Kalp Yetersizliği Tedavisi

Kalp Yetersizliği Tedavisi

Kalp Yetersizliği Tedavisi

Bizi Takip Et


Dr. Siyamı Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi, Kardiyoloji Kliniği Şefi Doç. Dr. Mehmet Eren, Atv Avrupa ekranlarında yayımlanan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programına katıldı.
Esra Kazancıbaşı sordu, Doç. Dr. Mehmet Eren yanıtladı.
Kalp yetersizliği nasıl bir sorundur, ne tür yakınmalara yol açar? Kalp yetmezliği evrelerine göre hastalığın ne tür belirtileri oluyor? Kalp damar hastaları, kalp kapağında hastalık bulunan kişiler, hipertansiyon hastaları kalp yetersizliği açısından ne ölçüde risk gurubundadır? Kemoterapinin kalp yetersizliğine yol açma riski nedir? Daha çok hangi organların kanserlerinde uygulanan kemoterapide bu risk söz konusudur? Alkole bağlı kardiyomiyopati (kalp kasının kasılamaması) nedir,  içilen alkol miktarıyla mı ilgilidir yoksa alkolün alındığı süreyle mi ilgilidir? Grip mikrobu kalp kaslarını nasıl etkiliyor? Hamilikte gelişen kalp yetersizliği nasıl oluşuyor? Kalp yetersizliğinde tedavi imkanları nelerdir? Sağlık Turizmi kapsamında yurtdışından gelen hastalara, kalp tedavileri konusunda nasıl bir hizmet veriyorsunuz? Çocuk hastaların sizin hastanenizi terrcih etmelerinin nedeni nedir? Hastanenizin geleceğe dönelik projeleri nelerdir? Kalp hastalarına ne tür bir yaşam tarzı öneriyorsunuz?
Neler yemeli, neler yememelidirler  ve hangi belirtilerde bir hekime başvurmalılar?
İşte Doç. Dr. Mehmet Eren’in yanıtları…
. Kalp yetersizliği nasıl bir sorundur, ne tür yakınmalara yol açar?
“Kalp yetersizliği, kalp hastalıklarının son durağıdır. Kalp yetersizliği giderek artan bir rahatsızlıktır. Dolayısıyla evreleri vardır.”
. Kalp yetmezliği evrelerine göre hastalığın ne tür belirtileri oluyor?
“Kalp yetersizliğini; aday hastalar, kalp yetersizliği şikâyetlerini yaşayanlar ve çok ileri safhada olanlar olarak üçe ayırıyoruz. Adaylar, bütün kalp hastaları bu hastalığa adaydır. Dolayısıyla kalp hastalıklarını iyi tedavi edersek kalp yetersizliği oranını azaltmış oluruz.
Hastalar kalp yetersizliğinden muzdarip olursa o zaman en başta şikayetleri nefes darlığı şeklinde oluyor. Örneğin her zaman çıktığım şu merdiveni ya da rampayı artık çıkamıyorum; çok bitkinlik hissediyorum diye tarif ediyorlar. Bu kişilerden şüphelenip bir tarama için ilgili bölüme gönderilmesi gerekiyor.  Tanı olarak daha çok eko kardiyografi uyguluyoruz. Kalbin fonksiyonları hakkında fikir elde ediyoruz. Kalp yetersizliğinin nispeten teşhisini koymuş oluyoruz.
Hastalık bazen ilerleme kat edip hastaların akciğerinde su toplanması ve bacaklarında ödem dediğimiz şişmeler oluşmasına yol açıyor. Bu sorunlar nefes darlığıyla birleştiği zaman kalp yetersizliği teşhisi yüksek oranlarda konulmuş oluyor.”
.  Kalp damar hastaları, kalp kapağında hastalık bulunan kişiler, hipertansiyon hastaları kalp yetersizliği açısından ne ölçüde risk gurubundadır? 
“Kalp yetersizliğine en fazla yol açan kalp hastalığı, koroner kalp hastalığıdır (kalbi besleyen damarların tıkanıklığı). Bu tür rahatsızlığı olan bir hasta eğer kalp krizi geçirirse sekel oluşma ihtimali yüksektir Her sekel de bir kalp yetersizliğine doğru gidiş demektir.
Hastalarda; hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliğini kontrol altına alırsak, kişi sigara içmeyi bırakırsa, kilosu varsa ondan kurtulursa, egzersiz yaparsa kalp krizi geçirme oranı azalmış oluyor.”
 
