmeleri veya koruyabilmeleri için uygulanan, egzersiz ve eğitim hizmetlerinden oluşan geniş kapsamlı, uzun vadeli, multi-disipliner, ancak bireysel özelliklere göre düzenlenen aktivitelerin toplamı” diye tanımlıyor.
Prof. Dr. Akı, rehabilitasyon sürecinin sadece egzersize dayalı olmadığını ve hastanın tüm yaşam aktivitelerini düzenleyebilmesi için eğitimin şart olduğunu vurguluyor. Kardiyak rehabilitasyonda amaç, ölüm oranlarının azaltılması ve hastanın yaşam kalitesinin arttırılması. Sadece operasyon geçiren hastaların değil, kalp yetersizliği, atım bozukluğu olanların, kalp pili takılan, kalp kapakçığı ya da kalbi tamamen değiştirilen hastaların da kardiyak rehabilitasyon sürecinden geçmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Akı, şöyle devam ediyor:
EGZERSİZ VE EĞİTİM
“Rehabilitasyonu egzersiz ve eğitim olarak iki grup altında toplamak mümkün. Bunlardan biri bireysel olarak düzenlenmiş egzersizler. Hastanın fiziksel aktivite toleransını ve günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirme kabiliyetini geliştirmek için bunları veriyoruz. Bir de eğitim, yönlendirme ve davranışsal girişimler var. Hastanın sigarayı bırakması, kan basıncını ve kan lipid seviyesinin düzenlenmesi önemli.”
Egzersizler, solunum ve kalp-damar sistemini bir arada çalıştıran aerobik hareketlerden oluşuyor. Kişinin özelliklerine göre bu fiziksel hareket planına kas güçlendirici ve rahatlama egzersizleri de eklenebiliyor. Hastanın durumuna göre hastanede kaldığı süre içinde, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı tarafından planlanan kardiyak rehabilitasyon ve egzersiz programı fizyoterapist desteğinde ve gözetiminde uygulanıyor. Belirlenen plan doğrultusunda uygulanan bu egzersiz programı hastanın günlük yaşamına dönmesinde önemli bir role sahip.
AMELİYAT SONRASI
ASM’de by-pass operasyonu geçirdikten sonra tek kişilik odaya alınan bir hastayı nasıl bir süreç bekliyor?
Kardiyoloji Kliniği Sorumlu Hemşiresi Nazife Utlu Tan’ın verdiği bilgiye göre, ameliyatına karar verilen hasta öncelikle servise getirilerek buradaki personelle tanıştırılıyor, kalacağı oda gösteriliyor. İzlenecek adımlar birer birer hastaya anlatılarak, hastanın ameliyat stresi ve ölüm korkusu en aza indirilmeye çalışılıyor. Tan, ameliyat öncesinde hastanın iyi uyumasının da operasyon başarısını etkilediğini söylüyor:
“Bu nedenle hastanın tek kişilik odada olması hem hasta hem de çalışan açısından çok avantajlı. Hasta, bu konfordan yararlanarak dinlenme fırsatı buluyor. Uykudayken bütün organlar kendini dinlendirir, yeniler. Dolayısıyla kişi iyi bir uyku çekerse zinde bir vücutla ameliyata hazır girer. Stres de vücudu etkiliyor, nabzın ve tansiyonun artmasına neden oluyor. İyi bir uyku bunu da önler.”
Ameliyatın ardından hasta bir gün yoğun bakım ünitesinde kalıyor. Ardından hastaya, kardiyak rehabilitasyon hemşiresi tarafından yedi günlük bir eğitim programı uygulandığını anlatan Nazife Utlu Tan, şu bilgileri veriyor:
“Birinci gün hastaya fiziksel aktivitelerin önemi ve nasıl hareket edeceği konusunda eğitim veriyoruz. Göğüs kemiğini nasıl koruyacağını, yataktan nasıl doğrulacağını, nasıl yürüyeceğini, hareket edeceğini ya da ağrısı olunca ne yapacağını anlatıyoruz. İkinci gün hastaya, yarasının bakım eğitimi veriliyor. Göğsünde bir kesi var. Bu yaranın ne zaman iyileşeceği, bakımının nasıl yapılacağı konusunda hastayı eğitiyoruz. Hijyeni öğretiyoruz.”
