Kalp Kapak ve Damar Hastalıklarının Ameliyatsız Tedavileri
Kalp Kapak ve Damar Hastalıklarının Ameliyatsız Tedavileri
Bizi Takip Et
Kalp damarları için kaç çeşit stent vardır? Stentteki son gelişmeler nelerdir? Stent yöntemi hangi hastalar için daha uygundur? Takılan stentlerin yeniden tıkanma riski var mıdır? Kalp kapak hastalıklarının tedavisindeki TAVİ yöntemi nedir?
Memorial Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Prof. Dr. Nihat Özer, kalp kapak ve damar hastalıklarının ameliyatsız tedavilerini Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.
“EN İYİ STENT, HASTAYA EN İYİ UYAN STENTTİR”
. Kalp damarları için kaç çeşit stent vardır? Stentteki son gelişmeler nelerdir?
“Kalp damarlarının tedavisi balonla başlar, stent ile devam eder. Stentler de dezavantajlı özellikleri zamanla yenilenerek daha avantajlı hale getirilmiştir. Şu an eriyebilen stentlere kadar gelindi ama hala en iyisi aranmaktadır. Başlangıçta kullanılan balon, mekanik olarak bir darlığı açmaktayken; balon bırakıldığında tekrar darlığın yerine gelmesi sebebiyle stent teknolojisi gelişti. Fakat zaman içerisinde stentler içerisinde darlıklar oluştuğu gözlendi. Bu darlıklar oluşmasın diye stentlere ilaçlar kaplandı. Bu sefer ani kalp krizine; zaman içerisinde pıhtılara neden oldu. Bu sebeple eriyebilen stentler çıktı. Eriyebilen stentler işini gördükten sonra damarda yeniden daralma meydana geldi. Son zamanlarda biraz daha uzun kalsın diye, şaft ya da radial forces denilen damarı daha iyi açabilme kuvvetine sahip olan magnezyum gibi alaşımlı yeni jenerasyon stentler çıktı. Ancak bugün ilaç kapsız stentler dahil tüm çeşitleri kullanılmaktadır. Bu konuda önemli olan doğru hastayı seçmektir. En iyi stent herkes için farklı olabilir. Burada damarın hastalığının türü, damarın hastalığının yaygınlığı, damar hastalığının çapı, hasta olan segmentin uzunluğu, tedavide hangi stenti seçeceğimize yardımcı olur. En iyi stent, en iyi takılabilen, hastaya en iyi uyan stenttir. Aslında bu ekip işidir; damar hastalıkları, hem kalp damar cerrahi hem de kardiyoloji ile beraber değerlendirilerek en uygun tedavi uygulanır.”
“STENT TAKILACAK HASTA ÇOK İYİ SEÇİLMELİDİR”
. Stent yöntemi hangi hastalar için daha uygundur?
“Her hastaya by-pass da yapılabilir, her hastaya stent de takılabilir, denir ama doğru olan en uygun tedaviyi hangi hastanın alacağıdır. Kimileri gereksiz by-pass olmakta, kimilerine gereksiz stent takılmaktadır. Oysa hastanın çok iyi seçilmesi gerekir. Çok damar hastalığı olan hastaya kaç tane stent takılabilir ki! Şeker hastalığı olan birinin damar hastalığının tekerrür edeceği de kesindir. Damar hastalığı açısından büyük risklere sahip olan, hastalığın devamı açısından sıkıntı yaşayacak olan hastalara stent takılmaz. Hastanın yaşam kalitesi, alışkanlıkları, bulundurduğu başka hastalıklar damar tipleriyle birlikte ele alınarak karar verilmelidir. Genel olarak birkaç damar hastalığı yaygın olmayan damar hastalığı daha uygundur. Ama geldiğimiz noktada, hekimlerin tecrübesi de arttıkça çok zorlu, yüzde 70-80’i tamamen tıkalı, eskiden stent takılamaz denilen damarın dallanma noktalarına stent takılmaktadır. Dallanma noktalarına uygun geliştirilen teknikler ve ona uygun stent teknolojileri eskiden ameliyat dediğimiz vakalarda artık stent de takabilme şansı doğurdu.”
STENTİN YENİDEN TIKANMA RİSKİ VAR MI?
. Takılan stentlerin yeniden tıkanma riski var mıdır?
“Stentin takıldığı ilk günlerde en önemli tıkanma riski yaşanır. Orada bir sıkıntı olmasın diye ilaçlar yapıldığı halde vücudun tanımadığı bir materyal damara konulmuştur. Sonraki zamanlarda bu risk azalarak devam eder. Sonuçta stent takılan bölgede hastalık tekerrür etmese bile başka sahada hastalık tekerrür edebilir ve yine başka işlemlere gerek kalabilir. Hastaların bu konuda tecrübesi, birikimi olan merkezlere gitmeleri ve doğru hekimleri bulmaları önemlidir.”
. Kardiyoloji alanındaki branşlaşmayla ilgili görüşleriniz nelerdir?
