Kanser Tedavisi Gören Çiftlere 5 Tavsiye

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, kanser tedavisi gören çiftlere 5 tavsiyede bulundu.

Kanser Tedavisi Gören Çiftlere 5 Tavsiye

Bizi Takip Et


Kanser tanısı alan çiftlerde ilişki yönetimi açısından en çok göz ardı edilen ve ötelenen konulardan biri de cinsellik. Kanser tedavisi sürecinde cinselliğin yasak olmadığını, aksine belirli koşullar altında sürdürülmesinin ilişkiyi desteklediğini ve tedaviyi olumlu etkilediğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Devam eden bir tedavi esnasında cinsel ilişki yasaklanmaz. Dolayısıyla eşler istediği sürece, cinsel ilişkiye girmelerinde bir sakınca yok” açıklamasında bulundu.

Cinselliğin her yetişkinin hayatında önemli rol oynadığını ve çift ilişkisinin vazgeçilmez temellerinden biri olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Kuşkusuz insanın hastalık tanısı almış partneri için endişelenmesi kadar doğal bir durum yok ancak cinsellik, doktorunuz tarafından bilhassa uygun görülmeyen durumlar haricinde kemoterapi, radyoterapi ve hormonterapi tedavilerine zarar vermez” ifadelerini kullandı.

KANSER TEDAVİSİNDE CİNSELLİĞİN ZARARI YOK YARARI VAR

“Keyfimiz yerindeyse, ilişkimizde her şey yolundaysa ve sağlıklıysak libidomuz yükselir ve cinsel olarak aktif olmayı, sevdiğimize fiziksel olarak yakınlaşmayı isteriz” diyen Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Bazı durumlarda ise; örneğin doğum yapıldığında, kötü bir haber alındığında, çok yorgun ve stresli anlarda veya hasta olunduğunda tam tersi cinsellikten uzaklaşılabilir ki bu da çok doğaldır. Bu noktada unutulmaması gereken cinselliğin de temel ve utanılmaması gereken bir ihtiyaç olduğudur. Sadece, hastaya enfeksiyon bulaşmaması açısından prezervatifle korunmaya çok dikkat edilmeli. Kemoterapi sonrası menopoz durumunda da cinsel ilişki sürdürülebilir. Teşhis sonrası ilişkide değişen roller, endişe ve sorumluluklar nedeniyle hastanın destek ve yakınlık ihtiyacı da artar. Cinsel enerjisi düşmüş olan eşlerden her ikisinin de özellikle tanı almış olan eşin yakınlık, şefkat, anlaşılma ve desteklenme ihtiyacı daha fazla olabilir” dedi.

GÜÇLÜ BİR BAĞA SAHİP OLAN ÇİFTLER BU ZORLU SÜRECİ DAHA KOLAY ATLATIYOR

Genellikle pamuk ipliğine bağlı sağlıksız ilişkilerin bu zorlu dönemde iyice bozulabildiğini söyleyen Karabulut Hızlan, “Kişinin partnerinin kanser tanısı alması elbette en az kendisinin kanser olması kadar travmatik bir durum. Kişi hem sakinliğini koruma hem de sevdiği kişiyi destekleme konusunda zorlanabilir. İlişkideki kimi sorunlar yok sayılmaya çalışılır ama bu esnada ilişki daha da karmaşık hale gelebilir. Sağlıklı ilişkiler ise güçlü destek ve iletişim sayesinde yara almaz, hatta bu süreçten daha da güçlenerek çıkar. Sorun çözme becerileri ve duygusal alandaki açık iletişimleri sayesinde süreci atlatıp yollarına devam ederler” uyarılarında bulundu.

Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, kanser tedavisi gören çiftlere 5 tavsiyede bulundu: 

ANLAŞILMAK İÇİN İLETİŞİMİ GÜÇLÜ TUTUN

Yapılan araştırmalar, hastalık tanısı almış kişilerin en çok eşleri tarafından “anlaşılmak” istendiği yönünde bulgular veriyor. İletişiminizi güçlü tutun, empatiye önem verin. Bu sayede sorun çözme beceriniz de güçlenecek ve tedavi sürecinde ilişkinizi daha sağlıklı yürütmeyi başaracaksınız. Unutmayın; sağlıklı bir ilişkiye sahip çiftler, partnerlerinin ihtiyaçlarının ve önceliklerinin ne olduğunu anlar, birbirleriyle empati kurabilirler.

YANLIŞ SÖYLEMLERE KULAK ASMAYIN

Sağlıklı bir ilişkide cinsellik vardır, hastalığa rağmen vardır. Sadece sıklığı azalabilir, artabilir. Fakat asla cinsel hayat bitmez. “Yaşadığına şükret” gibi söylemlere asla kulak asmayın.

CİNSELLİĞİ HAYATINIZIN HER ALANINDA BESLEYİN

Cinsellik sadece cinsel bir birleşmeden ibaret değildir. Her türlü ten teması, fiziksel yakınlık, erotik sohbetler, mesajlaşmalar, şefkatli öpücükler veya sarılmalar da cinsellik kapsamına girer. Şunu unutmayın ki partnerinizle cinsel hayatınız yatak odanızla sınırlı kalmaz, hayatın her alanında her zaman besleyebileceğiniz bir durumdur.

ÇOCUKLARINIZA DÜRÜST OLUN

Unutmayın, çocuklar çift ilişkisinin kurtarıcıları veya ilişkiye katlanma sebebi olmamalı. Söz konusu tanı onların da hayatında birtakım değişiklikler yaratır. Doğru ve yeterli bilgiyi dürüstçe onlarla paylaşın.

HAYATINIZI ERTELEMEYİN

Tedavi bitene kadar normal hayatı ertelemeyin. Tedaviye rağmen sohbet etmek, şakalaşmak, gezmek, tatile gitmek, romantizm mümkün. Bunları hayatınızdan geçici süreliğine de olsa çıkarmayın. Sizi tanımlayan şey “hastalık tanısı” olmamalı.


İçeriği Paylaşın