BESLENME PLANI
Üçüncü gün ise beslenme planı ve hastanın diyete ne zaman başlayacağı anlatılıyor. Ameliyat sonrası bir aylık dönemin kişinin bedenindeki travmayı yenip, hasarı onarması için çok önemli olduğunu ve bu nedenle protein, vitamin ve mineral açısından zengin beslenmesi gerektiğini ifade eden Tan, “Hastanın bir ay sonra özel diyete geçmesi gerekiyor. Bu diyet programının ne olduğunu, nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyoruz. Sigara içenlere bunun zararları anlatılıp bırakma teknikleri konusunda eğitim veriyoruz” diyor.
Hasta ameliyattan sonra ilk banyosunu dördüncü gün yapıyor. “Her odada banyo var. Hastanın ilk banyosunu hemşire eşliğinde ve mutlaka bir yakınına da öğreterek, göstererek yaptırıyoruz” diyen Tan, güvenli banyo yapmayı öğrenen hastaların bu konudaki korkularını da üzerinden attığını söylüyor. Yine aynı gün hastaya nasıl giyineceği, örneğin kapatması zor olacağı için arkadan fermuarlı giysiler almaması gerektiği gibi bilgiler veriliyor. Göğüs kemiğini koruyacak şekilde hareket etmesi, ağırlık kaldırırken dikkat edeceği hususlar da bu bilgiler arasında yer alıyor.
Beşinci gün ise hastaya verilen tüm eğitim yakınlarıyla birlikte yineleniyor. Hastanın ya da yakınlarının aklına takılan her türlü soru cevaplanıyor.
Tan, hastanın kullanacağı ilaçların belli olduğunu ve reçetesine karar verildiğini belirterek, “Dolayısıyla hastanın reçetesindeki tüm ilaçlarla ilgili doğru ilaç kullanımı eğitimi veriyoruz. Çünkü özellikle kardiyak hastalarında doğru ilaç kullanımı çok önemli. İlacı ne kadar süre kullanacak, ne zaman kesecek, bir gün kullanmayı unutursa ne yapacak, bu ilaç ne işe yarayacak? Tüm bu soruların cevabını veriyoruz” diyor. Yedinci gün hasta taburcu ediliyor.
SOLUNUM EGZERSİZLERİ
Kardiyak rehabilitasyonun önemli bir parçası da solunum egzersizleri. ASM uzman solunum terapisti Sibel Sındım, ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonları önlemek için hasta eğitimine operasyon öncesinde başlandığını söylüyor. Ameliyat sonrası hemen her hastada sekresyon (balgam) miktarında artış yaşandığını ve bunların dışarı atılmasını kolaylaştırmak için göğüs fizyoterapi yöntemlerinin öğretildiğini anlatan Sındım, “Eğer balgam iyi atılamazsa, akciğerde iyi havalanamayan alanlar, oksijenasyonda bozulma ve akciğer enfeksiyonuna uzanan komplikasyonların oluşmasına neden oluyor.” uyarısında bulunuyor. Bu olumsuzlukların yaşanmaması için hastaya derin solunum egzersizleri, diyafragmatik solunum ve öksürme eğitimi veriliyor.
Sibel Sındım, derin solunumun tanımını “mümkün olduğunca burnumuzdan yavaş derin bir nefes alıp, ağızdan yavaşça ve nefes aldığımız süreden daha uzun sürede o nefesi vermek” diye tanımlıyor.