“Kardiyoloji içerisinde de artık branşlaşma var. Ben girişimsel kardiyolojiyle uğraşıyorum; pil ya da aritmi ile ve diğer girişimsel işlemlerle uğraşmıyorum. Aritmiyle ilgilenenler sadece onun girişimlerini yapıyorlar. Girişimsel tedaviyle ilgilenenler onun girişimini yapıyorlar. Bir konuda ne kadar spesifik çalışırsanız, ne kadar çok tecrübeniz olursa kendi sahanızla ilgili hatalarınız daha azalır, başarınız daha fazla olur. O bakımdan bu konuda özellikle spesifik çalışan hekimlerle görüşmek daha doğru olacaktır. Elbette belirli lezyonlar vardır ama çok özellik arz eden vakaların, yine bu özellik arz eden vakaları yapabilen merkezlerde yapılmalıdır diye düşünüyorum.”
AMELİYATSIZ AORT KAPAĞI DEĞİŞİMİ
. Kalp kapak hastalıklarının tedavisindeki TAVİ yöntemi nedir?
“TAVİ’nin açılımı, aort kapağın ameliyatsız değiştirilmesidir. Son zamanlarda cerrahlar kardiyologlara kardiyologlar da cerrahlara yaklaşmaktadırlar. Çünkü gelişmeler, ameliyat yapmadan en az zararla ve en kolay şekilde hastalıkların nasıl tedavi edileceği noktasına geldi. Bazı işlemler artık birlikte de yapılmaktadır. TAVİ, özellikle ameliyat riski çok yüksek olan, başka hastalıkları sebebiyle karaciğer, böbrek veya başka sebeplerle ameliyat edilmesinde ciddi riskleri teşkil eden yaşlı hastalarda tercih edilen bir yöntemdir. Çünkü ameliyatla yapılan kapak değişimiyle TAVİ ile yapılan kapak değişimi arasında risk açısından çok fazla fark yoktur. Genel anestezinin veya diğer riskleri azaltmak açısından TAVİ tercih edilmekte başarıyla da uygulanmaktadır. Ama yine seçilmiş vakalarda uygulanması gerekir.”
MİTRA CLIP AMELİYATINI KİMLER OLABİLİR?
. Mitral kapağın ameliyatsız tedavisi Mitra clip nedir? Hangi hastalar bu yöntem için uygundur?
“Mitra clip, mitral kapağın yetersizliğinde uygulanan ve son zamanlarda yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bir çeşit mandallama tekniğidir. Mitral kapak bir yuvarlak gibi düşünülürse ortasından bir mandal koyup açıp kapatmak şeklindedir. Mitral kapak, sol tarafta, üst boşlukla alt boşluğu birleştiren kapaktır. Açıldığı zaman yukarıdan aşağıya doğru akıma izin verir; kapak kapandığı zaman aşağıdan tekrar yukarıya doğru bir akım olmamasını sağlar. İşte kapanamazsa buna yetersizlik denir. Bu yetersizlik de kalp yetersizliğine giden bir sürece neden olur. Ameliyat zamanını kaçırmış, ameliyat olması açısından kalbi büyümüş, kapak yetersizliği ciddi hale gelmiş, kalp rezervi düşmüş, başka sebeplerle artık ölüm ihtimali artmış, operasyon riski çok yüksek olan seçilmiş hastalarda yapılabilen bir tekniktir. Kasıktan damar yoluyla girilen, çeşitli kanülasyonlarla kalbe ulaşılan, mitral kapağın clips denilen mandalları tutturmakla gerçekleştirilen bir işlemdir. Bu işlem, ilk etapta, hemen işlemden sonra kalp yetersizliği ve nefes darlığı olan, zaten bu sebeple ameliyat olma riski çok yüksek olan hastalarda bir miktar fayda sağlar. 2 yıla kadar da bu fayda gözlenebilir. Bir geçiş tedavisi olarak da düşünülebilir. Çünkü işlemden fayda gördükleri için bu hastaların bir süre sonra kalpleri küçülür. Sonuç itibariyle mitra clip, yetersizliği önleme tedavisi değildir; yetersizliği azaltma tedavisidir. Nihai çözüm için belki basamak tedavisi olarak da kullanılabilir.”
TEDAVİDE BEKLENEN YENİ GELİŞMELER
. Kalp damar ve kapak hastalıklarının tedavisi geleceği nereye gidiyor?
“Stentle ilgili çok büyük gelişmeler var. Magnezyum alışımlı eriyebilen stentler daha iyi bir efor sağlıyor ve çok ümit vaat ediyor. Çünkü stentin orada varlığı hep bir problem oluşturuyor; pratikte tam bir muhteşem sonuca ulaşılamadı. Kapakla ilgili olarak TAVİ ile başlayan serüven artık mitral kapak için de geliştiriliyor. Kasık yoluyla ameliyatsız mitral kapağın değiştirilmesi gibi ciddi çalışmalar var. Büyük damar hastalıkları için hali hazırda kullanılan belki daha da iyileri gelmekte olan EVAR ve TEVAR denilen ameliyatsız anevrizmaların tedavileri var. Boyun damarlarının da ameliyat olmaksızın yine stentle tedavileri yapılıyor. Özellikle bacak damarları için aterektomi denilen, darlık yapan plağın kesilerek alınması gibi çok güzel sonuçlar veren yine ameliyatsız teknikler var. Bunlar halen gelişmekte olan tedaviler ve çok daha güzel gelişmeler bekleniyor.”
İçeriği Paylaşın