.  Kemoterapinin kalp yetersizliğine yol açma riski nedir? Daha çok hangi organların kanserlerinde uygulanan kemoterapide bu risk söz konusudur?
“Kanserin ilerlemesi tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarında kalp kasını etkileyen ajanlar olabiliyor. Daha çok meme kanseri, bağırsak, mide sistemiyle ilgili kanserlerde kullanılan kemoterapi ilaçları kalp kasını etkiler. Bir de kemik iliği kanserlerinde kullanılan ilaçlarda kalp kası etkilenebiliyor. O ilaca devam edildiğinde kalp yetersizliği ilerlemiş olabiliyor. O yüzden bu tür ajanları kullanan hastaların periyodik takiplerini kardiyoloji kliniklerinde yapılmakta ve kalp kasında bir zayıflama hissedildiğinde ilacın bir başka alternatifine geçilmektedir.  ‘Neden en baştan alternatifi kullanılmamaktadır?’ derseniz çünkü alternatiflerin de yan etkileri ve  bu etkilerin hasta tarafından tolere edilmeleri de kötü oluyor. O yüzden en etkili ilaçlarla başlanılıyor ama onların da kalp kasına bu tür olumsuz etkileri oluyor.”
. Alkole bağlı kardiyomiyopati (kalp kasının kasılamaması) nedir,  içilen alkol miktarıyla mı ilgilidir yoksa alkolün alındığı süreyle mi ilgilidir?
“ Normal bir kişi, aşırı alkol aldığı zaman kalp kasının kasılması baskılanıyor. Sürekli alkol tüketilmesi kardiyomiyopatiye (kalp kasının kasılamaması) neden oluyor. Alınan miktarın fazla olması durumun daha da ağırlaşmasına yol açabiliyor.
Alkolün kardiyomiyopatisi kalbin iki tarafını tutuyor ve kalbi genişletiyor fakat alkol bırakıldığı zaman geri dönüşümü olabiliyor.”
“GRİP MİKROBUNUN KALP KASLARINI ETKİLEMESİNİN SEBEBİ BİLİNMİYOR” 
.  Grip mikrobu kal kalp kaslarını nasıl etkiliyor?
“Grip mikrobunun kalp kaslarını etkilemesinin sebebi, ilişki ve mekanizmasi bilinmiyor. Kalp kasının zarını tutabiliyor. Nasıl ki insanın burnunda nezleye bağlı akıntı oluşabiliyor. Kalp zarında da öyle akıntı oluşup su toplayabiliyor ve kalbin kasına kadar bu iltihap ilerleyip kalp kasında zayıflama oluşturuyor. Bu çoğunlukla geçici oluyor ama bazı kişilerde kalıcı oluyor ve kalp yetersizliğine yol açıyor.”
.  Hamilikte gelişen kalp yetersizliği nasıl oluşuyor?
“  Hamilelikte veya doğumun ilk üç ayında oluşan hamilelik kardiyomiyopatisi diye bir hastalık vardır. Bunun da sebebi bilinmiyor ama kişinin kalp kasında bir zayıflama oluyor. Bu sorun, annede ilk doğumda oluştuğunda eğer sonra hamile kalmazsa düzeliyor. Fakat 2. veya 3. hamileliklerde artık bu kalıcı hale geliyor. O yüzden bu kişilerde kesinlikle sonraki gebelikler önerilmiyor.”
. Kalp yetersizliğinde tedavi imkanları nelerdir?
“ Kalp yetersizliği demek, kalbin kasının kasılamaması demek dolayısıyla tedavide kalbe binen yükleri azaltıyoruz. Bu yükleri azaltırken kullanılan ilaçlar var. Bunların yanı sıra bazı hastalarda hastalık o kadar ilerlemiş ki ilaçlar yetersiz kalabiliyor ve burada cihaz tedavileri uygulanıyor.
Cihaz tedavilerinden mesela pil tedavisi var. Hastanın kalbinde bir ritim bozukluğu varsa, hastaya pil takılıyor. Bu  pil, kalbin bütün duvarlarının senkron bir şekilde çalışmasını sağlıyor ve hastanın semptomlarını ve hastalığın daha ileri gidişini düzeltiyor.
Bir diğer cihaz da kalp pompası. Kalbin pompa fonksiyonu bozulduğu için ona yapay pompalar yerleştiriliyor. Hatta kalbi tamamen çıkarıp suni kalp denilen cihaz takılabiliyor. Bir de bulunursa kalp nakli yapılıyor.”
. Sağlık Turizmi kapsamında yurtdışından gelen hastalara, kalp tedavileri konusunda nasıl bir hizmet veriyorsunuz?
“ Sağlık turizmi kapsamında Türkiye’ye gelenler, nitelikli tedaviler için geliyorlar. Kalp ameliyatı ve özellikle de çocuklarda kalp ameliyatı için Türkiye çok rağbet gören bir ülke. Siyami Ersek Hastanesi de bu konuda Türkiye’de en ön sıralarda yer alan bir hastanedir. Bu durum, çevremizdeki ülkeler tarafından bir şekilde duyuluyor. İnsanların talebi de çok oluyor.