Pursed lips (büzük dudak) solunumu da egzersizlerden biri. Hastanın sekresyonu koyuysa aerosol tedavisi uygulanıyor. Ancak hastanın kronik tıkayıcı akciğer hastalığı (KOAH) gibi bir sorunu varsa daha yoğun bir tedaviye alınması gerekiyor. Ameliyat öncesinde sigara içiyorsa bırakması isteniyor. Sındım, solunum terapisine ameliyatın hemen ardından başlanıp hastanın taburcu oluncaya kadar ihtiyaç duyduğu her an devam edildiğini anlatıyor. Hastanede kullanılan spirometre ile çalışmanın evde de devam ettiğini söyleyen Sibel Sındım, şöyle devam ediyor:
“Hasta mümkün olduğunca dik pozisyona getiriliyor. Ondan sonra spirometreyi veriyoruz. Bütün nefesini dışarıya boşaltıyor. Spirometreyi ağzına alıyor. Yavaş ve derin bir nefesi içine çekerken oradaki topu yukarıya kaldırması gerekiyor. Son noktada bir iki saniye tutuyor ve nefesi ağızdan veriyor. Bir nefes dinleniyor, sonra yine spirometre ile çalışıyor. Her saat başı on tekrar olacak şekilde hasta bunu yapıyor.”
Tüm bunlara karşın sekresyon yine de çıkarılamıyorsa, postüral direnaj perküsyon ve vibrasyon gibi kimi yöntemlere başvuruluyor. Perküsyonda hastanın sırtına uygulanan manevralarla, sekresyonların yer değiştirmesi ve dışarı daha kolay atılması hedefleniyor.
Bunların içinde en önemli noktayı elbette hastanın nasıl öksüreceğini bilmesi oluşturuyor. Hastaya dik oturma pozisyonunda, ameliyat bölgesini bir yastıkla destekleyerek öksürmesi öğretiliyor.
TEK KİŞİLİK ODA STRESİ ÖNLÜYOR
Tüm bu eğitimler boyunca hastanın tek kişilik bir odada kalmasının stresi azaltması açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Semih Akı, şöyle devam ediyor:
“En ufak bir streste tansiyonun nasıl oynadığını, daha üst seviyelere ulaştığını, aniden yükselmeler veya düşmeler yani düzensizlikler olduğunu biliyoruz. Onun için hastanın tek başına odada kalması stres faktörünü minimale indirmesi açısından önemli.”
Eğitim verilirken ya da öğretilenleri uygularken, odada bir başka hastanın daha bulunmasının ve izleniyor olmanın kişiyi strese sokacağını dile getiren Prof. Dr. Akı, “O zaman hareketlerinizi rahat yapamazsınız ve randımanlı olmaz. Kardiyak rehabilitasyon temelini egzersizler oluşturuyor. Hastanın bir haftalık sürede huzurlu bir ortamda bulunması ve güvenle hareketlerini yapması önemli” diyor.
1)Operasyondan çıkan hasta, yoğun bakımın ardından kardiyoloji servisindeki odasına alınıyor. Servisin deneyimli hemşireleri, ilk etapta dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda hastayı bilgilendiriyor.
2)Kardiyak rehabilitasyonda yalnızca hastanın değil, hasta yakınlarının bilgilendirilmesi de büyük önem taşıyor. Bu nedenle hastaya verilen bilgiler yakınlarıyla da paylaşılıyor.
3)By-pass ameliyatlarının ardından hastanın oksijen tedavisine ihtiyacı oluyor. Hastanın başucunda bulunan cihazlarla doğru ve yeterli oksijenlenmesi sağlanıyor.
4)Hastaya hareket ederken nelere dikkat edeceği öğretiliyor. Nasıl oturup kalkacağı, göğüs kemiğini nasıl koruyacağı, yataktan nasıl doğrulacağı gösteriliyor.
5)Uzman solunum terapisti hastayı sık sık ziyaret ederek solunum tekniklerini öğretiyor. Solunum terapisi hastanın odada kaldığı süre boyunca, ihtiyaç duyduğu her an gerçekleştiriliyor.
6)Hastanın yaşam kalitesi açısından ilaçlarını düzenli ve zamanında kullanması büyük önem taşıyor. Operasyondan sonra altıncı gün, hastaya kullanacağı ilaçlara ilişkin ayrıntılı bilgi veriliyor.
7)Hasta taburcu edilmeden önce bir hafta boyunca verilen bilgiler kendisine ve yakınlarına tekrarlanıyor. Soruları cevaplandırılarak yaşam kalitesinde bir düşme olmadan kişinin hayatına devam etmesi hedefleniyor.
Kaynak: Anadolu Sağlık Merkezi web sitesi
(www.anadolusaglik.org)
İçeriği Paylaşın