Karaciğer Dostu Yiyecekler Nelerdir?
Karaciğer Dostu Yiyecekler Nelerdir?
Bizi Takip Et
Karaciğerin iç organlarımız arasında en büyüğü olduğunu ve sağlığını korumak için özel bir ilgi istediğini biliyor musunuz?
Özellikle beslenirken tercih edilecek karaciğer dostu yiyecekler hayati önem taşıyan karaciğer için önemli bir rol oynuyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi uzmanlarından Doç. Dr. Atakan Yeşil, sağlıklı bir karaciğer için önemli bilgiler paylaşıyor;
KARACİĞERİNİZİ DOĞRU BESLEYİN!
Karaciğer bir fabrika gibi 24 saat durmadan çalışır. Kan yolu ile alınan besin maddelerini işler ve kandaki zararlı toksinleri atar. Vitamin ve minerallerin emilmesini sağlar.
Bu noktada da sarımsak, zencefil, limon, koyu yeşil yapraklı sebzeler; roka, ıspanak, pazı, tere, brüksel lahanası, brokoli, maydanoz, lahana gibi besinler karaciğer dostudur diyen Yeşil, soğan ve karnabahar gibi antioksidan özelliği olan besinlerin karaciğerin yenilenmesine ve toksit maddelerin uzaklaştırılmasında yardımcı olduğunun bilgisini veriyor.
Kereviz ve enginarında önemli rolü olduğunu belirten Yeşil, her gün 4 enginar yaprağının yarım saat kaynatılarak içilmesini tavsiye ediyor…
Tabi; alkol, çok yağlı gıdalar, tuz, yağlı etler, işlenmiş ürünlerden uzak durulması gereken besinler olarak karşımıza çıkıyor. Az yağlı yoğurt, az yağlı peynirler tüketilmeli. Karbonhidrat tüketiminden de kaçınılmalı.
Bir de az yenildiğinde faydalı ama aşırıya kaçıldığında karaciğer yağlanmasına sebep olan besinlerde var; Havuç, ceviz, meyveler gibi… Faydalı olur düşüncesi ile bir oturuşta kilolarca meyve yemek yerine her gün 1-2 meyve ( kivi, elma, mandalina, portakal, greyfurt), 3-4 parça ceviz yemek tercih edilmelidir.
KARACİĞER YAĞLANMASINDA ERKEN TESPİT İLE SİROZ’DAN KORUNMAK MÜMKÜN!
Karaciğer yağlanmasına dikkat çeken Doç. Dr. Atakan Yeşil, karaciğer yağlanmasının belirli bir seviyeye kadar normal olduğunun ancak bir seviyeden sonra aşama aşama siroz hastalığına neden olduğunun bilgisini veriyor.
Erken teşhis durumunda; tehlikeli olmaya başlayan karaciğer yağlanması alınacak basit önlemler ile geri döndürülebiliyor. Burada da teknoloji devreye giriyor ve Doç Dr. Atakan Yeşil, son yıllarda Türkiye’de de kullanılmaya başlayan, biopsiye gerek duyulmadan karaciğerdeki yağlanmayı ölçen cihazlar ile 5 dakika içerisinde yağlanmanın boyutunu ortaya çıkarabildiklerinin bilgisini veriyor. Biopsi yönteminden 100 kat daha büyük bir alana bakılmasını sağlayan bu yöntemin sonuçları ile karaciğer yağlanmasının tehlikeli aşamaya gelmeden önüne geçilmesine imkan sağlıyor.
Karaciğerin durumunu en doğru biçimde değerlendiren yöntemlerin başında karaciğer biyopsisinin geldiğini ancak ağrılı olması, operasyon gerektirmesi, zaman zaman ciddi komplikasyonlara (kanama gibi) yol açabilmesi nedeniyle hastalarda çekince yarattığı için ötelenen bir iş olduğunu belirten Yeşil, bu yeni teknoloji ile acısız ve ağrısız, birkaç dakika içinde hastaların sonuçlarına erişebildiklerini vurguluyor.
Halsizlik, yorgunluk, gözlerde kaşınma ve sararma, erkenden yorulma var ise bir uzmana görünmenize fayda var…
İçeriği Paylaşın