Kalp Krizinin Belirtileri ve Stent Tedavisi
Kalp Krizinin Belirtileri ve Stent Tedavisi
Bizi Takip Et
Kalp krizi nedir? Kalp krizinin ne tür belirtileri olur? Kişi ya da yanındakiler bu durumdan nasıl şüphelenebilirler? Kalp krizi mide şikayetleri ile karıştırılabiliyor mu? Bulantı ya da kusma şeklinde kalp krizi şikayetleri oluyor mu? Kalp krizi geçirildiği anlaşıldıktan sonra yapılması gerekenler nelerdir? Hastaneye ulaşmadan önceki süreçte, mesela evde ambulans beklerken, neler yapılmalıdır? Stent tedavisi hangi hastalara önerilir? Tıkalı damar sayısı, damardaki tıkanmanın derecesi önemli midir? Günümüzde kaç çeşit stent vardır? Bu işlemden sonra hasta yaşamında nelere dikkat etmelidir? Stent takıldıktan sonra güvenlik noktalarından geçmek ile ilgili bir sorun yaşanır mı?
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Doksöz kalp krizi ve stent uygulamaları ile ilgili merak edilenleri Sağlığım İçin Her Şey’de anlattı.
KALP KRİZİNİN NEDENLERİ
. Kalp krizi nedir? Kalp krizinin görülme sıklığı nedir?
‘‘Genelde kalbin sol tarafta olduğu sanılır ama kalp göğsün orta kısmında bulunur. Dört bölmeden oluşur. Kirli ile temiz kanı birbirinden ayırıp, kan pompalamaya yarayan hassas bir organdır. Kalp ortalama günde 100 bin kere atar. Eğer kalp 10 saniye atmazsa insanda bilinç bulanıklığı dediğimiz bayılma meydana gelir. Bu iki dakika sürerse bilinç bozukluğu, devam ederse beyin hasarı ve 10 dakika gibi bir süre atmadığında beyin ölümü gerçekleşir. Beyin ölümünün geri dönüşü yoktur. Kalp krizi vakalarında zamanla yarışıldığı için bu bilgiler çok önemlidir. Maalesef çok sık görülen bir hastalıktır ve istatistiki olarak yılda 150 bin insan dolaşım sistemi hastalıklarından dolayı ölmektedir. Son 10 yılda genç hastaların sayısı oldukça artmıştır. Bunun birçok nedeni vardır. Sigara içiciliğinin artması, sedanter yaşam biçiminin yayılması yani fiziksel aktivitelerde kısıtlamalar, uyarıcı maddelerin kullanımının çoğalması ve hazır yiyeceklerin tüketilmesi bu nedenlerden bazılarıdır.’’
‘‘HASTALAR KALP KRİZİNİ TANIMADIKLARI İÇİN ZAMAN KAYBEDİYORLAR’’
. Kalp krizinin ne tür belirtileri olur? Kişi ya da yanındakiler bu durumdan nasıl şüphelenebilirler?
‘‘Hastalar genellikle kalp krizini tanımadıkları için zaman kaybetmektedirler. Eğer hasta bunu fark edip hastaneye ulaşırsa yüzde 99 ihtimalle bir şey olmadan kurtulabilir. Sorun oluşturan; hastaneye gelmeden önceki zaman dilimi ve o sürede yaşanan sıkıntılardır. Çünkü o güne kadar kalp krizi geçirmeyen bir insanın, o ağrıyı kalp krizi şeklinde tanımlaması çok zordur. İnsanlar kendilerine yakıştıramadıkları ve ağrıları tanıyamadıkları için hastaneye çok geç gelmektedirler. O nedenle kalp krizi ağrılarını bilmek çok önemlidir. Kalp krizi şikayetlerinin genelinde; göğsün ortasında baskı tarzında, boğazı sıkan, sırta vuran, sol kolun iç tarafına yayılan ve soğuk terlemenin eşlik ettiği görülmektedir. Krizden krize değişmekle birlikte, 15-20 dakika veya bazen hastaneye gelene kadar hiç geçmeyen bir göğüs ağrısı olur. Elbette her zaman bu belirtiler görülmez. Özellikle çok genç hastalarda, kilolu hastalarda, şeker hastalığı olan kişilerde veya yaşlılarda göğüs ağrısı yerine her türlü şikayet olabilir. Hastalar daha önce hissetmedikleri türden, göğüs bölgesini ya da karnın üst bölgesini vuran ağrılarda mutlaka acil servise başvurmalıdırlar. Acil servise gelen hastalara kalp krizi tanıısını koymak için elektro çekilir.’’
‘‘ŞEKER HASTALARINDA BELİRTİLER BULANTI VE KUSMA ŞEKLİNDEDİR’’
. Kalp krizi mide şikayetleri ile karıştırılabiliyor mu? Bulantı ya da kusma şeklinde kalp krizi şikayetleri oluyor mu?
‘‘Özellikle şeker hastalarında bulantı ve kusma şeklinde belirtiler görülebilir. Bazı hastalar soğuk terleme ile krize girerken, şikayetlerini anlatamayan hastalar da olabilir. Daha önceden kalp krizi geçiren hasta ağrıyı bildiği için ikinci bir kalp krizinde bunu hemen tanıyabilir. Kalp krizinden hayatını kaybeden hastaların büyük çoğunluğu hastaneye zamanında ulaşamamaktan veya kalp krizinden şüphelenmemekten dolayı ölmektedirler.’’