Sağlık turizmiyle ilgili yaklaşık 5-6 yıldır faaliyetteyiz. Son yıllarda çok fazla hasta gelmeye başladı. Talep artınca biz de otomatikman Siyami Ersek Hastanesi’nin 8 süit odalı bir katını sağlık turizmine ayırdık. Burada hastalarımız hem konforlu bir otelcilik hizmeti alıyorlar hem de Avrupa ve Amerika’da uygulanan tedavi yöntemlerinin aynısını alıyorlar. Diğer ülkelerden farklı olarak biz bu hizmeti daha ucuz olarak sunuyoruz.”
. Daha çok hangi ülkelerden geliyorlar?
“Türkmenistan, Azerbaycan ve diğer Türki cumhuriyetleri ilk üç sırada. Kuzey Afrika, Balkan ülkeleri hatta bazı Avrupa ülkelerinden de gelen hastalarımız var. Özellikle İngiltere’den gelen var çünkü onların sağlık sistemi, ameliyat ve tetkikler için çok uzun süre sonraya randevu veriyor.”
“HASTANEMİZE YURTDIŞINDAN EN ÇOK ÇOCUK HASTALAR İÇİN BAŞVURU YAPILIYOR”
. Yurt dışından gelen çocuk hastaların sizin hastanenizi tercih etmesinin nedeni nedir?
“Kalp cerrahisi ekip işidir ve zor bir cerrahidir, çocuk kalp cerrahisi ise daha zordur ve ekipman ister. Çocuk kalp tedavileri, Siyami Ersek Hastanesi’nde yıllardan beri yapılan tedaviler olduğu için oturmuş bir ekibi ve ekipmanı var. Çevre ülkelerde bu olmadığı için bize gelen yabancı hastalar arasında çocuk hastalarının sayısı yetişkinlerden çok daha fazla.”
.  Yabancı hastalarla iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?
“Arkadaşlarımızı dil kursuna gönderdik, gönderiyoruz. Bu konudan sorumlu bir hekimimiz ve bir sekreterimiz var. Bu arkadaşlar İngilizce biliyorlar. Arapça, Kürtçe, Rusça ve Arnavutça talepleri çok fazla oluyor. Şu an  gerek sekterlerimiz, gerekse doktorlar içerisinde bu dilleri bilen birkaç arkadaşımız var. Bu dilleri konuşan hastalarımız geldiği zaman onlardan destek alıp iletişim sağlıyoruz.”
. Hastanenizin geleceğe dönelik projeleri nelerdir?
“ Siyami Ersek hastanesinde öncelikle bina yenilenmesi yapılacak ama bu  uzun vadeli bir projedir. Biz şu iki misyonu yerine getirmeyi planlıyoruz. Birincisi, çocuk kalp cerrahisi; ikincisi de kalp yetersizliği cihaz ve transplantasyonu çalışmaları. Dolayısıyla bunlarla ilgili yatırımlar yapıyoruz. Çocuk kalp cerrahisinde yatırımları hemen hemen tamamladık. Servisleri, 22 yataklı yoğun bakımları ve poliklinikleri yapıldı ve cihazları da alınmış vaziyette.
Hastalarımıza kalp nakli yapıldığında veya henüz ilaçlarla kontrol altındayken rehabilitasyon ünitesinde daha hızlı iyileşmelerini sağlamak için kardiyoloji rehabilitasyon ünitesini 13 kişiye aynı anda hizmet verecek bir ünite kuruyoruz. Bu ünite 2 ay içerisinde devreye girecek.
Önümüzdeki 4-5 ay içinde de sadece kalp yetersizliği hastalarına hizmet veren polikliniğimizi oluşturuyoruz. Poliklinikte doktor, hastayı muayene ediyor ilaçlarını yazıyor. Hemen yan tarafta bir hemşire, hastaya; o hastalığıyla nasıl yaşayacağını, ilaçlarını nasıl kullanacağını, ne tür sıkıntıları olduğunda doktora başvuracağını öğretiyor.”
“KALP HASTALARI TUZ VE SU TÜKETİMİNE DİKKAT ETMELİLER”
. Kalp hastalarına ne tür bir yaşam tarzı öneriyorsunuz? Neler yemeli, neler yememelidirler  ve hangi belirtilerde bir hekime başvurmalılar?
“İnsanlar sonradan örneğin ellerinin hareket kabiliyetini kaybedebiliyorlar, kalp yetersizliği de bunun gibi bir çeşit özür hali. Bu özürünüzle yaşamayı öğrenirseniz kaliteli bir hayatınız oluyor. Özellikle tuz ve su tüketimine çok dikkat etmek gerekiyor. Tuz aldığınız zaman otomatikman vücudunuza su birikiyor ve kalp, o yükü atamıyor. En önemli şey tuz atüketimini azaltmak ve kiloya dikkat etmektir.
Hastalar, nefes darlıklarını ve efor kapasitelerini bilirler o durumun üzerinde bir kötüleşme varsa o zaman doktora başvurmaları gerekir. Hastalar her gün sabah tartılsınlar, tartıldıklarında 3 günde 2 kilodan fazla kilo alıyorlarsa; bu durum yediklerinden değildir, vücut su topluyordur. Kalp yetersizliği ağırlaşmaya doğru gidiyor demektir. Bu safhada müdahale edilirse idrar söktürücü ilaçlarla hastalık daha fazla büyümeden önlenmiş oluyor.”

İçeriği Paylaşın