Kanser Tedavisindeki Gelişmeler

Dünyada her yıl 18 milyon, Türkiye’de ise yılda 200 bin kişi yeni kanser tanısı alıyor. Kanser tedavisinde çok önemli bir yere sahip olan klasik kemoterapi uygulamaları geçerliliğini korurken, akıllı ilaçlar, moleküler uygulamalar ve son yılların en çok ses getiren tedavileri olan immünoterapiler ile başarı oranlarının arttığını belirten Memorial Antalya Hastaneleri Onkoloji Merkezi Başkanı ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan şu bilgileri veriyor:

HEDEFE YÖNELİK İLAÇLARLA AKILLI TEDAVİLER

“Ağızdan hap şeklinde ve damardan olmak üzere iki farklı türü bulunan “hedefe yönelik akıllı ilaçlar” birçok kanser türünde kullanılabilmektedir. Küçük molekül ya da antikor yapısında olan bu ilaçlar, kanser hücresinin büyüme reseptörlerine tutunarak tümörün büyüme uyarısı almasına engel olmaktadır. Mide bulantısı ve saç dökülmesi gibi yan etkileri minimum ya da kontrol edilebilir düzeydedir. Hem etkin bir tedavi seçeneği sunmakta hem de tedavi sürecinde hastanın yaşam kalitesini artırmaktadır. Akıllı moleküller ve hedefe yönelik ilaçlar; özellikle beyin tümörlerinde, baş boyun, akciğer, mide, meme, böbrek ve prostat kanseri gibi birçok kanser türünde kullanılmaktadır. Bu ilaçların varlığı klasik kemoterapilerin varlığını ortadan kaldırmamakta, akıllı ilaçlar ile kemoterapiler, bazı kanser türlerinde kombine edilerek uygulanmaktadır.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan

KANSER TEDAVİSİNDE İMMÜNOTERAPİ

İmmünoterapi yönteminde, insan vücudunda bulunan kanser savaşçısı hücreleri kanser dokusuna yönlendirerek hastalık tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Serum şeklinde ve 2-3 haftalık periyotlarla hastaya verilen bu ilaçlar; akciğer, böbrek, mesane kanseri, agresif cilt kanseri malign melanom ve lenfoma başta olmak üzere 16 kanser türü için ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) kullanım onayı almıştır. Kanserde çığır açan bir başka immünoterapi çeşidi ise “hücresel immünoterapi”dir. Bazı lösemi ve lenfoma türlerinde etkili olduğu gösterilmiştir.

CERRAHİ OLAMAYAN HASTALAR İÇİN MOLEKÜLER TEDAVİLER

Ameliyat şansı bulunmayan kanser türlerinde kullanılan moleküler tedaviler günümüzde tıbbi onkoloji ve nükleer tıp koordinasyonu ile uygulanmaktadır. Kanser hücresinin özelliklerini ya da zaaflarını saptayabilen moleküller, ağız ya da damar yoluyla vücuda verildiğinde kanserli bölgeye ulaşmaktadır. Sağlıklı dokuların en az düzeyde etkilenmesini ve tümör hücrelerinin etkin dozla tahrip olmasını sağlamaktadır.

GENETİK TESTLERLE KANSER RİSK ANALİZİ

Kanserde anne ve babadan geçebilen yani kalıtsal olan mutasyonları tespit eden ve kalıtsal olmayan kanserleri tetikleyen mutasyonları belirleyen iki çeşit genetik test bulunmaktadır. Kalıtsal geçiş gösteren hasarlı genlerin tespit edilmesi, etkili korunma stratejilerinin geliştirilmesine ve kişiye özel tedavilerle koruyucu cerrahilerin uygulanmasına katkı sağlamaktadır. Kalıtsal olmayan kanserler içinse, ‘tetikleyici mutasyonların tespitine dayanan genetik testler’ giderek yaygınlaşmaktadır.”