. Kalp krizi geçirildiği anlaşıldıktan sonra yapılması gerekenler nelerdir? Hastaneye ulaşmadan önceki süreçte, mesela evde ambulans beklerken, neler yapılması gerekir?
‘‘Hasta böyle bir durumdan şüphelendiği anda en yakınına haber vererek 112’yi aramalıdır. 112’ye haber verdikten sonra o bekleme süresince hiçbir fiziksel aktivitede bulunmamaları gerekir. Çünkü öldürücü olabilecek derecede ritim bozukluğuna sebep olan kesin şeyler vardır. Hasta kesinlikle güç sarf etmemeli, ayakta kalmamalı ve bir şeyler yiyip içmemelidir. Eğer evlerinde kan sulandırıcı varsa içebilirler. Çok hayat kurtarıcı ve hastaneye gelen hastalara ilk verilen ilaçtır. Eğer 112 gecikecekse, hastanın başka bir yolla hızlı bir şekilde en yakın hastaneye ulaştırılması gerekir. Hastalar bu süreçte hastane dışında canlı bomba gibidir; ne zaman ritim bozukluğu oluşacağı ya da ne zaman kalbin duracağını tahmin etmek çok zordur.’’
STENT TEDAVİSİ HANGİ HASTALARA YAPILIR?
. Stent tedavisini hangi hastalara öneriyorsunuz? Tıkalı damar sayısı, damardaki tıkanmanın derecesi önemli midir?
‘‘Kalp krizinin çeşitleri vardır. Bütün hastalar acil anjiyoya alınmaz. Eğer hastanın elektrosunda kalp krizinin bir damar tıkanıklığı yaptığı görülürse ve hastanın geçmeyen bir göğüs ağrısı varsa hemen anjiyoya alınması gerekir. Şu an Türkiye’nin hemen hemen her yerinde acil anjiyo yapan uzmanlar ve merkezler bulunmaktadır. En ciddi kalp krizlerinde anjiyo uygulama süresi çok önemlidir. Krizden krize değişiklik gösterse de 90 dakika içinde anjiyo uygulanması gereken durumlar olabilir. O nedenle hastanelerde bu imkanın olması önemlidir. Anjiyo yapılan damarlarda açılma olduğu zaman sadece ilaç tedavisi ile devam edilir. Ama damar tıkalıysa veya yüzde 70’in üstünde bir darlık varsa o zaman da balon ve stent yöntemiyle damar açılır. Eğer damarlar stent için uygun değilse hastanın açık kalp ameliyatı olması gerekir. Ancak bu sayı yüzde 1-2’yi geçmemektedir.’’
. Günümüzde kaç çeşit stent vardır? Bu çeşitlere neye göre hastalara öneriyorsunuz?
‘‘Hastaya anjiyo, kalp ve damar cerrahisinden doktorlarla görüşülüp ortak bir karar verilerek yapılır. Yüzde 90-95 oranla stent takılarak hasta tedavi edilebilir. Eskiden sadece çıplak metal stentler vardı. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bunların daha iyileri üretilmeye başlandı. İlaç kaplı stentler ve eriyen stentler ülkemizde kullanılanlar arasındadır. Ancak eriyen stentler şu anda acil vakalarda pek kullanılmamaktadır. Acil vakalarda daha ilaç kaplı stentler kullanılmaktadır. Tabii ki bunların hepsini SGK karşılamamaktadır. Özellikle eriyen stentleri hiçbir şekilde karşılamamaktadır. Stent kalitesi inanılmaz derecede arttığı için bypassa yönlendirilen hasta sayısı da azalmaktadır.’’
BİLEKTEN ANJİYO UYGULAMASI
. Stent uygulamalarında anestezi nasıl oluyor? Hastaların hastanede kalması gerekiyor mu? Bu işlemden sonra hasta yaşamında nelere dikkat etmelidir? Stent takıldıktan sonra güvenlik noktalarından geçmek ile ilgili bir sorun yaşanır mı?
‘‘Son bir-iki yıldan beri bilekten de anjiyo uygulaması yapıldığı için hastaların hastanede uzun süre kalmaları gerekmez. Eğer hasta kalp krizi şikayetiyle gelmediyse işlemden beş-altı saat sonra taburcu edilir. Yüzde 90 ihtimalle hastalar bilekten anjiyo yapılmaya uygundurlar. Daha önceden geçirdiği önemli bir hastalığı yoksa veya bilek damarlarında uygun olmayan bir durum söz konusu değilse bu işlem yapılabilir. Hastanın hızlı iyileşmesi, komplikasyon oluşmaması, kanama olmaması yönünden, özellikle de kilolu hastalarda bu yöntem çok konforludur. Stent takılan hastaların x-ray cihazından geçmelerinde ya da MR çektirmelerinde herhangi bir problem olmaz. Hastalar, tıkalı damara stent takıldığında sadece o damarın açılmış olduğunu unutmamalıdırlar. O güne kadar hastanın damarını tıkayan her neyse potansiyel bir sorun olarak bulunmaya devam eder. Bu nedenle hastalara sigarayı bırakmaları önerilir. Şeker hastalığı varsa ilaçlarını düzenli kullanmalıdır. Mutlaka düzensiz yaşamı bırakıp, fiziksel aktivitelerini arttırdığı bir yaşam şekline geçmelidir.’’
İçeriği Paylaşın