Kanserden Korunmanın Yolu Genlerden Geçiyor

Beslenme, yaşam tarzı düzenlemeleri gibi koruyucu hekimlik uygulamaları ile kanseri daha ortaya çıkmadan engellemek veya geciktirmek mümkün

Dünyada her yıl 14 milyon kişinin yakalandığı, ülkemizde ise ölümlerin ikinci büyük nedeni olan kanserler, beraberinde getirdiği komplikasyonların yanı sıra maddi ve manevi yönden oluşturduğu zararla küresel bir sorun haline geliyor.

2030 yılında 22 milyon kişide daha görülmesi beklenen kanserler, genetik, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesi ile oluşuyor. Kanserlerde genetik yatkınlık, hastalık ortaya çıkmadan bilinirse, başta beslenme olmak üzere koruyucu hekimlik uygulamaları ile hastalığın daha ortaya çıkmadan engellenmesi veya geciktirilmesi mümkün.

1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla koruyucu hekimliğin kanserle mücadelede önemine dikkat çeken Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, “Dünyada 8 milyondan fazla insan kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünya genelinde kanser tedavilerinin ve destekleyici ilaçların maliyeti 2016 yılında, 113 milyar dolardı. Türkiye’de bu rakam yaklaşık 3 milyar dolar. Hem insanların yaşamına son veren hem de sağlık sistemine böylesine büyük bir yük oluşturan kanserleri günümüz teknolojisi sayesinde basit fakat etkili koruyucu hekimlik uygulamaları ile önleyebiliriz. Bu bağlamda koruyucu ve önleyici hekimliğin yayılması gerekiyor. Bu noktada kimin, hangi önlemi alması gerektiği hususu oldukça önemli. Birçok insan sigara içer, bazıları kanser olur. Kimi insan günde iki paket sigara içer fakat kanser olmaz. Bunun nedeni bireyin akciğer kanserine olan genetik yatkınlığıdır. En sık görülen meme, prostat, kalın bağırsak, mide ve cilt kanserlerinde de aynı durum geçerlidir. Bu kanser türlerinden korunmak, genetik yatkınlığımıza bağlı olarak farklı önlemler almamızla mümkündür” dedi.

Savaş sözlerine şu şekilde devam etti: “Elbette sigara içmemek gibi genel bir öneri herkes için geçerlidir fakat oksidatif stres, yetersiz detoks, DNA kırıklarının tamir edilememesi gibi kişiden kişiye farklılık gösteren yatkınlıkların da kontrol altına alınması gerekir. Bu çalışma yapılırken de kişiden kişiye farklılık gösterecek önlemler alınmalıdır. Bireyin kansere yol açan genetik yatkınlıkları tespit edilerek bunlar doğrultusunda kişiye özel uygun yaşam tarzı planı geliştirilir ve sürdürülürse dünya için maddi ve manevi anlamda çok büyük bir yıkım oluştan kanserlerden korunabiliriz.”